Meral TAMER*
Para sihirbazı olarak nitelenen Amerikalı spekülatör George Soros,dünkü Hürriyet’te aynen şöyle diyor: “İtiraf etmek durumundayım; ben etanole yatırım yapan bir spekülatörüm!”
Haberde Soros’un biyoyakıt üretimine el attığı ve Brezilya’da şekerkamışından etanol üretilmesi için 900 milyon dolar yatırdığı bildiriliyor. Dahası Soros, Brezilya’nın Sao Paulo kentinde yapılan Etanol Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, ABD ve AB ülkelerinden “enerji pazarlarını, Güney Amerikalı biyoyakıta açmalarını” talep ediyor.
Mucize mi, kâbus mu?
Soros’un spekülatif yatırımlarıyla dünya siyasetine yön verme konusundaki yetenekleri, hepimizin malumu.
Biyoyakıt ise birkaç ay öncesine kadar, dünyamızı fosil yakıtların yarattığı karbondioksit kirliliğinden ve petrole bağımlılıktan kurtaracak MUCİZE olarak görülüyordu, ancak şimdi tam tersine işin KÂBUS yönü ağır basmaya başladı.
Çiftçi örgütleri, etanole hücum bu hızla devam ettiği takdirde, gıda maddesi ekiminin ciddi biçimde azalmasıyla fiyatların tavana fırlayacağı uyarısı yapıyor.
Nitekim Amerika’da etanol üretilen mısır miktarı, 5 yıl önce mısır rekoltesinin % 3’üyken, bugün % 20’si; bu gidişle çok muhtemeldir ki 2-3 yıl sonra % 40’ı olacak. 3 ay kadar önce Meksika’da, mısır fiyatlarının artması yüzünden, mısır unundan yapılan tortillanın pahalılaşması nedeniyle yüz binlerce kişi sokağa döküldü. Bu arada tarım arazilerinin fiyatları son dönemde tüm dünyada jet hızıyla artıyor.
Kimi uzmanlara göre ise etanole hücum, tarımda kriz yaratarak yoksulluğu/açlığı arttırabileceği gibi, etanol üretimi için bitkiler petrolle işlendiğinden, küresel ısınmaya da çare değil.
Lula’nın hayali
Brezilya şekerkamışından, ABD mısırdan, Avrupa kanoladan, Güney Asya palmiye yağından etanol üretiyor. Biyoyakıtın yaygınlaşması için, bu bitkileri dağ-taş demeden her yere ekmek gerek.
Etanolde dünyanın 1 numaralı üreticisi Brezilya, ikinci ABD. Bu 2 ülke dünya etonol üretiminin % 70’ini sağlıyor. Lula’nın hayali, Brezilya’nın lideri olacağı küresel etanol pazarı yaratmak; bu hayalin gerçekleşebilmesi, ABD’nin mısırda sübvansiyonu kaldırmasına ve ithalatta gümrükleri indirmesine bağlı.
Lula şimdilik bunu başaramıyor, önündeki en büyük engel de ABD’deki güçlü çiftçi lobisi. Soros 1 milyar dolara yakın para yatırdıysa, bu kapının kilidini açmanın yolunu da bulacak demektir.
Ancak Lula – Soros ikilisi bunu başardığı takdirde, dünyanın akciğerleri diye nitelenen Amazon ormanlarının yok edilmesi tehlikesi var. Artık bu kadarı da olmaz demeyin. Pekâlâ olur. Hollanda, Güney Asya’dan palmiye yağı ithal ederek biyoyakıt üretmeye kalkınca, Malezya ve Endonezya’daki yağmur ormanlarının nasıl katledildiği, önceki ay raporlarla açıklanmadı mı?
Shell’in biyoyakıtı
Bu arada Royal Dutch Shell’in 2006 Sürdürülebilirlik Raporu’nda 2. nesil biyoyakıt üretimi için deneme amaçlı bir tesisin Kanada’da kurulduğu bilgisi var. Şekerkamışı, mısır gibi bizim yiyeceklerimizden üretilenlere 1. nesil biyoyakıt deniyor. 2. nesil biyoyakıt ise doğada bol olarak bulunan, yiyeceklerin kullanılmayan taraflarından, hatta çöplerden üretilenler. Shell, samandan biyoyakıt üretiyor.
* Milliyet/08-Haziran-2007 Cuma
Karasabanın Notu: Yayınladığımız bu güzel yazının Shell ile ilgili bölümünde anlatılan, samandan biyoyakıt üretilmesine küçük çiftçiler/köylüler olarak itirazımız vardır. Birincisi Shell kimyasalları üreten bir şirkettir ve sabıkalıdır. İkincisi hasat sadece insanlar için değildir. Samandan biyoyakıt üretmek hayvanların hasatını çaldığı gibi toprağın kendini yenilemesini de engellemektedir.
Bir Yorum
MUSTAFA ÜNÜVAR
Merhabalar,
Yazıyı okuyunca; bir kez daha:
” Bazıları, her şeyi yok ederek; kendilerini var etmeye devam ediyor…” dedim; kendi kendime.
Hem de bu gidişi, tersine çevirmeye çalışan; gün gelip bunun gerçekleşeceğine inanan biri olarak…
Fatsa örneğini, somut yaşayan bir kişi olarak; inanıyorum ki, İsrafil borusuna bir üflesin; görün, gerisi nasıl gelir gümbür gümbür !
O günlerin tez gelmesi dileğiyle…KOLAY GELSİN CÜMLEMİZE !