AVRUPA BİRLİĞİ’NİN 5 TEMEL KURUMU :
1- Avrupa Birliği Komisyonu (European Commission) : Birliği oluşturan üye ülkelerden bağımsız bir kurum . Birliğin ortak çıkarlarını temsil ediyor. Başlıca görevi , Avrupa Parlamentosuna ve Konseye sunulmak üzere yasa teklifleri hazırlamaktır . Parlamento ve Konsey’in kendilerine verilmiş olan yetkileri kullanarak aldıkları kararları uygulamakla yükümlüdür.Nice Antlaşması(26 şubat 2001) ile üst limit 27 üye olarak belirlenmiştir.Merkezi Brüksel’dedir. 1 kasım 2004 ten itibaren , her üye ülkeden birer üye olmak üzere 25 üyesi vardır.
Ayrıca , Adalet Divanı kararları ile Birlik Hukukunun tüm üye devletlerde uygulanmasını sağlamak ve Birliği uluslararası düzeyde temsil etmek de Komisyonun görevleri arasındadır.
Komisyon Başkanı ve üyeleri 5 yıl için atanırlar .( Komisyon Başkanlığı , Kasım 2004 ten itibaren Jose Manuel Barroso tarafından yürütülmektedir.) Konsey’in oy birliği ile atanan Komisyon Başkanı, yine Konseye danışarak komisyonun diğer üyelerini seçer.
Komisyon , her biri bir komisyon üyesine bağlı olan genel müdürlüklerden ve uzmanlaşmış departmanlardan oluşur . Yasa teklifleri, farklı sorumluluk alanları olan bu genel müdürlükler tarafından hazırlanıp Komisyona sunulur.Komisyon tarafından onaylanan teklifler daha sonra Konsey’e ve Parlamentoya sunulur . Özet olarak, Komisyon AB politikaları ve mevzuatının tasarlayıcısı olan kurum olarak ifade edilebilir.
2- Avrupa Konseyi ( European Council ) :Avrupa Birliğine üye ülkelerin Devlet ve Hükümet başkanları ile AB Komisyonu Başkanını , 1974 yılından beri yılda 2 kez bir araya getirir. “Avrupa Zirvesi “ olarak da adlandırılan bu toplantılarda önemli konular ve AB Bakanlar Konseyinde çözülemeyen sorunlar görüşülür . Yılda 2 kez olağan toplantıları olmakla birlikte gerektiğinde daha fazla sayıda toplantı da yapabilmektedirler (Special Summits) . AB Bakanlar Konseyinden ayırmak için Başkanlar Konseyi olarak da adlandırılır. Bu durumda Konsey’de toplanan üye devlet temsilcileri Konsey üyesi olarak değil , kendi hükümetlerinin delegesi olarak değerlendirilir .Türkiye’nin AB’ye aday ülke konumu Hükümetler arası Konferansın 1999 – Helsinki Zirvesinde (oy birliği ile) kabul edilmiştir. Avrupa Konseyini(European Council ) ,Bakanlar Konseyi ( Council Of The Europen Union ) ile karıştırmamak gereklidir. AB Bakanlar Konseyi , AB’nin ana karar verme kuruluşudur. Her iki konseyde de ( “Europen Council” ve “ Council of The European Union” ) başkanlık aynı ülkeye birlikte geçer, yani her iki konseyin başkanı da aynı ülkeden olur.
3- Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi ( Council of Ministers – Council of The European Union ) : Avrupa Konseyi olarak da Türkçeleştirilebilmekte ve bazı yayınlarda o şekilde geçmektedir. Aralık 1991 – Maastricht antlaşmasından önce “Council of Ministers” olarak anılmakta iken Maastriht antlaşmasından sonra “Council of The European Union” olarak anılmaktadır. AB Bakanlar Konseyinin başlıca özelliği ; Birliğin temel karar alma organı olmasıdır. Konsey toplantıları her hükümetten yetkili bakanın katılımıyla gerçekleştirilir. Yasama ve yürütme yetkilerine sahiptir . Ancak bazı durumlarda yasama yetkilerini Parlamento , yürütme yetkilerini de AB Komisyonu ile birlikte kullanır. Bu durum Birliğin işleyişini önemli oranda yavaşlatsa bile , genel anlamda Birliğin demokratik yapılanmasını güçlendirmektedir.
