Fiyatı bir türlü düşürülemeyen kırmızı ette hükümet yetkilileri, son bir yılda birbiriyle çelişen açıklamalara ve uygulamalara imza attı. Tarım Bakanı, ithalatın olmayacağını söyledi, Başbakan’ın isteğiyle ithalat yolu açıldı. Bu arada hem ithalat öncesinde hem de sonrasında sürekli ‘spekülatör’lerin olduğunun altını çizen hükümet yetkililerini, kendisi de üretici olan eski Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYMB) Genel Sekreteri Fehmi Aksoy, sert bir dille eleştirdi: “Asıl spekülatör, devlet!” Tarım Bakanı Mehdi Eker, yılın başında, ithalat öncesinde karkas etin kilosunun 18 liraya kadar çıkmasına karşın, üreticiyi korumak adına “İthalata izin vermeyeceğiz” dese de Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın 23 Nisan’da “Gereğini yapın” sözleriyle ithalatın da yolu açıldı. Bakan Eker, ithalat kararından sonra bu sefer de ithalattan dönmeyeceklerini
dile getirdi. Fiyatı düşürmek için ithalat yetkisi verilen Et ve Balık Kurumu (EBK) ihalelerini birer ikişer gerçekleştirirken ithalat sözüyle düşen fiyatlar da yeniden yükselmeye başladı ve karkas etin kilosu yine 17 lira oldu. Bu arada ithalatın
sadece EBK tarafından yapılacağı belirtilirken, çıkarılan bir tebliğle,
özel sektöre ithalatın yolu da açılmış oldu. Şimdi bir diğer ‘yapılmayacaklar
listesi’nde olan karkas etin ithalatına izin verilip verilmeyeceği merakla bekleniyor.
‘EBK UCUZA ET SATTI’
İthalat öncesinde bakanlıkta, et sektörünün tüm oyuncularıyla bir toplantı yapıldığını dile getiren Fehmi Aksoy, “Burada karkas etin kilosunun maliyetler gereği, 14-14.50 liradan satılabileceği belirtildi. Arkasından ithalat yapan EBK, 12.50 liradan et sattı. 14 lira olarak belirlenen eti, devletin fiyat regülasyonunu
sağlamak için yetki verdiği kurum, 12.50’den satıyor; biz spekülatör oluyoruz. Asıl spekülatör devlet” diye konuştu. Özel sektörün ithalat apabilmesine verilen
iznin Türkiye’yi ette ‘tam ithalatçı’ hale getireceğini dile getiren Aksoy, besiciliğin biteceğini anlattı. Özel sektöre ithalat yolunun açılmasının bir nedeninin de gıda güvenliği faslının açılması olabileceğini belirten Aksoy, şöyle devam etti: “Bu fasıl görüşülürken AB, her yıl almakla yükümlü olduğumuz 19 bin ton eti dikte
edecekti. Görüşmelerin önü kesilmesin diye özel sektöre ithalat izni verilmiş olabilir.”
‘YÜZDE 135 VERGİYLE İTHAL ET BURADA SATILMAZ’
Özel sektörün kasaplık canlı hayvan ithalinin besici için olumsuz etkileri olacağını ifade eden SETBİR Başkanı Ali Güler, canlı hayvana uygulanan yüzde 135’lik gümrük vergisiyle et getirip burada yemenin mümkün olmadığını söyledi. Vergilerden muaf tutulan EBK’nın, ithalat uygulamalarının özel sektöre
de verilmesi gerektiğini dile getiren Güler, şunları söyledi: “Artık Türkiye, doğalgaz, petrol gibi eti de yurtdışından karşılamaya çalışan ve buna alışan bir ülke olacak. Öte yandan Avrupa’da çiftlikler küçülürken bu ihtiyacı hangi ülkeden karşılayacaksınız? hiçbir yerden 100 bin-200 binton hayvan çekemezsiniz.” İhalelerle gelen hayvanların dağıtımını sağlıklı yapamadığını
dile getirerek EBK’yı eleştiren Güler, şöyle devam etti: “Asıl maliyetler düşmedikçe ucuza et yemek mümkün değil. Normalde maliyetin yüzde 30’u
hayvanın fiyatı, yüzde 70’i ise besleme maliyeti olması gerekirken Türkiye’de tam tersi. Canlı hayvanın kilosunu 10-11 liraya alıp her gün 4-5 liraya besleyip 14-15 liradan aşağı satamazsınız.”
8 BİN 280 HAYVAN MERSİN’E GELDİ
Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) kasaplık hayvan ithalatı için düzenlediği ihale
kapsamında Uruguay’dan ithal edilen canlı hayvanların, Mersin Limanı’na getirildiği bildirildi. Uruguay’dan yaklaşık 3 hafta önce yola çıkan ve içinde çoğunluğu Angus cinsi 8 bin 280 büyükbaş canlı hayvan bulunan Ürdün bandıralı ‘’Bader- 3’’ adlı gemi Mersin Limanı’na yanaştı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Mersin Veteriner Sınır Kontrol Noktası ve Akdeniz İlçe Tarım Müdürlüğü veteriner
hekimlerince gemide çalışmalara başlanırken, canlı hayvanları taşıyacak kamyon ve TIR’lar ise yapılan dezenfekte işlemlerinin ardından limana giriş yaptı.
‘GELECEK ETLERİN SAĞLIKLI OLUP OLMADIĞI ŞÜPHELİ’
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Cumhuriyet
tarihinde ilk defa özel sektörün kasaplık canlı hayvan ithal etmesinin önünün açıldığını vurgulayarak, bu etlerin sağlıklı olup olmayacağının şüpheli olduğunu ileri sürdü. Tarım Bakanlığı’nın EBK dışındaki hayvancılık konusunda yatırımı olan kişi ve kuruluşlara da ithalat olanağı sağlamasını getiren tebliğe ilişkin olarak Yetkin, ‘’Özel sektör hangi denetim ve ölçülerle et ithal edecek bu belli değil. Türkiye’deki et fiyatlarının düşmesi için damızlık hayvan ithal edilmeli’’ dedi. Kasaplık canlı hayvan ithalinin et fiyatlarını düşürmeyeceğini birçok kez
ifade ettiklerini hatırlatan Yetkin, buna karşın ihaleye çıkılmaya devam edildiğini kaydetti. Et ithaline ilişkin görüşlerini açıkladıklarında et lobiciliği yapmakla suçlandıklarını anlatan Yetkin, ‘’Et ithaline karşı çıktığımızda bizi lobicilikle suçladılar. Özel sektörün et ithal etmesi et lobisi oluşturmayacak mı’’ diye sordu. Et fiyatlarının düşmesi için Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) devreye girmesi
gerektiğini yineleyen Yetkin, EBK’nın fiyatları düşürmek için yurt genelinde 48 satış mağazası kurma düşüncesinden, kasapların baskısıyla vazgeçtiğini iddia etti.
DELİ DANAYA DİKKAT!
Canlı hayvanda deli dananın beyinden alınan parçanın otopsisiyle mümkün olduğunu dile getiren Fehmi Aksoy, ‘kontrol edilebilir riskli ülkeler’den gelecek
hayvanların kontrolünün yapılması gerektiğini söyledi. Hayvanların 21 gün karantinada tutulmasıyla deli dananın belirlenemeyeceğini vurgulayan
Aksoy, özellikle Kurban Bayramı’nda kesilecek hayvanlar konusunda vatandaşı uyardı.
Kaynak : HaberTürk