Son Haber Merkezi

Son Haber Merkezi

Resneli Niyazi Bey veya Ahmet Niyazi Bey (Arnavutça: Ahmet Njazi Bej Resnja), 1873 yılında bugün Makedonya sınırları içerisinde kalan Manastır yakınlarındaki Resne kasabasında doğmuştur. Bu nedenle Resneli Niyazi Bey olarak anılır. İttihat ve Terakki'nin önde gelen isimlerinden olup II. Meşrutiyet'in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri olarak ve 1897 deki Türk-Yunan savaşındaki başarılarından dolayı ün yaptı. II. Abdülhamit’in Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalmasından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak karşılandı. 17 Nisan 1913'te Arnavutluk'un Avlonya limanında İstanbul'a gitmek üzereyken İttihat ve Terakki Fırkası'nın kendisine gönderdiği koruması tarafından öldürüldü.[1] Hem Meşrutiyet hem de 31 Mart sırasında İstanbul’a gelen Hareket Ordusu içerisinde Niyazi Bey en önde gidenler arasındaydı. Başındaki şapkanın üzerinde “Vatan Fedaisi” yazmaktaydı. Türk-Yunan savasında gösterdiği başarı ve esir aldığı Rum askerlerinden dolayı kendisine “padişah yaverliği” unvanı verilmek istenmiş ancak kendisi, kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı unvan verilmesi üzerine bunu reddetmiştir.

İlgili Yazılar

Bir Yorum

  1. 1
    cengiz şahin

    cengiz şahin

    Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış :)

    Başlık ” BP’nin Karı ” olunca yukarıdaki yazı benim de dikkatimi çekti . Kendimize bir züğürt tesellisi bulalım bakalım ;

    Bu tip şirketler faaliyetini durdurursa ne olur ? Ekonomiler tepe taklak olur . Öyle değil mi !? Öyleyse bu şirketlerin hayatta kalmasını sağlamak zorundayız , tıpkı ” Batık Bankalar ” gibi !

    Yakın gelecekteki gelişmeler elbette biz sıradan insanları ! tatmin etmeyecektir , ancak orta ve uzun vadede o şirketler , dolayısıyla vergi ödedikleri ülkeler , elbette uluslararası bir ” çevre hukuku ” oluşturulabilirse !!! , mutlaka sebep oldukları çevresel zararları tazmin etmek zorunda kalacaklardır ! Ama bu tip şirketler daha öncesinde faaliyetlerini sonlandırmış olmazlar ise !!!

    ” Bu iş nasıl başarılabilir ” şimdiden kestirmek mümkün değil , ancak Dünya’nın geleceği doğrudan bu ” Uluslararası Çevre Hukuku ” nun işlerlik kazanıp kazanamamasına bağlı olacaktır ; Ya temiz bir çevre , ya da çevreyi temizlemek için geliştireceğimiz yeni teknolojiler ile daha da kirleteceğimiz bir dünya !! Bakalım hangisi kazanacak ?!

    Yukarıdaki yazının vurgulamaya çalıştığı ” zararların tazmini ” meselesini ben de vurgulamak istedim .

    http://www.ekolojistler.org a bir göz atın , ben beğendim , Hükümetlerin gelecekteki politikalarını STK lar çok etkileyecektir . Bu konuda herkesin katkısı olabilir ; bir yazının , bir övgünün veya bir eleştirinin bile yapılan çalışmalara az veya çok , ama muhakkak katkısı olacaktır .

    Teşekkürler karasaban .

Bir Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

* Copy This Password *

* Type Or Paste Password Here *

Toprak Onur Yaşam