1980’li yıllara bakıldığında, Meksika, stabil bir ekonomisi olan ve gelişmekte olan ülkeler arasında değerlendirilen bir Kuzey Amerika ülkesiyken, 90’lı yıllarda başlayan ve hızla artan küreselleşme eğilimi Meksika ekonomisini ciddi şekilde yaraladı ve ülke tarihinde daha önce görülmemiş boyutta bir krizi beraberinde getirdi. Kriz sürecinde gelişen direnişler toplumsal mücadele açısından önemli deneyimler oluşturdu. Bu yazıda borçluluğa karşı gelişen El Barzon hareketini inceleyeceğiz.
Borçluluğa Karşı Tepkilerin Büyümesi ve El Barzon
Krizle birlikte Meksika’nın kuzey ve batı kırsallarında El Barzon hareketi görünürlük kazanmaya başladı. El Barzon’u, tek bir noktadan yönetilen, tek bir merkezi olan bir hareket olarak değerlendirmek eksik olur. Bankalardan aldıkları kredileri ödemekte zorlanan bireylerin veya grupların, kendiliğindenci bir hareketleri ile bütünleşerek gelişti. Eylem stratejisini ise, bankalarla adil bir anlaşma ve ödeme düzeni yapılana kadar, borçları ödemeyi reddetmek olarak belirledi. Başlangıçta küçük bir bölgesel hareket olarak öne çıkan El Barzon, 1995 yılına gelindiğinde 500.000 kişi civarında destekleyeni-sempatizanı olan bir hareket haline geldi. Peki ne oldu da, bu hareket hızla büyüdü?
Halkla Bütünleşik Eylem Tarzı
El Barzon’un nasıl bu kadar güçlendiği sorusunun cevabı hareketin halkla bağlarında yatıyor. El Barzon, halkın çok büyük kısmını ilgilendiren ve eylemlilik haline ihtiyaç duyulan bir noktada ortaya çıktı ve halkın geniş kesimlerini harekete geçirebilecek eylemlerle, halkın desteğini kazandı.
Hükümet temsilcileri ve özel bankaların temsilcileri arasında, tarım kredilerinin ödenmesi konusunda, 1993 yılında yapılan son toplantıdan da sonuç çıkmayınca, üreticiler, Jalisco şehrinde yolları, traktörleri ve çeşitli iş makineleri ile kapattılar. Daha sonrasında ise, Guadalajara şehrinde bulunan ve devlet gücünün merkezi pozisyonunda olan Plaza de Armas’a doğru hareket etmeye başladılar ve eylemlerini şehir merkezine götürmeye karar verdiler. Hareketin ismi olan El Barzon da tam bu yürüyüş sırasında ortaya çıktı. El Barzon, kelime anlamı olarak öküzlere vurulan boyunduruk halkası anlamına gelse de, hareketin ismi sanılanın aksine buradan gelmemektedir. Hareket üyeleri, bu ismi El Barzon isimli bir şarkıdan almışlardır. Hareketin kimi üyelerine göre bu şarkı, hareketin kolektif yönünü iyi biçimde yansıtmaktadır.
Birkaç gün süren yolculuktan sonra, El Barzon üyeleri, Guadalajara şehrine ve Plaza de Armas’a iş makineleri ,çiftçi şapkaları, deri çizmeleri, hatta ve hatta atlarıyla giriş yaptı. Çiftçiler eylem süresince, köy, tarım ve çiftçiliği sembolize eden araç gereçleri sürekli olarak kullandılar (traktör,çiftçi kıyafetleri,tarımda kullanılan çeşitli aletler v.s.). Fakat bunun yanında, Meksika halkının benimsediği, Meksika’nın tarihi ulusal sembollerini de kullandılar. Meksika bayrağı, Meksika arması bu semboller arasında en popülerleriydi. Ayrıca El Barzon “vatan”,”anavatan”, “yurt”, “memleket” gibi sembolleri de sık şekilde kullandı. Meksika Devrimi sırasında ortaya çıkan bir slogan olan “Memleket,Toprak ve Özgürlük” sloganı, El Barzon’un eylemleri sırasında da oldukça öne çıktı. Hareketin destekçileri Barzon hareketini, çiftçilerin toprağına ve dolayısıyla memlekete, Meksika’nın egemenliğine sahip çıkma çabası olarak da görüyordu.
El Barzon İçindeki Farklılıklar ve İkiye Bölünme
El Barzon güçlenirken, harekette bir bölünme de meydana geldi. Bölünmenin temel nedeni olarak, Barzon’un yapacağı eylem formlarına yönelik yaklaşım gösterilebilir. New Mexico bölgesi etrafında güçlü olan grup, El Barzon’un artık daha şiddet içeren eylemler yapması gerektiğini savunuyor ve EZLN ile ilişki içinde olmayı ve onlara yakın bir eylem hattı izlemeyi öneriyordu. Guadalajara etrafında güçlü olan şiddet karşıtı grup ise,El Barzon’un bir ulusun umudu olma özelliğini koruması gerektiğini, geniş kitleler ile birlikte hareket edilmesi gerektiğini söylüyordu. Örgüt 1994 yılında böylece ikiye ayrılsa da, iki kanat birbiriyle düşmanca bir ilişki içine hiçbir zaman girmedi. Zaman zaman birlikte de hareket ettiler. Fakat çoğunlukla bağımsız şekilde eylemlerini gerçekleştirdiler.
Yeniden Barzon
1995 yılına gelindiğinde Meksika Pesosu’nun değeri düşürüldü ve bu yüzden pek çok insan, bir kez daha borçlarını ödemekte zorlanır hale geldi. Bu sefer sadece köylerden değil, şehirlerden de bir çok insan kendilerini temsil edecek bir yapıya ihtiyaç duydu ve insanlar kendiliğinden bir şekilde, Barzon’u, kendilerini temsil edecek kurum olarak gördü. Böylece 1995 yılına gelindiğinde “Yeni Barzon” örgütü ortaya çıktı. Bu örgüt, hem şehirlerde, hem köylerde, NAFTA ve borçluluk gibi problemlere karşı protestolar düzenleyen bir hareket görünümü kazandı. Barzon’un protestoları sayesinde, hükümet 1995 yılında borçlarla ilgili bir düzenlemeye gidip yeni bir kanun çıkartsa da, El Barzon öncülüğünde köylülerden şehirli orta sınıfa geniş halk kitleleri yasayı yetersiz buldu, bir kandırmaca olarak gördü ve protestolarına devam etti. Çiftçilerin, küreselleşmeye ve borçluluğa karşı protestolarıyla başlayan hareket, 90’lı yılların sonuna kadar süren kriz boyunca Meksika’ya damga vurdu.
Kaynak : Bağımsızlık,Devrim ve Sosyalizm mücadelesinde Yol Dergisi, 1. sayı, Ağustos 2018