Üyelerin ekonomik politikalarının koordinasyonu , üçüncü ülkeler veya uluslararası örgütlerle antlaşmalar , AB bütçesi , ortak dış işleri ve güvenlik politikasının geliştirilmesi , başlıca sorumlulukları arasında yer alır.
Toplantıları, üye ülkelerin daimi temsilcilerinden oluşan bir komite ( COREPER ) tarafından hazırlanıyor. AB Bakanlar Konseyinde her ülke , 6 aylık dönemler halinde başkanlığı üstleniyor.( Örneğin ; Geçen dönem başkanı İngiltere idi , bu senenin ilk dönem başkanı ise Danimarka’dır) Konsey , kararlarını “Basit Çoğunlukla” ,” Nitelikli Çoğunlukla” veya” Oy Birliği” ile almaktadır .Alınacak kararın niteliğine göre uygulanacak yöntem belirlenmektedir.Üye ülkelerin oy ağırlıkları, ülkelerin ekonomik ve politik durumları ile nüfuslarına göre belirleniyor. Her ülkenin sabit oy hakkı vardır.Bu oran üyelik antlaşması ile belirlenir ( örn ; Almanya , İngiltere , Fransa , İtalya 29 oy , İspanya ve Polonya 27 oy, Hollanda 13 oy , Malta 3 oy … toplam 321 oy . Nitelikli çoğunlukta 232 oy aranır ) Kullanılacak yöntem ,alınacak kararın önemine göre belirlenir.6 ayda 2 defa olağan toplantıları olmakla birlikte, tartışılacak konuya göre , farklı yapılanmalarla ve farklı zaman aralıklarında da toplantı yapabilmektedirler. Esas olarak üye ülkelerin Dış İşleri Bakanlarından oluşmasına rağmen,toplam olarak 9 farklı Konsey yapılanması vardır ( örn ; Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi , Adalet ve İç İşleri konseyi , Eğitim Gençlik ve Kültür Konseyi …..) Bu konsey yapılandırmalarında konsey üyeleri ilgili bakanlardan oluşmaktadır .
Bir de , “ Avrupa Konseyi “ olarak Türkçeleştirilen başka bir konsey daha vardır ; “Council of Europe” . 5 Mayıs 1949 da 10 Avrupa ülkesinin ( Belçika, Danimarka, Fransa , Hollanda , İngiltere , İrlanda , İsveç , İtalya , Lüksemburg, Norveç ) imzası ile kurulmuştur .Türkiye ve Yunanistan ertesi yıl kurucu üye sıfatı ile Avrupa Konseyine katılmışlardır. Bu gün için üye sayısı 46 ya ulaşmıştır.
4- Avrupa Parlamentosu (European Parliament) : Avrupa parlamentosu , 1979 yılından beri AB vatandaşları tarafından 5 yılda bir doğrudan seçilir. Parlamento Başkanı , milletvekilleri arasından üyelerin salt çoğunluğu ile 2,5 yıl için seçilir. Parlamenter dağılımı üye devletlerin nüfus yoğunluğuna göre belirlenir . Üyeler dahil oldukları siyasi guruplar aracılığı ile mensup oldukları ülkeleri değil , belirli siyasi eğilimleri temsil ederler . Avrupa Parlamentosun’da 25 ülkeyi temsilen 732 üye bulunur.( Almanya 99 üye, Fransa ,İtalya, İngiltere 78 üye, malta 5 üye ) Yetkileri diğer parlamentolardan farklıdır.Yetkilerini,Bakanlar konseyiyle ortak olarak kullanabilirler. Bu nedenle kararları ulusal parlamentolarla aynı güce sahip değildir.
Başlıca görevleri ; komisyonun önerilerini incelemek , konseyle birlikte çeşitli konularda yasama sürecine katılmak , Komisyon ve Konseye yöneltebileceği yazılı veya sözlü sorularla denetim yapmak gibi faaliyetlerden oluşur. Ayrıca yıllık bütçenin onaylanması ve uygulanmasının denetlenmesi de Parlamentonun görevleri arasında bulunur .
