Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, marketlerde 2010 yılında fiyatı en çok artan ürünün kuru kayısı fiyatı en çok düşen ürünün ise patlıcan olduğunu kaydetti.
Aralık ayında dana etinde üretici fiyatının yüzde 15 düştüğünü belirten Bayraktar, bu düşüşün market fiyatlarına yansımadığını ifade etti.
Bayraktar, yazılı açıklamasında geçen aya ve geçen yıla göre gıda fiyatlarını değerlendirdi.
Aralık ayı itibarıyla üretici ve market arasındaki fiyat farkının bazı ürünlerde yüzde 478’lere ulaştığını kaydeden Bayraktar, fiyat farkının yüksek olduğu ürünlerde yüzde 477,5 ile mandalina, yüzde 334,8 ile limon, yüzde 331,9 kuru incir, yüzde 277,7 ile patlıcanın ilk sıralarda yer aldığını anlattı.
Bayraktara göre Aralık ayında market fiyatlarına bakıldığında, sivri biber, pırasa, elma, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, süt, toz şeker, kırmızı mercimek, ıspanak ve kuru üzüm fiyatlarında değişim görülmediğini, kuzu etinde yüzde 3,8, dana etinde yüzde 4,2, havuçta yüzde 5,5, domateste yüzde 6,1, yumurtada yüzde 6,7, mandalinada yüzde 6,7, limonda yüzde 8,3, tavuk etinde yüzde 8,5, kuru incirde ise yüzde 10,2 fiyat düşüşleri olduğunu, yeşil fasulyede yüzde 44, patlıcanda yüzde 13,1, kuru kayısı, armut ve soğanda yüzde 7,3, patateste yüzde 4,4, pirinçte yüzde 1,6, salatalık ve fındıkta yüzde 1,5 fiyat artışları görüldü.
Aralık ayındaki üretici fiyatlarına da değinen TZOB Başkanı, patlıcan, domates, havuç, ıspanak, pırasa, patates, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı ve sütte fiyat değişimi görülmediğini, yeşil fasulyede yüzde 89,8, salatalıkta yüzde 13,3, fındıkta yüzde 12, soğanda yüzde 6,3, armutta yüzde 4,8, kuru üzümde yüzde 3,3, sivri biberde ise yüzde 2,1 fiyat artışı olduğunu anlattı. Bayraktar, söz konusu dönemde, limonda yüzde 8, yumurtada yüzde 14,3, dana etinde yüzde 14,8, kuzu etinde yüzde 16,2, kuru incirde yüzde 16,4, mandalinada ise yüzde 19,2 oranında fiyatın düştüğünü ifade etti.
-ET FİYATLARINDAKİ ARTIŞ-
Et ve süt fiyatlarının 2010 yılında artmaya devam ettiğini, et fiyatlarındaki artışta birçok neden etkili olduğunu belirten Bayraktar, bunları şöyle sıraladı: “2007-2008 döneminde tüm dünyada yaşanan girdi artışları ülkemizde kuraklıkla birlikte etkisini daha şiddetli hissettirmiştir. Bu dönemde süt ve et gibi ürün fiyatlarının da yerinde sayması, yüksek maliyet baskısına dayanamayan birçok işletmenin tasfiye olmasına neden olmuştur. Bu dönemde ne yazık ki etkili bir tedbir alınmamıştır.
2008’in son çeyreğinde süt arzının en düşük olduğu dönemde süt fiyatları düşmüştür. Neticede, yüksek maliyet baskısı ile düşük fiyat kıskacı arasında kalarak üretimi devam ettiremeyen birçok süt işletmesi hayvanlarını kesime sevk etmiştir. Bu dönemde yaklaşık 250 binden fazla damızlık hayvan kesilmiştir. Süt piyasasındaki istikrarsızlık nedeniyle kesime sevk edilen her damızlık hayvanın, en az 2 yıllık bir emeğin yok olması ve besi çiftliklerine her yıl verilemeyen bir canlı hayvan anlamına geldiği herkes tarafından bilinmelidir.
Girdi maliyetlerindeki artışlar üretici et maliyetlerinin ve dolayısıyla fiyatların artmasında önemli rol oynamıştır. Bütün bu gelişmelerden sonra, Ağustos 2009- Eylül2010 döneminde, bir yıllık süreçte arpa yüzde 45, kepek yüzde 150, ayçiçeği tohumu küspesi yüzde 117 ve besi yemi yüzde 58 oranında artmıştır.
Besicilerin en önemli girdileri canlı hayvan ve yemdir. Çiftçilerimiz 1 yıl önce besiye koyacakları canlı hayvanın kilosuna 8-9 lira ödüyorken, bugün 12-13 liraya zor almaktadırlar. Yani canlı hayvan maliyetleri de yüzde 45’ler civarında artmıştır.” Et fiyatlarının, Kurban Bayramı sonrası ve alınan ithalat kararları sonucu ülkeye giren karkas et nedeniyle talebin düşmesi sonucu düştüğünü anlatan Bayraktar, “Ette üretici fiyatları yaklaşık yüzde 15-16 düşerken markette fiyatlar yaklaşık yüzde 4 gerilemiştir. Ette üretici fiyatlarındaki düşüş marketlere yansımamıştır” ifadesini kullandı.
