Haber : Kıvanç Eliaçık: __________________________________________
Funk: 0173 / 240 40 63
Email: kai.horstmann@web.de
HypoVereinsbank Konto-Nr. 93 13 222 BLZ 100 208 90
Steuersatz: 7% – Steuernummer 31 / 354 / 60276 *** Local Caption *** Arbeiter – Arbeiterin – Asien – Dooars – Format: Querformat – Frau – Frauen – Himalaya – Landwirtschaft – PflŸcker – Pfluecker – PflŸckerin – Pflueckerin – Tee – Teeanbau – Teebaum – TeebŠume – Teebaeume -Teeplantage – Teeplantage – Teeplantagen – TeepflŸcker – Teepfluecker – TeepflŸckerin – Teepflueckerin
“Beslenme Hakkı İçin Küresel Ağ” (GNRTFN) Uluslararası Gıda İşçileri Federasyonu (IUF) ve Hindistan’daki gıda sendikalarının desteğiyle ülkedeki çay tarlalarını ve fabrikalarını inceleyerek, çay işçileriyle görüşerek bir rapor hazırladı. “Bir fincanın bedeli: onur kırıcı bir yaşam” başlıklı rapor hem Hindistan’daki çay işçilerinin sefaletini hem de uluslararası sermayenin aç gözlülüğünü gözler önüne seriyor.
Hindistan çay tarlaları ve fabrikaları genellikle, paketlerde de adını gördüğümüz, Assam ve Batı Bengal eyaletlerinde bulunuyor. Çay reklamlarındaki yemyeşil ferahlık veren fotoğrafların aksine çay tarlaları işçiler açısından ‘işkencehaneye’ benziyor.
1.2 milyon kişinin çalıştığı Hint çay endüstrisinde toplam işgücünün yaklaşık %70’ini kadınlar oluşturuyor. Kadın işçiler erkeklere göre daha düşük ücret alıyorlar ve sürekli olarak hasta halde çalışıyorlar. Pek çok kadın işçi cinsel şiddete maruz kalıyor.
Bölgedeki çay işçileri 150 yıl önce topraklarından kopartılmış topraksız köylülerden oluşan, Adivasi halkına mensuplar. Bugün seyahat özgürlükleri ellerinden alınmış durumda ve fabrikalardan ve tarlalardan uzaklaşamıyorlar. Dış dünyayla hatta bölgede yaşayan diğer halklarla iletişimleri bile sınırlı. Bütün yaşamları şirket kontrolü altında, hatta evliliklere bile şirketler karar veriyor. Yeni doğan çocuklar da doğrudan şirket çalışanı oluyor.
Hindistan’da 1951 yılında çıkarılan “Çay Tarlaları Kanunu” tıpkı “İş Kanunu” gibi uygulanamaz halde. Çay işçilerinin beslenme, sağlık, eğitim, mülk edinme, dinlenme, temizlik, barınma ve kültürel hakları ihlal ediliyor. Hint çay işçileri için sözleşme ve diğer iş güvencesi biçimleri söz konusu değil. Aksine bütün çalışma ilişkileri işçileri kötü çalışma koşullarına boyun eğmeye razı etmek üzerine kurulmuş durumda.
İşçi aileleri şirkete ait evlerde yaşıyor. Üç kuşaktır aynı evde yaşayan aileler var ama tapu yine de şirketin üzerine. Herhangi bir yasal iş sözleşmesi olmadığı için kira sözleşmesi de söz konusu değil. İşini kaybeden bir işçi evini de kaybetmiş oluyor. Bu uygulama işçilerin kötü koşullara isyan edememesinin, protestoların veya sendikal faaliyetlerin önündeki en büyük engel.
Bu barınma biçimi özellikle kadınları etkiliyor. Bazen ailedeki erkekler daha iyi işler için mevsimlik işçi olarak başka eyaletlere göç edebiliyor. Ancak kadınlar çocuk ve yaşlı bakımı nedeniyle evde kalıyor ve bir yandan da tarlada çalışmaya devam ediyorlar.
Şirket yöneticileri arasında neredeyse hiç kadın yok. Kadınlar daha çok toplayıcılık yapıyor ve herhangi bir terfi veya maaş artışı gibi imkanları bulunmuyor.
Pek çok kadın doktor yüzü görmüyor. Gebelik izni, doğum izni, emeklilik izni gibi haklardan faydalanamıyorlar. Yetersiz beslenme ve yetersiz temizlik koşulları gebelik sırasında hastalıklara neden oluyor. İş başında geçirdikleri emzirme döneminde cinsel şiddete maruz kalıyorlar. Tuvaletlerin azlığı ve temizlik koşullarından en çok kadınları etkileniyor. İçme suyu bulmak ve taşımak da kadınların görevi sayılıyor.
Günlük ortalama ücret 122 Ruppi (1.8 Dolar) ücret alınıyor. Şirket yöneticilerinin yolsuzlukları veya iklim ve hasat koşulları maaşları etkileyebiliyor. İşçiler genelde şirketlerle bağlantılı tefecilere borçlu oluyorlar ve borçlarını ödemek için çalışıyorlar.
İşçi yemekleri karneyle dağıtılan chapatti pidesinden ve pilavdan oluşuyor. Nadiren sebze yiyebiliyorlar ve sıklıkla öğün atlıyorlar. Yetişkin işçiler çocukların hastane masraflarıyla gıda ihtiyaçları arasında tercih yapmak zorunda kalıyor.
Gıda Hakkı İçin Küresel Ağ (GNRTFN), bahsedilen sorunların çözümü için rapora bazı önerler ve talepler eklemiş. GNRTFN işçileri ve ailelerini kölelik koşullarına mahkum eden çalışma biçimlerinin derhal terk edilmesini gerektiğini savunuyor ve Hint çay sanayisinin insan hakları temelinde yeniden şekillenmesi gerektiğini belirtiyor.
GNRTFN; çay tarlalarında beslenme, barınma, temizlik ve eğitim gibi insan haklarının uluslararası hukuka uygun şekilde düzenlenmesini, mevcut yasalarının uygulanmasını ve yeni yasaların işçi sendikalarının katılımıyla hazırlanmasını öneriyor. Özellikle kadın işçilere yönelik ayrımcılığa son verilmesini ve şirketlerin kadın sağlığına yönelik adımlar atması gerektiğinin altını çiziyor. GNRTFN’nin bir diğer önerisi de çocuk işçiliğine son verilmesi ve işçi çocuklarına yönelik eğitim programları hazırlanması.

A tea garden worker plucks tea leaves inside Aideobarie Tea Estate in Jorhat in Assam, India, April 21, 2015. Unrest is brewing among Assam's so-called Tea Tribes as changing weather patterns upset the economics of the industry. Scientists say climate change is to blame for uneven rainfall that is cutting yields and lifting costs for tea firms. Picture taken April 21, 2015. REUTERS/Ahmad Masood