5- Avrupa Birliği Adalet Divanı (European Court of Justice ) : Her üye devletten birer tane olmak üzere 25 yargıç’tan oluşur . Üyeleri 6 yıl için üye devletlerin oy birliği ile atanırlar.Yargıçlar her 3 yılda bir kendi aralarından Adalet Divanı Başkanı seçerler . Esas görevi Avrupa kurumları ve hükümetlerinin faaliyetlerinin kurucu antlaşmalarla uyumlu olup olmadığını denetlemektir.
AB komisyonu veya herhangi bir üye ülke , bir üye devletin kurucu antlaşmalardan doğan yükümlülüklerine aykırı davrandığını düşündüğünde Adalet Divanına başvurabiliyor .
Aynı zamanda herhangi bir Topuluk Kurumunun , Kurucu Atlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile , üye ülkeler veya diğer bir topluluk kurumu tarafından Adalet Divanına dava açılabilir .
Üye ülke mensubu gerçek ve tüzel kişiler de hak kaybını gerekçe göstererek Adalet Divanında dava açabilirler. Üye devletlerin yargı organları da Birlik Hukuk Metinlerinin yorumlanması için dava açabilirler. Adalet Divanının aldığı kararlara karşı temyiz hakkı bulunmuyor. Ancak Adalet Divanına destek olmak amacıyla kurulan , kişiler ve işletmeler tarafından açılan davalara bakan ve belirli konularda faaliyet gösteren 1. derece mahkemelerinde ( Bidayet mahkemesi) temyiz hakkı bulunmaktadır. Hukuk meseleleri ve metinlerin yorumlanması ile ilgili davalara sadece Adalet Divanı bakar .
Diğer A.B. Kurumları ;
Coreper : Daimi Temsilciler komitesi ; Brüksel ‘ de ikamet eder .Büyükelçilerden oluşur . Uluslararası ilişkileri değerlendirir. Bakanlar Konseyi’nin toplantılarını hazırlar , Gündem belirlenmesinde etkilidir.
Ekonomik ve Sosyal Komite ( Economic and Social Committee ) : Değişik baskı guruplarının Avrupa Birliğinde temsilini sağlayan danışma kurumudur . Sivil toplum örgütlerini temsil eden Komite , Avrupa Birliği Bakanlar Konseyine , Komisyona ve Parlamentoya danışmanlık yapar . 222 üyesi vardır . Bu üyeler 3 ana guruptan oluşur ; işçiler, işverenler ve diğer guruplar ( çiftçiler, esnaf ve zanaatkarlar,küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri ve diğer işletmeler , beyaz yakalılar ile bilim – öğretim elemanlarının , kooperatiflerin , ailelerin ve ekoloji hareketlerinin temsilcileri )
Bölgeler Komitesi ( Committee of The Regions ) : Avrupa Birliğine üye ülkelerin yerel yönetimlerinin temsil edildiği danışma kurumudur. Yerel ve bölgesel hükümetlerin çıkarlarını korumak ve kollamakta, ayrıca kurumların daha demokratik çalışmasını sağlamaktadır . 317 asil , 317 yedek üyeden oluşur . Görev süreleri 4 yıldır. Başkan , üyeler arasından 2 yıl için seçilir. 1999- Amsterdam Antlaşması ile bağımsız bir yapıya kavuşmuştur.
Avrupa Birliği Sayıştayı (The European Court of Auditors ) : Avrupa Birliği Bütçesinin Kurallara ve amaca göre kullanılıp kullanılmadığını denetler . 25 üyeden oluşur , her üye devletin bir temsilcisi vardır. Sayıştay Başkanı üyeler tarafından seçilir .Başkanlık süresi 3 yıldır ama başkanlık süresinin sonunda yeniden , bir 3 yıl için daha seçilebilir
Avrupa Merkez Bankası ( European Central Bank ): Avrupa para birliğinin oluşmasından itibaren 1 Haziran 1998 de faaliyete geçmiştir. Avrupa Birliğinin para politikalarını oluşturur ve yürütür. 12 üye ülkede kullanılan Avro’yu ihraç eder ve korur . Üye ülkelerdeki fiyat istikrarını sağlamak ve faiz oranlarını belirlemek de görevleri arasındadır.
