Tütün Eksperleri Derneği yayınladığı bir basın bildirisiyle Tekel Yaprak Tütün işletmelerinin kapatılasını protesto etti. “TEKEL’in yaprak tütün piyasalarından çekilmesi ile birlikte destekleme alımlarının kaldırılması ile çok uluslu sigara tekellerinin insafına terk edilen yaklaşık 200.000 tütün üreticisinden sonra Türkiye genelinde yaklaşık olarak 100.000 tütün ekicisi de kaderi ile baş başa kalmış bulunmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygulamaya çalıştığı ‘tütüne alternatif ürün projesi’ de kâğıt üstünde ve basın mülakatlarında verilmiş süslü beyanlar olmaktan öteye gidememiştir.” denilen bildiri şöyle
TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ BASIN BİLDİRİSİ
(8 Aralık 2009)
147 YILLIK TEKEL’İN KALAN SON BİRİMİ DE YOK EDİLİYOR!
TTA’nın Yaprak Tütün İşletmeleri Kapatılıyor-
TEKEL’in alkol ve sigara birimlerinin satılmasından sonra, TTA (Tütün, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü) ismi ile iki yıldır Özelleştirme İdaresi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren kurum için de artık kapanış süreci başlamış bulunuyor.
Türkiye geneline yayılmış 60 Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünün kapatılmasına ilişkin ÖYK (Özelleştirme Yüksek Kurulu) kararı alınmış bulunmaktadır.
2009 yılında son kez 107.619 ekiciden 20.408.000 kg yaprak tütün satın alarak piyasadan çekilen TEKEL’in hali hazırda İzmir, Diyarbakır, Adıyaman ve Bitlis illerinde faaliyet göstermekte olan yaprak tütün işleme fabrikaları da kapatılmaktadır. Böylece, ülkemizde uygulanmakta olan kamu işletmelerinin elden çıkarılmasına yönelik özelleştirme politikalarının neticesi olarak; yıllarca Kurumlar vergisi şampiyonu olmuş, hem tarımsal alanda hem de sanayide yarattığı istihdam ve katma değerle birinciliği tescillenmiş, ismi marka olmuş bir buçuk asırlık bir kurum olan TEKEL, artık tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini almış olacaktır.
Reji’den millileştirilerek devralınan TEKEL’in özelleştirilerek elden çıkarılması aslında “hazin ve uzun bir öykü” dür.
TEKEL’in yaprak tütün piyasalarından çekilmesi ile birlikte destekleme alımlarının kaldırılması ile çok uluslu sigara tekellerinin insafına terk edilen yaklaşık 200.000 tütün üreticisinden sonra Türkiye genelinde yaklaşık olarak 100.000 tütün ekicisi de kaderi ile baş başa kalmış bulunmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygulamaya çalıştığı “tütüne alternatif ürün projesi” de kâğıt üstünde ve basın mülakatlarında verilmiş süslü beyanlar olmaktan öteye gidememiştir.
Bu arada TEKEL’in stoklarında bulunan tütünler ise son yıllarda komik rakamlarla dünya piyasalarına satılarak ülke tütüncülüğünün pazar ve pazarlık gücü zayıflatılmıştır.
300 TÜTÜN EKSPERİ VE 900 MEMUR HAVUZA…
Bu süreçte, TEKEL’de uzun yıllar yurdun doğusu batısı demeden güç koşullarda ve yılda ortalama 6 ay süreli geçici görevlerle çalıştırılan Tütün Eksperleri de Devlet Personel Başkanlığı havuzuna alınmak sureti ile Tarım İl Müdürlükleri başta olmak üzere değişik kamu
kurum ve kuruluşlarına gönderileceklerdir. Kuşkusuz gidecekleri kurumlarda da özveri ile çalışacak olan meslektaşlarımız, kendi uzmanlık alanlarında çalışamayacakları için mesleki deneyimlerini iş yaşamlarına yansıtmaktan uzak kalacaklardır.
Türkiye’de her şeye rağmen tütüncülük, tarım ve sanayi sektöründe önemli bir istihdam alanı olmaya devam etmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Ege, Trakya, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde tütün tarımı ile uğraşan 750.000 kişiye ek olarak, tütün ve tütün mamulleri sektöründe toplam 25.000 kişi çalışmaktadır. Tütün piyasasında 51 firma faaliyette olup tütün ihracatımız 2008 yılında 152.033.388 kg olarak gerçekleşmiştir. Bunun ekonomiye katkısı 428.442.344 dolardır. Tütün mamulleri piyasasında 7 şirket üretim yapmakta olup 2008 yılı sonu itibarıyla üretilen 135,04 milyar adet sigaranın 25,6 milyar adeti ihraç edilerek karşılığında 229 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Yurtiçinde 107,8 milyar adet sigara satışı gerçekleşmiş ve tütün mamullerinin satışından elde edilen vergi geliri ise 11 milyar TL’yi bulmuştur.
Ülkemizde ekonomik büyüklüğü 23 milyar lirayı aşan bir yaprak tütün ve tütün mamulü sektörü var iken ve bu sektör sağlık boyutu dâhil yeterince denetlenip kontrol edilemiyor iken, bu alanda yetişmiş Tütün Eksperlerinin kendi uzmanlık alanları ve iş sahaları dışında istihdam edilmeye çalışılmaları, akılcılıktan uzak bir yaklaşımdır.
Böylesine önemli ekonomik büyüklüğe sahip bir sektörü TAPDK’nın sadece Ankara ve İzmir’de bulunan iki birim ile yönetmesi, kontrol edip sorunlarına çözüm bulması mümkün değildir.
