Haber : Abdullah Aysu – Olcay Bingöl
“Çeşitliliği Özgürleştirelim!” (Let’s Liberate Diversity!) 6. Avrupa Forumu
Szeged – Macaristan 24-26 Şubat 2011
“Çeşitliliği Özgürleştirelim!” (Let’s Liberate Diversity!) forumları çiftçi örgütlerinin ve Avrupa’da tarımsal biyoçeşitlilik üzerine çalışan sivil yapıların yılda bir kere yaptığı toplantılardan oluşuyor. Avrupa Forumu’nun altıncısı ‘Environmental Social Science Research Group’ ve ‘Védegylet/Protect the Future’ isimli iki Macar örgütün organizasyonuyla, 25-26 Şubat 2011 tarihleri arasında Macaristan’ın Szeged kentinde tarımsal biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ve geliştirilmesinin Çiftçi Haklarıyla ilişkisi temelinde gerşekleşti. Toplantıya Türkiye’den Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu adına Genel Başkan Abdullah AYSU, Tohum İzi Derneği adına Dernek Başkanı Olcay BİNGÖL katıldı.
Çiftçilere, bahçecilere, tohum ıslahçılarına, yetiştiricilerine, fırıncılara ve tarımsal biyoçeşitlilikden elde edilen ürünleri işleyenlere, bu alanda çalışan STK’lara, araştırmacılara gen bankası temsilcilerine ve Avrupa’da tarımsal biyoçeşitliliğin uygulanması için çalışan yerel topluluklara açık olan forumdan bir gün önce, 24 Şubat 2011 tarihinde yapılan genel katılıma kapalı, bölgesel toplantıda Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Sözleşmesi’nin (IT PGRFA) 6. Maddesi ve 9. Maddesinin uygulanması önündeki engeller ve bunlara yönelik çözüm önerileri üzerine görüş alışverişi yapıldı. Tartışmalar hakkında bilgi vermeye geçmeden Türkiye’nin söz konusu anlaşmasındaki pozisyonunu belirleyelim: “28/10/2005 tarihli ve 5414 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Gıda ve Tarım İçin Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Antlaşması” Bakanlar Kurulu’nca 17/7/2006 tarihinde kararlaştırılmıştır. 8 Ağustos Türkiye Cumhuriyeti adına 4 Kasım 2002 tarihinde imzalanan ve 2006 tarih ve 26253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak bu anlaşma yürürlüğe girmiştir. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile birlikte çiftçi haklarını uluslararası hukuk düzleminde koruma ve geliştirme yükümlülüğünü üstlenen Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konuda somut adımlar atması gerekiyor.
Deklarasyona baz olmak üzere şu noktalara değinildi:
* Biz çiftçiler ekolojinin bir parçasıyız.
* Tohumları çiftçiler değiştirmez, doğa değiştirir.
* Çiftçiler olmadan çeşitliliğin devam etmesi mümkün değildir.
* Dünya genelinde çiftçilerin koruduğu tohum sayısı 7000 çeşitken şirketlerin elindeki tür sayısı 121’dir. Şirketler, doğayı ve çiftçileri bu 121 çeşide mahkum etmeye çalışıyor.
* Çiftçiler ortak mirası sürdürenlerdendir. Ancak şimdiki yeni uygulamalarla mirastan biz ve doğa mahrum bırakılıyoruz.
* Hükümetlerin ritmine haklarımızı terk edecek olursak bilge köylü kalmayacak.
* Sürdürebilirlik çiftçi haklarıyla mümkündür. Eksiksiz uygulandığında sürdürebilirlik eksiksiz sağlanabilir.
* Çiftçi hakları netleştirilmelidir.
* Çiftçi hakları ile küresel miras birlikte yürümesi gerekiyor.
* UPOV 78’i imzalayan ülkelerde tohum çıkarma ve değiş tokuş etmeye izin varken UPOV 91’de bu etkinlikler yasaklanmış. Kıyaslandığında UPOV 91 daha çok sınırlayıcı
* Fayda paylaşımı bakımından endüstri mutlaka katkı koymalı.