Avrupa Yatırım Bankası (European İnvestment Bank) : Avrupa Birliğinin Finans kurumudur . Banka Birliğinin entegrasyonunu sağlayan devlet ve özel sektör projelerini finanse eder. İstikrarlı büyümeye , ekonomik ve sosyal uyumun gelişmesine katkıda bulunur . Merkezi Lüksemburg’dadır ama her Avrupa ülkesinde temsilcisi bulunur. Kendisine ait parası yoktur , mevduat toplamaz , sadece kaynakların yönlendirilmesini veya projelere kaynak bulunmasını sağlar . Uluslararası reyting kuruluşları tarafından en yüksek kredi sınıflandırması olan AAA derecesi verilen Bankanın kredibilitesi çok yüksek olduğundan, çok uygun şartlarda kredi temin eder.
Ombudsman : AB ülkelerinde ikamet eden kişilerin , kuruluşların ve şirketlerin haklarını kötü yönetim karşısında korumakla görevli denetleme kurumu ve mercii dir . 1992 – Maastricht Antlaşması ile görev ve sorumluluğu belirlenmiştir. Sorunlara 1 hafta içinde çözüm bulur .
Avrupa Parlamentosu tarafından 5 yıllık bir süre için seçilir. Merkezi Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu binasındadır. Ombudsman , tamamen bağımsız ve tarafsız çalışır . Hiçbir ülke veya kurumdan tavsiye almaz.
Temel Haklar Şartı’nın 41. maddesi ( iyi idare hakkı ) şu şekildedir :
1. Herkes , işlerinin Birliğin kurumları ve organları tarafından tarafsız ve adil bir şekilde ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Bu hak Şunları içermektedir ;
1.
Herkes, kendisini olumsuz şekilde etkileyebilecek herhangi bir işlemin yapılmasından önce , görüşlerinin dinlenmesini isteme hakkına sahiptir.
2.
Herkesin , kendi dosyasına erişme hakkı ve meşru gizlilik çıkarlarına ve mesleki ve ticari gizliliğe saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.
3.
İdarenin , kararları konusunda gerekçe gösterme yükümlülüğü vardır.
2. Herkes , Birliğin kuruluşları veya görevlilerinin , görevlerinin ifası sırasında yol açtıkları her türlü zararı , üye devletlerin yasalarındaki ortak ve genel ilkelere göre Topluluğa tazmin ettirme hakkına sahiptir.
3. Herkes , Birliğin kuruluşlarına , Antlaşmaların lisanlarından birinde yazılmış mektup gönderebilir ve kendisine aynı lisanda cevap verilmesi zorunludur .
Temel Haklar Şartı’nın 43. maddesi ;
“ Birliğin bütün vatandaşları veya bir üye devlette ikamet eden veya kanuni adresi bu devlette olan bütün gerçek veya tüzel kişiler ,Adalet Divanı ve Bidayet Mahkemesi hariç olmak üzere Birlik kuruluşları veya organlarının faaliyetlerinde karşılaştığı kötü yönetim vakalarını Birlik Ombudsmanı’na havale etme hakkına sahiptir. “ der.
Avrupa Konvansiyonu (European Convention) : Aralık 2001 de Avrupa Konvansiyonu , Laeken ‘ de Avrupa Konseyi tarafından oluşturuldu . Eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing Başkanlığında Konvansiyon’un 105 üyesi , üye devletlerin ve aday ülkelerin hükümetlerini , ulusal parlamentoları, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonunu temsil etti . Konvansiyon un görevi ,genişlemeden sonra Avrupa Birliği için yeni bir işleyiş şekline ilişkin öneriler sunmaktı . Konvansiyon , Avrupa Birliğinin işleyişi ile ilgili ihtiyaçları karşılamak üzere bir anayasa taslağı hazırladı ve Haziran 2003 te Avrupa Konseyine sundu. Nihai metin Avrupa Konseyi tarafından Haziran 2004’te oluşturuldu . ( Önce Fransa’nın sonra da Hollanda’nın , yapılan halk oylamasında hazırlanan anayasayı reddetmesi nedeniyle , Anayasa çalışmalarına ara verildi . )
Kuruluşlar , Vakıflar ve Merkezler : Tıbbi Ürünlerin Değerlendirmesi için Avrupa kurumu ( E.M.E.A.) , Avrupa Çevre Kurumu ( E.E.A.) , Topluluk Bitki Tür Hakları Bürosu , İç Pazarlada uyumlaşma Bürosu ….
