Yeryüzünün her noktasında tarım ve gıda sistemini sermayenin denetimine sokan bir dönüşüm yaşanmakta. Küresel sermaye tarafından dayatılan bu değişime uygun olarak Türkiye tarımı da 1980 yılından itibaren bir dönüşüm içinde. Yerli ve yabancı şirketlerin tarım ve gıda sistemimizi denetlediği her geçen gün daha açık ve net olarak görülmekte. Dönüşümün bedelini en ağır ödeyenler ise, tabi ki küçük çiftçiler ve köylüler. Küçük çiftçilerin ve köylülerin önlerine iki seçenek dayatılmış durumda; ya topraklarını terk ederek mesleklerini bırakmak, ya da şirketler için üretim yapmak.
Devletin aradan çekildiği bir tarımsal yapıda, üretimden pazarlamaya kadar olan zincirin her halkasında küçük çiftçiler şirketlerle karşı karşıya gelmek zorunda. Küresel boyutta örgütlü sermaye karşısında örgütsüz küçük çiftçiler..
Küçük çiftçilerin kendi örgütlerini, sendikalarını oluşturma nedeni şirketler karşısında güçlü durabilmek. Ürün bazında ilk kurulan sendikaların doğum yılı 2004. Ardından diğerleri izliyor. Daha sonra da üst örgütlenme olarak gelen Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-Sen).
Sancılı yaşanan, yaşanmaya da devam eden sendikalaşma sürecinde: bir yandan açılan kapatma davalarıyla ilgili hukuksal engeller aşılmaya çalışılıyor, diğer yandan örgütlenme çalışmaları yürütülüyor.
Hukuksal engeller yavaş da olsa aşılmaya başlandı ama, saldırılar farklı boyutta devam etti. Çiftçi-Sen’in yarı resmi yayın organı “Karasaban.net” adlı internet sitemiz ise bizim yayınlarımızdan rahatsız olanlar tarafından defalarca saldırıya uğradı ve uğramaya devam ediyor. Son saldırıyla bir seneyi aşkın süredir “Karasaban.net” de yayınlanan yazılar google’ arama motorunda neredeyse hiç görünmüyor.
Teknik açıdan meseleyi bilemiyorum ama, web master arkadaşımızın anlattıklarından anlayabildiğim kadarını aktarmak istiyorum.
Çiftçi-Sen’in çalışmalarından ve Karasaban.net’in yayınlarından rahatsız olanlar bilgisayar korsanlığı yaparak bilgisayar camiasında çok yaygın olan “index atmak” denilen bir yöntemle internet sitemize saldırıyor.
Böylece “karasaban.net” de yayınlanan yazılar arama motorlarının listelerinde ya geriye düşürülüyor ya da hiç görünmüyor. Saldırılar sonucu “meta key” lerimiz sanki, web sitemiz ilaç satışı yapan bir firmaymış gibi düzenleniyor.
Tuhaf ve garip olan, endüstriyel tarıma, şirket tarımcılığına karşı olan bir sitenin ilaç satışı yapan bir şirket olarak görülmesi..
Doğal olarak internet sitemizin amacına uygun konularla ilgili arama yapanlar bize ulaşamıyor. İlaç isimleriyle bize ulaşan kullanıcılar da hemen geri dönüş yaptıkları için arama motoru programları bizim “meta key”lerimizin içerikle ilgili olmadığını ve bizim amaç dışı işler yapan bir siteye sahip olduğumuzu işaretleyerek, indekslerinden ya siliyorlar ya da alt satırlara itiyorlar.
Siteyle ilgilenen arkadaşımız durumu teknik olarak düzeltebilmek amacıyla var gücüyle uğraşıyor. Bu uğraşın yanında, internet sitemizin eski durumuna daha hızlı gelebilmesi için daha fazla tıklanmaya ihtiyaç duyulduğu söyleniyor.
Bu konuda bize yardımcı olmalarını dostlarımızdan defalarca istedik. Ne yazık ki, bu güne kadar yeterli desteği alamadık. Belki de biz sıkıntımızı yeterince açık anlatamadık.
Son bir kez daha söyleyelim, istedim. Sitemizi ziyaret ederseniz; hem bizleri tanır, hem de bizlere yardımcı olursunuz. Bir zorluğu aşmamızda katkıda bulunursunuz. Dostlarımızın bize yardımcı olacağını, günde en az bir kez bizi tıklayacağını, bir süre için de olsa ihmal etmeyeceğini umuyoruz.
Dostça kalın.