Avrupa’da tarımsal biyoçeşitliliğin geliştirilmesi ve yenilenmesi konusunda çiftçilerin katkısına vurgu yapan Deklarasyon ulusal hükümetlere, Avrupa Birliği’ne ve Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Sözleşmesi’nin (IT PGRFA) 14-18 Mart 2011 tarihinde Bali’de yapacağı 4. Yönetim Organı toplantısındaki Sözleşmeye taraf olan ülkelere yönelik bir çağrı niteliği taşıyor. Çağrıda, Çiftçi Hakları ve PGRFA’nın sürdürülebilir kullanımının uygulanmasında somut adımlar atılması gerektiği konusunda talepler oluşturuldu.
Forumun genel katılıma açık ilk gününde paralel atölye çalışmaları düzenlendi:
* Tarımsal Biyoçeşitlilik ve yerel gıda sistemleri
* Avrupa Birliği Tohum Yasası
* Tarımsal biyoçeşitliliği nasıl teşvik ederiz? ( Farkındalık artırıcı eylemler ve tarımsal biyoçeşitlilik üzerine okullarda verilecek eğitimler)
* Hayvan biyoçeşitliliği
* Hububat (Buğday ve Ekmek mirasımızı yeniden canlandırmak)
* Orta ve Doğu Avrupa’da çiftçi tohumları ağları
* GDO’ların tarımsal biyoçeşitliliğe etkileri
Bu atölye çalışmalarının çıktıları ve iki gün süren görüşmelerin ardından oluşturulan Deklarasyon, Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Sözleşmesi Yönetim Organı Sekreteri Dr. Shakeel Bhatti’nin katılımcılara yaptığı ve Sözleşme Müzakereleri’ne dahil edilmeyen çiftçi örgütlerinin taleplerini mutlaka ileteceğini belirtti. Dr. Bhatti konuşmasında şu konulara değindi:
Bu konferansın Bali’de yapılacak olan Küresel İklim Değişikliği Konferansı öncesinde olması oldukça olumlu. Dün gece yarısına kadar (25 Şubat) Bali’deki toplantıya katılacak devlet başkanlarına yönelik çalışmalar sürdü. Sözleşmede karar alıcılar değiliz. Sadece fikirleri etkin hale getiriyoruz. Bali’de devletlerin bizim arzu ettiğimiz yönde karar vermeleri için bir yol çizmeye çalışıyoruz.
Sizlerin temsilcilerinden gelen görüşleri ilgili noktalara iletiyoruz. Bu amaçla, 13 Mart’ta bir ön toplantı yapacağız. Önemli bir sorun alanı olan finansal sistem ve kurallar gibi konularda çalışıyoruz. Fon sistemleriyle ilgili oldukça ilerledik. Sözleşmede Fayda paylaşımı (40 milyon USD) konusunda çok ilerledik. Gelişmekte olan geçiş durumundaki ülkelerin çiftçilerine öncelik konusunda çalışıyoruz.
Çiftçi hakları merkezde bir konu. Aynı zamanda 6. madde ile ilgili çok çalışıyoruz. Bali’deki tartışmaların merkezine bu konuları alacağız.
Dr Bhatti’ye iletilen soruya şu yanıt alındı:
* Tohum yetiştirme, koruma programları hakkında bir fon konuşuluyor mu?
Sözleşeme çok net. Kesinlikle toprakta korumaya öncelik var.
Bu fonlar şu şekilde kullanılır:
1. Sürdürebilirlilik.
2. Toprakta/çiftlikte koruma. Kesinlikle bitki genetik kaynaklarının toprakta korunmasına öncelik ve destek verilecektir.
3. Agro-ekolojik bölgelere uyum.
Bali den sonra (2012-2013) katılımcı sistemler düzenlenecek
Sözleşme Sekreteri Dr. Shakeel Bhatti’nin yaptığı konuşmanın ve soruların ardından 26 Şubat 2011 tarihinde tüm katılımcıların katıldığı genel toplantıda kabul edildi.