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE TARIM POLİTİKASI
Avrupa Birliği ortak politikaları ; ortaya koydukları ilke , mevzuat ve kurallar ile , üye ülkeler arasında uygulamadan doğacak farklılıkları ortadan kaldırmakta , böylece “ortak politika “ ile düzenlenmiş alanlardaki kurallar tüm üye ülkelerde uyumlu hale getirilmektedir . Müktesebat konu başlıkları arasında yer alan ve tam üyelikle birlikte Türkiye’nin de benimseyeceği bu politikalar müzakere sürecinde Türkiye – AB ilişkilerinin en ağırlıklı gündemini oluşturacaktır . Bunun temel sebebi ; müktesebat uyumunun , AB’nin işleyişine yönelik bütün bir sistematiğe uyum sağlanmasını gerektirmesi nedeniyle , Türkiye’deki tüm koşulların yeniden şekillenmesini zorunlu kılmasıdır. Bu nedenle , başta iş dünyası olmak üzere , ilgili tüm çevrelerin AB politikaları konusunda bilgi sahibi olmaları ve Türkiye’nin bütünleşmekte olduğu AB sisteminin parametrelerini uygulayabilir duruma gelmeleri büyük önem taşımaktadır .
Tarım sektörü ile ilgili olarak Türkiye’nin karşılaştığı en büyük sorunlar arasında tarım sektörünün yapısı ve geçimini tarım sektöründen kazanan nüfusun fazlalığı yer almaktadır. Türkiye’deki tarım işletmeleri , teknik ve ekonomik işletmecilik şartlarının gerektirdiği ölçülerden uzak , tarım alanlarının alt yapısı ise yetersiz durumdadır .
Üyelik sürecinde Türkiye , ekonomik ve sosyal hayatın bütün alanlarında olduğu gibi , Tarım konusunda da köklü ve somut reformlarla Avrupa Birliğine uyum sağlamaya çalışmaktadır .Bu çerçevede tarım sektörü ile ilgili bir çok alanda gerekli yasal düzenlemeler yapılmış ve uygulamaya geçilmiştir . Sektörün büyüklüğü , Türk toplumunun önemli bir bölümünü doğrudan ilgilendirmesi ve AB ortak tarım politikasının içinde bulunduğu reform süreci , Türkiye’nin uyum çalışmalarını etkileyen unsurlar arasındadır. Bu nedenle , Türk tarım sektörü ile ilgili bütün kesimlerin , AB ‘nde bu sektöre yönelik uygulamaları ve politikaları yakından takip etmesi gerekmektedir . Ancak Türkiye AB‘nin bu en masraflı en geniş kapsamlı politikasına uyum sağlarken , AB’nin de Türkiye’yi teknik ve mali açıdan desteklemesi gerekmektedir .
AVRUPA BİRLİĞİNDE ORTAK TARIM POLİTİKASININ AMAÇLARI VE İLKELERİ NELERDİR ?
OTP’nin Amaçları;
1.
Üretim standartlarını ve tarım teknolojisini geliştirmek
2.
Tarımsal üretim araçlarının etkili kullanımını sağlamak
3.
Avrupa’daki tarımsal üretimin verimliliğini artırmak
4.
Piyasalardaki istikrarı sağlamak ,
5.
Ürün arzının güvenliğini sağlamak .
6.
Tarımdaki en önemli faktörlerden biri olan işgücünün optimum kullanımını sağlamak .
7.
Geçimini tarım sektöründen sağlayan kesimlerin gelirini artırmak
8.
Tüketicilere daha gerçekçi ve uygun fiyatlar sunmak
9.