-2010’DA FİYATI EN ÇOK ARTAN VE FİYATI EN ÇOK DÜŞEN ÜRÜN-
Fiyatları yıllık bazda değerlendirildiğinde, 2010 yılında marketlerde fiyatı en fazla artan ürünün kuru kayısı, fiyatı en çok düşen ürünün patlıcan olduğunu belirten Bayraktar, üreticilerde fiyatı en çok düşen ürünün ise mandalina olduğunu anlattı.
Bayraktar, geçen yıla göre üretici ve market fiyatları arasındaki makasın yaş sebze ve meyvede düştüğünü, diğer ürün gruplarının tümünde arttığını belirtti.
TZOB Başkanı, üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkına ürün grupları itibarıyla bakıldığında 2009 yılı Aralık ayında ortalama fiyat farkı yaş meyve sebzede yüzde 278,8, baklagillerde yüzde 200, pirinçte yüzde 169, kurutulmuş ürünlerde yüzde 154,7, hayvansal ürünlerde ise yüzde 88,7 olduğunu kaydetti.
Bayraktar, 2010 yılının Aralık ayında ürün grupları itibarıyla oluşan fiyat farkının yaş meyve sebzede yüzde 242,4, baklagillerde yüzde 210,8, pirinçte yüzde 207,5, kurutulmuş ürünlerde yüzde 171,3, hayvansal ürünlerde ise yüzde 106,2 olarak tespit edildiğini anlattı.
Marketlerde 2010 yılında fiyatı en çok artan ürünün kuru kayısı, fiyatı en çok düşen ürünün patlıcan olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Marketlerde geçen yılın Aralık ayına göre fiyat atışı görülen ürünler sırasıyla, kuru kayısı (yüzde 34,9), elma (yüzde 33,3), domates (yüzde 29,6), dana eti (yüzde 29,2), kuzu eti (yüzde 27,4), pırasa (yüzde 27,3), patates (yüzde 25,4), armut (yüzde 23,3), yeşil fasulye (yüzde 21), kuru üzüm (yüzde 20,1), ıspanak (yüzde 11,8), fındık (yüzde 9,6), süt (yüzde 9,1), kuru incir (yüzde 6,8), yeşil mercimek (yüzde 5,6), kuru fasulye (yüzde 5,3) ve pirinç (yüzde 2).
Marketlerde geçen yılın Aralık ayına göre fiyat düşüşü görülen ürünler sırasıyla kırmızı mercimek (yüzde 4,8), salatalık (yüzde 7,5), tavuk eti (yüzde 11,5), yumurta (yüzde 13,1), mandalina (yüzde 17,7), limon (yüzde 20,2), sivri biber (yüzde 20,3), soğan (yüzde 21,6), patlıcan (yüzde 23,3).
Üretici fiyatlarına baktığımızda geçen yıla göre 2010 yılında fiyatı en çok düşen ürün mandalina olmuştur. Üretici fiyatlarında geçen yıla göre artış görülen ürünler sırasıyla, domates (yüzde 147,7), kuru kayısı (yüzde 100), yeşil fasulye (yüzde 75,9), elma (yüzde 62,5), armut (yüzde 45,5), kuzu eti (yüzde 28,8), havuç (yüzde 25,9), patates (yüzde 23,5), nohut (yüzde 20), kuru üzüm (yüzde 19,2), yeşil mercimek (yüzde 16,4), salatalık (yüzde 13,3), pırasa (yüzde 10), dana eti (yüzde 8,4), ıspanak (yüzde 4,9), süt (yüzde 2,9) ve sivri biber (yüzde 2,2).” Bayraktar, üretici fiyatlarında önceki yıla oranla 2010’da fiyat düşüşü görülen ürünlerin ise fındık (yüzde 3,4), kuru fasulye (yüzde 4), patlıcan (yüzde 9,2), soğan (yüzde 10,5), pirinç (yüzde 10,8), kuru incir (yüzde 23,3), yumurta (yüzde 25), limon (yüzde 29,2), kırmızı mercimek (yüzde 31,4) ve mandalina (yüzde 45,7) olduğunu anlattı.
Bayraktar, üretici fiyatları ile market fiyatlarındaki yıllık değişim birlikte değerlendirildiğinde, kuru fasulye, pirinç, kuru incir ve fındıkta üretici fiyatı düşerken market fiyatının arttığını belirterek, mandalina, limon ve yumurtada market fiyatlarındaki düşüşün üreticiden daha az olduğunu, ıspanak, pırasa, patates, dana eti ve sütte ise market fiyatlarının üretici fiyatından daha fazla artış gösterdiğini anlattı.
-DOMATESTEKİ FİYAT ARTIŞI-
Açıklamasında, mevsim normallerinin üzerinde seyreden yağışlar ile birlikte meydana gelen yüksek sıcaklıkların ürün rekoltesini olumsuz etkilemesi nedeniyle başta domates olmak üzere ürünlerde fiyatın arttığına işaret eden Bayraktar, hızla yayılan domates güvesinin yol açtığı sıkıntıların fiyatlara yansıdığını kaydeden Bayraktar, “Zararlı ile mücadele yapan üreticinin maliyetleri yükselmiş, bu durum yine fiyatları yükseltmiştir. Artan fiyat üreticinin cebine değil mücadele masraflarına gitmektedir” görüşünü dile getirdi.
Kaynak : Milliyet – 2 Ocak 2011