Fiyatları aşağıya çekmek amacıyla canlı hayvandan sonra karkas et ithaline de izin verilmesiyle başlayan tartışmalar sürüyor. Uzmanlar, 1980 sonrasında ülke nüfusunun yüzde 52 artmasına karşın son 20 yılda küçük ve büyükbaş hayvan sayısındaki artışın yüzde 32’lerde kaldığını söylüyor. Prof. Dr. Yalçın Yıldırım ile Prof. Dr. Mustafa Tayar tarafından İstanbul Ticaret Odası için hazırlanan ‘Kırmızı Et Sanayi Sorunları ve Çözüm Önerileri’ adlı raporda ilginç detaylar yer alıyor.
Rapor, Türkiye’de nüfusun hızla artması buna karşılık büyükbaş hayvan varlığının sürekli düşüş göstermesinin, hayvanlardan elde edilen verimin istenilen seviyeye ulaşamamış olması gibi sebeplerle et fiyatının arttığını vurguluyor.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, yıllar önce hazırladıkları raporda Türkiye’nin et konusunda sıkıntı yaşayacağına işaret ettiklerini söyledi. Kırmızı etin insan sağlığı için hayati öneme sahip bir gıda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tayar, yapılacak tüm iyileştirmelere rağmen yurt içi yetiştirme ile et talebinin karşılanamayacağına dikkat çekti. 2010 yılında 97 bin ton et açığının 97 bin ton olarak öngörüldüğünü belirten Prof. Dr. Tayar, bu rakamın 2025 yılında ise 327,1 bin ton olarak tahmin edildiğini söyledi. Et gereksiniminin mümkün olduğunca sığır dışındaki diğer kaynaklardan karşılanmasının yerinde olacağını kaydeden Tayar, şunları söyledi: “Hayvansal protein gereksinimimizin önemli bir kısmını kırmızı et olarak karşıladığımız gerçeğinden hareketle, ülke kasaplık hayvan popülasyonuyla başlayıp et ürünü üretimi sanayi ve üretim-tüketim ilişkisini içeren veriler değerlendirilecektir. 1980 sonrasında ülke nüfusunda yüzde 52 oranında artış olurken, büyük ve küçükbaş hayvan varlığında son 20 yılda yüzde 32 oranında önemli ölçüde tedrici bir azalma meydana gelmiştir. Birim hayvan başına ürün miktarı ise gelişmiş ülkelerle mukayese edilemeyecek düzeyde gerilerde kalmıştır. Hayvan başına et ve süt üretiminde bir miktar artış olsa da toplam et ve süt üretiminde bir artış olmamış hatta azalma meydana gelmiştir. Bunun sonucu olarak kişi başına düşen et ve süt miktarı her geçen yıl düşmektedir.”
Prof. Dr. Tayar, Türkiye’de nüfusun hızla artması buna karşılık büyükbaş hayvan varlığının sürekli düşüş göstermesi, hayvanlardan elde edilen verimin istenilen seviyeye ulaşamamış olması gibi sebeplerle et fiyatının arttığını söyledi. Türkiye’nin süt ve özellikle de et üretiminde bugün var olan yetersizliğin ciddi boyutlara taşınabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Tayar, gelişmiş ülkelerde günlük kişi başına hayvansal protein tüketimi 60 grama ulaşırken, bu miktarın Türkiye’de 25 gram gibi düşük bir seviyede olduğunu dile getirdi.
(UÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, yapılan üretimin verimlilikten uzak oluşu nedeniyle fiyatların yüksekliğinin tüketimin düşük seviyelerde seyretmesinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Tayar, verimliliğin düşük olmasının altında yatan en önemli sebebin üretici birimlerin ağırlıklı olarak küçük ölçekli aile yapısında oluşu ve modern üretim tekniklerinden uzak bir üretim gerçekleştirilmesi olduğunu savundu.
Kaynak : Zaman – 27 Eylül 2010