Birleşmiş Milletler (BM) yaşadıkları bölgeleri terk etmeye zorlanan ve büyük kentlere yerleştirilen sığınmacıların gelişen ülkelerde büyük tehlikeleri de beraberinde getirdiğini bildirdi. Kabil’den Şam’a birçok gelişmekte olan ülke kentinde aşırı yığılmalar nedeniyle büyük altyapı ve temel hizmet sorunları yaşanıyor. Bu hızlı yığılma gerilimi de artırıyor.
BM verilerine göre farklı ülkelere göç etmek zorunda kalan 10.5 milyon civarındaki sığınmacının yarısından fazlası kent merkezlerlerinde yaşıyor. Ülke içinde yer değiştirmeye zorlananların sayısı ise 20 milyonu aşıyor. Bu durum yoğun göç alan kentlerde yaşam maliyetlerinin yükselmesine ve yerli halkla gerilimin artmasına neden ouyor. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, yerlerinden olan kalabalık sayıda insan gruplarının yoğun nüfuslu kentlerde özellikle gıda ve barınma fiyatları üzerinde baskı yarattığını belirterek bu kentlerde yaşayanların geçimlerini zorlaştırdığını dile getirdi. Sonuç olarak ortaya çıkan baskının yerli halkla sığınmacı nüfus arasında gerginlik yaratabileceğini ifade eden Guterres, “En kötü senaryonun gerçekleşmesi durumunda yabancı düşmanlığı tetiklenir ve felakete varan sonuçlar yaşanabilir” dedi.
Kabil’in nüfusu 7 kat arttı
Nüfusu 2001’den bu yana 7 kat artan Afganistan’ın başkenti Kabil bu durumun en ilginç örneklerinden biri. İran ve Pakistan’da yerlerinden edilen çok sayıda insan bu kente yerleşti. Bunlara Afganistan’ın kırsal kesimlerinden başkente akanlar da eklenince kentte nüfus patlaması yaşandı. Kolombiya’daki silahlı çatışmalar yüzbinlerce insanı yerlerinden edip Başkent Bogota’nın yollarına düşürürken, Fildişi Sahilleri’nde de aynı nedenlerden dolayı başkent Abidjan’ın kenar mahalleleri dolup taşıyor. Bu bölgelerde kurulan kamplarda yaşayanların büyük bir çoğunluğu çok kötü koşullarda yaşam mücadelesi veriyor ve temel yardım hizmetlerinden yararlanamıyor. Suriye ve Ürdün’ün başkentleri Şam ve Amman da Irak savaş ve şiddet ortamından kaçanlarla dolup taşıyor. Pakistan’da ülke sınırları içinde göçe zorlananların durumu da pek farklı değil. uluslararası örgütler zaman zaman mültecilere yönelik uygulamamaları eleştiren açıklamalarla uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışsalar da sığınmacıların durumunu iyileştirmeye yönelik çabalar hiç bir zaman yeterli düzeye ulaşamıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) önceki gün yaptığı açıklamada Güney Afrika’da yaşayan göçmenlerin hastanelere kabul edilmediğini bildirmiş, bu durumu ayrımcılık olarak niteleyerek hükümetin bu hatayı hemen düzeltmesini istemişti. Sudan, Zimbabve ve Somali’deki çatışmalardan kaçan milyonlarca insan Güney Afrika’ya sığınıyor. Afrika’nın cazip ekonomi merkezlerinin başında gelen Güney Afrika, başta Mozambik olmak üzere birçok ülkeden de göç alıyor.
Kaynak : Referans