17 Nisan Dünya Çiftçilerinin Mücadele Günü; tıpkı 1 Mayıs gibi. 1 Mayıs’ın anlamı, nereden çıktığı hemen herkes tarafından biliniyor, bu yıl yirmincisi kutlanan 17 Nisan ise öyle değil. 17 Nisan’ı anlamak için önce iki önemli tarım örgütünden bahsetmek gerekiyor.
İlki, Çiftçi Sen’in üyesi olduğu La Via Campesina. 1990’lı yılların başları neoliberal politikaların tarıma yöneldiği yıllardı. Küçük çiftçilerin örgütleri bu politikalara karşı direniyordu. Bu örgütlerin temsilcileri 1993’de Belçika’nın Mons kentinde bir araya geldiler ve La Via Campesina kuruldu. Tarım ve gıda meselelerinin ilk defa ele alındığı Gümrük Tarifeleri Ve Ticaret Anlaşması –GATT- Uruguay Raundu’nun hemen öncesine denk geliyordu bu.
GATT nihai anlaşması ve Dünya Ticaret Örgütü’nün kurulmasıyla tarımda başlayan neoliberal kıyım karşısında küçük çiftçilerin, tarım işçilerin, yerli halkların ortak mücadele örgütü olarak gelişti La via Campesina.
Dünya Ticaret Örgütü –DTÖ- ve Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Örgütü –FAO- gibi uluslararası kurumlar tarım ve gıda konularını tartışmak için bir araya geldiklerinde La Via Campesina da oradaydı , sokaklarda taleplerini haykırdı. Neo liberal uygulamalarla tarım ve gıdanın az sayıda şirketin eline geçmesine, toprak, tohum ve su gibi köylülerin tarımsal üretim yapmaları için gerekli tüm kaynakların gasp edilmesine karşı çıktı. Köylülerin ve küçük çiftçilerin tarım politikalarıyla ilgili karar alma süreçlerine müdahil olması için mücadele etti.
Dünyanın her yerinde kendilerini yok edecek politikalara karşı mücadele eden küçük çiftçilerin, köylülerin tepkilerini gıda egemenliği mücadelesiyle birleştiren La Via Campesina en önemli küresel tarım örgütü haline geldi.
İkincisi ise, Türkiye’de oldukça tanınan MST –Topraksız Kır İşçileri Hareketi-. Toprak işgalcileri olarak biliniyorlar; Brezilya’da neredeyse Türkiye büyüklüğünde toprağı işgal etmiş, daha doğrusu kendi ifadeleriyle tarım reformu yapmış durumdalar. “Brezilya Toprak Yasasına göre, özel mülkler ekilmediği ya da mülk sahibi ile işçiler arasında çelişkiler ortaya çıktığı ya da çevresel zararın doğduğu koşullarda kamulaştırılabilir.” ( M. Yeğin). Bu anayasal madde MST’nin toprak işgallerine önemli bir dayanak oluşturmaktadır.
1996 yılının 17 Nisan ‘ında MST’li çiftçiler toprağa erişmek için verdikleri meşru mücadele sırasında Eldorado dos Caracaj’da şirket ve devletin güvenlik güçleri tarafından saldırıya uğradı. 19 MST üyesi acımasızca katledildi. O sırada, La Via Campesina Meksika’da II. Genel Kurulu’nu yapmaktaydı, acı haberi alan Genel Kurul 17 Nisan’ın Çiftçi Mücadele Günü olarak anılmasını kararlaştırdı. O tarihten bu yana 17 Nisan’lar Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü olarak dünya ölçeğinde anıldı. Ne acıdır ki, bu 17 Nisan öncesi de yeni bir katliam yaşandı. 7 Nisan’da Brezilya’nın Güney Eyaletlerinden Parana’da bir MST kampına yine askeri polis ve özel güvenlik güçleri saldırdı, iki MST üyesi katledildi, yedisi yaralandı.
17 Nisan’ın yirminci yılını anmak ve direnişi yükseltmek için La Via Campesina ve ittifakları, 13-17 Nisan tarihleri arası Brezilya Para’da konferans düzenliyor. Kapitalizm ve küresel tarım ve gıda şirketleri; halkçı tarım reformu projesi; köylülerin, küçük çiftçilerin ve işçi hareketlerinin ortak eylem planı geliştirirken karşılaştıkları zorluklar konferansın ana tartışma konularını oluşturuyor. Dünyanın her yerinden gelecek delegelerle düzenlenecek konferansa Çiftçi Sen delegesi de katılıyor.
Dünyanın her yerinde sermaye tarafından toprakların gasp edildiği, köylülerin ve küçük çiftçilerin toprağa erişim hakkının elinden alındığı, mülksüzleştirildiği, açlıkla yüz yüze bırakıldığı bir dönemde, bu konferans kolektif düşünme ve planlama için önem taşıyor. Gıda Egemenliği mücadelesinin temel ayaklarından biri olan toprak sorununun da tartışılacağı konferansa MST’nin ev sahipliği yapması daha bir anlam kazandırıyor.
La Via Campesina konferansla ilgili açıklamasında diyor ki: “Toprak Reformu modeli sadece toprakta çalışanlar için toprağa erişim ve kontrol hakkını güvence altına almayacak; aynı zamanda agroekolojik yöntemlerle üretilmiş gıdaların tedariği ile Gıda Egemenliğini de sağlayacak. Üstelik kırsal nüfus için saygın yaşam koşullarını ve sağlık hizmetlerine, eğitime, teknolojiye ve kültüre erişim haklarını da garanti edecek. Bu, sadece köylülerin ve küçük çiftçileri ilgilendirmekle sınırlı kalmayan, hem kırsaldaki hem de toplumun bütünündeki toplumsal yapıdaki sorunlara dair alternatif bir çِözüm olarak gِörülmesi gereken bir toplumsal projedir. Bu sebeple, La Via Campesina gibi dünya çapındaki bir hareketin, kamu politikalarını etkileyecek ve farklı yerlerdeki mücadeleler arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendirecek ortak bir platform kurması son derece önemlidir. “
17 Nisan anması katliamın gerçekleştiği Eldorado dos Carajas’da ve aynı saatte yapılacak olan uluslararası kapanış töreni ile sonlanacak.
17 Nisan’ı andığımız bu günde, yerel direnişlerden küresel hareket yaratan La Via Campesina’nın sloganını tekrarlayalım:
“Umudu küreselleştirelim
Mücadeleyi küreselleştirelim.”
Kaynak : Çağdaşses- 17 Nisan 2016