Bu nedenle, kamunun elindeki bu tecrübeli ve iyi yetişmiş personelini asli görevlerini icra edecekleri TAPDK, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı veya Tarım ve Köyişleri Bakanlığı içerisinde oluşturulabilecek Tütün Genel Müdürlüğü gibi bir kurumda çalıştırılmaları rasyonel bir davranış olacaktır.
12.000 İŞÇİ 4 /C KAPSAMINA…
Yurt genelinde TTA bünyesindeki yaprak tütün işletme müdürlüklerinde çalışmakta olan 12.000 işçi (en yenisi 13 yıllık çalışma süresine sahip olmak üzere) kamuoyunda 4/C uygulaması adıyla bilinen “Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine Dair Bakanlar Kurulu Kararı” doğrultusunda değişik kamu kurum ve kuruluşlarına gönderileceklerdir.
Bu kapsama alınan çalışanlarda önemli ölçüde gelir eksikliğinin yanı sıra sosyal haklar açısından da ciddi kayıplar yaşanmaktadır. Ne işçi ne de memur statüsünde kabul edilmeyen 4/C’liler, işçi sendikalarına mı yoksa memur sendikalarına mı üye olabilecekleri belirlenemediği için de sendikal haklarını kullanamamaktadır. Ayrıca, “bir yıldan az süre” ile çalışmaları öngörüldüğü için ücret ve sosyal haklarını en fazla 10 ay süreyle alabilmekte, geriye kalan 2 aylık sürede ne sosyal güvenceleri ne de ücret hakları bulunmamaktadır. 4 ayda 2 günden fazla sağlık raporu alamayan ve mazeret izni kullanamayan 4/C’lilerin hasta olmaya dahi hakları yoktur.
TEKEL Sigara fabrikalarının BAT’ a ihale edildiği gün, zamanın Özelleştirme İdaresi Başkanı Sayın Metin KİLCİ ihalenin hemen ardından sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada TEKEL işçisinin 4/C’ye muhatap edilmeyeceğini açıklarken acaba sadece günü mü kurtarıyordu.?
Bu vesile ile şimdi Enerji Bakanlığı’nda “Müsteşarlık” görevini yürütmekte olan Sayın KİLCİ’yi açıklama yapmaya davet ediyoruz. TEKEL işçisi söz verdiğiniz gibi 4/C dışına alınıyor mu? Böyle bir çalışma yaptınız mı? Devlette devamlılık esas olduğuna göre bu konuyu takip ediyor musunuz.?
Kamuoyunu etkilemek ve özelleştirme faaliyetlerini meşru göstermek amacıyla özelleştirme bünyesine alınan diğer kurum ve kuruluşlara yapıldığı gibi devletin sırtında sürekli bir yük olarak gösterilen TEKEL, çekildiği piyasalarda büyük bir boşluk bırakmıştır.
Sektörden geçimini sağlayan yüz binler bir yana kamuoyu bu boşluğu sahte içkiden kaynaklı ölümler ve kaçak – sahte sigara haberleri ile de yakından takip etmiştir.
Yaklaşık yüzde 30 pazar payı olan TEKEL’in sigara biriminin 2008 yılında 1,72 milyar dolar gibi düşük bir fiyatla BAT şirketine satılmasıyla ortaya çıkan hazin tablonun faturası bir kez daha tütün üreticilerine, işçisi, memuru ve Tütün Eksperiyle TEKEL çalışanlarına çıkarılmaktadır.
Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN 5 Aralık 2009 tarihinde bir açılışta yaptığı konuşmada, “yatarak maaş kazanma devrinin bittiğini” söylemiştir. Sayın Başbakanımıza hatırlatmak isteriz ki, 147 yıldır ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan TEKEL’i çalışanları değil kendileri komik bir ücret karşılığında özelleştirmişler ve oluşan duruma çözüm bulmayarak yine kendileri bu hale getirmişlerdir. TEKEL’in hiçbir çalışanı yatarak ücret almayı istememiştir. Hiç istememelerine rağmen, “mademki TEKEL satılıyor, o halde, başka kurumlarda insan onuruna yakışır biçimde çalışalım” demiş konuyla ilgili hükümetten çözüm beklemişlerdir. Kurumlar vergisi şampiyonu olmuş, hem tarımsal alanda hem de sanayi de yarattığı istihdam ve katma değerle birinciliği tescillenmiş, ismi marka olmuş bir buçuk asırlık bir kurum olan TEKEL’İ bu seviyeye çalışanları yatarak değil “TEKEL vatandır” anlayışı ile “cansiparane” çalışarak ulaştırmışlardır
Doğu ve Güneydoğu açılımının konuşulduğu şu günlerde yetkililere sormak istiyoruz Doğu ve Güneydoğuda tütünden geçimini sağlayan 100.000 tütün ekicisi bu yıldan sonra tütün dikemeyecektir bu ekiciler bundan sonra ailelerinin geçimini nasıl sağlayacaklardır? TEKEL’in Yaprak Tütün İşletmelerinde çalışan binlerce işçi mali ve sosyal hak kayıpları ile nasıl yaşamlarını sürdüreceklerdir? Hükümetin bu açılımları yaparken bölgenin ekonomik sorunlarını görmezden gelmesi ne kadar doğrudur? Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Türkiye hala “sosyal hukuk devleti” ise, milyonların geçimini sağladığı tütün sektörüne ve bu sektör çalışanlarının sesine kulak verilmelidir. Onların mağduriyetini azaltacak tedbir ve tasarruflar konusunda gereği yapılmalıdır. Tüm sorumluları sektöre sahip çıkmak için ortak akıl geliştirmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
Tütün Eksperleri Derneği
Yönetim Kurulu