Tarım ürünleri fiyatlarını bütün üye ülkelerde eşitleyerek , fiyatların üye ülkeler arasında haksız rekabete yol açmasının önüne geçmek
OTP’ nin İlkeleri ;
1. Tek Pazar İlkesi : Tarım ürünlerinin OTP kapsamında üye ülkelerde serbest dolaşımı amaçlanmıştır. Üye ülkelerin birbirleri ile ticaretlerinin kotalar ve gümrük vergileri gibi engellerle kısıtlanamayacağını anlatan bu ilke . Söz konusu engellerin ortadan kaldırılması ile tarım ürünlerinde tek bir pazarı hedeflemektedir.
2. Topluluk tercihi ilkesi : Bu ilke ile Topluluk sınırları içinde üretilen ürünlerin ithalat ve ihracatını Topluluk ülkelerinin ortak tercihine göre yönlendirmek amaçlanmıştır. Üçüncü ülkelerde üretilen ürünlere karşı Topluluk üyesi ülkelere tercih tanınmakta ve Topluluk tarım sektörü korunmaktadır. Örneğin topluluk üyesi bir ülkede yetişen bir ürün için öncelik o ülkeye tanınmakta ve topluluk tarım sektörü korunmaktadır . Bu amaçla dışarıdan alınacak ürünlere vergiler konabilmekte veya o ürünün daha ucuz olduğu piyasalara satışının sağlanması için topluluk bütçesinden pay kullandırılabilmektedir. (Prelevman vergisi , ihracat iadesi )
3. Mali Dayanışma İlkesi : Diğer iki ilke çerçevesinde uygulanacak olan ortak politika doğrultusunda yapılacak harcamaların , ortaklaşa oluşturulan bir bütçeden ve AB üyesi ülkelerin tamamının katkısı ile karşılanmasını hedeflemektedir.( Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu – FEOGA ) Bu fonun garanti bölümü fiyat ve Pazar politikasının işleyebilmesi için gerekli olan harcamaları finanse etmekte ve Birlik bütçesinin % 45 ini oluşturmaktadır . Yönlendirme bölümü ise Tarımsal yapıların iyileştirilmesine yönelik yapılandırma çalışmaları ile kırsal bölgelerin kalkındırılmasında kullanılmakta ve AB bütçesinin % 3 ünü oluşturmaktadır.
O.T.P. (Ortak Tarım politikası ) açısından Tütün ;
Konsey bu üründeki desteğin üretimle bağlantısının 2006 yılından itibaren 4 yıllık geçiş döneminde aşamalı olarak azaltılmasını kararlaştırmıştır . Bu çerçevede , tütün piriminin 4 yıl içinde en az % 40ının üretimle bağlantısı kesilerek tek bir ödeme sistemi içinde çiftçilere yansıtılacaktır . Bu bağlamda üye ülkeler , üretimle bağlantılı desteklerin % 60 ına kadarını kullanabileceklerdir . Üretimle bağlantılı destekler AB nin bölgesel kalkınmasında 1. hedef bölgeler ve bazı ürün çeşitlerinin üretimine tahsis edilecektir . 2010 yılından itibaren 4 yıllık geçiş dönemi sonunda tütün yardımının üretimle bağı tamamen sona erdirilecektir. Bunun % 50 si çiftçilere yapılan tek ödeme sisteminde , kalan % 50 si ise kırsal kalkınma politikası içinde yeniden yapılandırma programlarına tahsis edilecektir . Reformlara , 2006 yılında mevcut tütün piriminin tamamının veya bir kısmının tek ödeme sistemi içine aktarılmasına başlanacaktır .
Cengiz Şahin – 13. Dönem Tütün Eksperi / SAMSUN
Kaynak :
1.
www.ntvmsnbc.com
2.
www.deltur.cec.eu.int Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu resmi internet sayfası
3.
www.bbc.co.uk
4.
25 Aralık 2005- Milliyet Gazetesi “Avrupa Birliği “ Eki
5.
Avrupa Birliğinin Ortak Tarım Politikası – İKV. Yayını
6.
Özge Onursal – Bilgi ünv.
7.
Emre Gönen – Bilgi ünv.
8.
12 Derste Avrupa , Avrupa Dokümantasyon Serisi – AB. Yayımlar Dairesi
9.
Avrupa Doğru İdari Davranış Yasası,Avrupa Ombudsmanı – AB.Yayımlar Dairesi