Ahmet Atalık*
Tarım Bakanı Mehdi Eker, tarımın strateji belgelerini lüks otellerin toplantı salonlarında açıklıyor. Kendisi hakkında açıklanan kararlardan habersiz çiftçi ise geçim savaşına devam ediyor. Kimi gübre ve tarım ilacı yüzde 100’ün üzerinde artarken çiftçinin ürünü enflasyon oranında bile bir kazanç sağlamıyor. Bu nedenledir ki, çiftçimiz ekilebilir 2 milyon hektar (1 hektar = 10 dönüm = 10 bin metrekare) araziyi artık ekemiyor.
Sayın Tarım Bakanı aynı tanıtımları lüks oteller yerine ülkemizin yedi bölgesinde, her bölge için belirlenmiş bir merkezi köy meydanında yapsa, çiftçimiz kendine yakınlaşmış olan bu Tarım Bakanı’nı daha çok sevmez mi?
Tabi yapacağınız açıklama kimi ilgilendiriyorsa mekanı da ona göre seçersiniz. Lüks otel lobileri ve toplantı salonlarının da çiftçi için seçilmediği açık.
Daha önce de tarımın 2006-2010 strateji belgesi açıklanmıştı. Süresi bile dolmadan 2008-2012 strateji belgesi açıklandı. Bakalım bu kaç gün yürürlükte kalacak!
Tarımın strateji belgesi açıklanırken sayın Tarım Bakanı yine haddini aşan büyük laflar etti ve tarımın entelektüellerden yoksun olduğunu söyledi. Bunu söylerken de tarım hakkında politika yapan, konuşan çok ama bunlar entelektüellikten yoksun diyor.
Bu lafın üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Niçin şimdi yazıyoruz diye akla bir soru gelebilir. Söyleyelim. NTV televizyonunda canlı olarak yayınlanan “Neden” adlı bir program var. Bu programın 22 Nisan 2008 Salı günü yayınlanan bölümünde konuklardan biri Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu oldu.
Oldukça ilginçlikler ve komedilerle dolu programın tümünden bahsetmek mümkün değil. Ancak, daha mısırın bir hububat bitkisi olup olmadığı sorusuna cevap veremeyen, daha doğrusu bilmeyen ve Ziraat Mühendisi olmayan sayın Genel Müdür de sayın Tarım Bakanını referans almış olacak ki “tarımın entelektüeli olmadığını” haddini aşarak ve üzerine vazife olmaksızın ifade etti.
Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde bakın “entelektüel” kelimesi nasıl tanımlanıyor; “Bilim, teknik ve kültürün değişik dallarında özel öğrenim görmüş kimse, aydın, münevver.” Bu ülkede 25 adet Ziraat Fakültesi var. Mesleki çalışmalarıyla Türkiye ve dünya çapında tanınmış birçok Ziraat Mühendisi bilim insanımız ve meslektaşımız var. Son derece kapasiteli, amatör bir ruhla çalışan, kapasiteli bilim insanlarını, meslektaşlarımızı ve çiftçilerimizi bir araya getiren, onlarla yaptığı çalışmaları ve çözüm önerilerini Tarım Bakanlığı ile paylaşan bir Ziraat Mühendisleri Odamız var.
Ancak karşıdaki muhataplar, çiftçiyi azarlayan bir Başbakan, bir ülkenin kendini beslemesi ya da tarımsal açıdan kendine yeterliliği konusunu bilmeyen bir Tarım Bakanı, mısırın bir hububat bitkisi olup olmadığını bilmeyen TMO Genel Müdürü olunca, işte bu noktada tarımdaki entelektüellik konusunu sorgulamak halka düşer, bu şahıslara değil.
Bu konuyu çok iyi ifade eden bir deyişimiz var “karşındakini kendi gibi bilmek”. Daha fazla söze gerek var mı?
*Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı