Ulusal ve uluslararası tarım kuruluşlarına göre buğdayda yaşanan fiyat oyunları piyasaya hâkim şirketlerin marifeti.
Rusya’da yangın çıktı, buğday fiyatları tavan yaptı. ABD Tarım Bakanlığı ve Uluslararası Hububat Konseyi verileri elde yeterli stokun olduğunu ortaya koydu. Ancak yine de üç beş büyük gıda şirketi, fiyatları ciddi oranda yükseltmeyi başardı.
Dünyanın üçüncü büyük buğday ihracatçısı Rusya’da yaşanan yangınların ardından hızlı bir şekilde yükselen buğday fiyatlarının, gerçek durumu yansıtmadığı, söz konusu artışın piyasaya hâkim şirketler tarafından körüklendiği ileri sürüldü. Nitekim ABD Tarım Bakanlığı (USDA) ve Uluslararası Hububat Konseyi verileri yeterli stokun olduğunu ortaya koydu. Hatta önceki gün yeni bir açıklama yapan USDA, Rusya ve komşusu ülkelerdeki kuraklık nedeniyle halen yeterli olan küresel buğday stoklarının daralacağını, ancak fiyat artışlarının 2008 yılındaki tarihi yükselişi tekrar etmesi için hiçbir neden olmadığını açıkladı.
Durumun ne olduğu anlaşılamadan özellikle dış piyasada buğday fiyatlarının neredeyse 2008 gıda krizi dönemi fiyatlarına yaklaşması, iç piyasada da sıkıntı yaşanacak mı endişelerine yol açtı. Oysa duruma daha sakin bir biçimde bakılması gerektiğini savunan uzmanlar, ne dış piyasada ne de iç piyasada bir buğday krizinin yaşanacağını dile getirdi.
Stok yeterli
Gelişmelere ilişkin bir Buğday Raporu yayımlayan Türkiye Hububat Üreticileri Sendikası (Hububat-Sen) “Felaketlere karşın dünyanın ürettiği tükettiğinden fazla. Yeterli stok da var” saptamasında bulundu.
Dünyaki buğday üretim ve tüketim verilerini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyan raporda, “Üretim ve stok yeterli iken bu vaveyla neden koparılıyor? Çünkü dünyadaki temel gıda maddeleri 4-5 şirket tarafından kontrol ediliyor. Fiyatları onlar belirliyor, paniği onlar yaratıyor, bu paniği de ranta dönüştürüyorlar… Dünyada üretilen temel besin maddelerinin üç yıl sonrasına ait ürünlerinin borsalarda 4-5 şirket tarafından satın alındığı, bazı ekonomistler tarafından ifade ediliyor” değerlendirmelerine yer verildi.
Sekiz Soruda Buğday Gerçeği
Bir süredir fiyat artışları süren ve son zamanlarda adeta bir kriz çıkmışçasına bir durum yaratılan buğdayda, merak edilen sorulara ABD Tarım Bakanlığı, Uluslararası Hububat Konseyi ve Türkiye Hububat-Sen tarafından edinilen bilgilerle yanıt bulmaya çalıştık.
1 – Dünya buğday üretim ve tüketimi ne kadar?
Hububat Konseyi’nin 29 Temmuz verilerine göre dünya buğday üretimi: 651 milyon ton, tüketimi 655 milyon ton, stok da 192 milyon ton. USDA, bu yıl için öngördüğü 650 milyon ton rekolteyi, kuraklık ve yangın sonrasında 645.73 milyon tona çekti.
2010/11 sezonunda en fazla buğday üreten ilk beş ülkenin sırasıyla AB-27 (141 milyon ton), Çin (114 milyon ton), Hindistan (79 milyon ton), ABD (60 milyon ton) ve Rusya (53 milyon) olması bekleniyor.
2 – Kârlı çıkacaklar kim?
ABD bu yıl 60 milyon ton buğday üretimi bekliyor. ABD’nin buğday tüketimi 32.5 milyon ton. Buğday fazlası 27.5 milyon ton. ABD, buğdayda bu verimliliğe kendi tarımına yaptığı inanılmaz destekler sayesinde erişiyor.
3- Türkiye’de durum ne?
Buğday ekilmesi gereken alan 9-9.5 milyon hektar. Ancak buğdayda uygulanan maliyeti zor karşılayan fiyat politikaları sonucunda ekimden vazgeçiliyor. 1 milyon hektar arazide şu an buğday ekilmiyor. Türkiye’nin buğday ihtiyacı 19 milyon ton. Türkiye’de beklenen buğday rekoltesi 17 milyon ton. Açık 2 milyon ton.
4- Kullanım alanı nereler?
DPT verilerine göre 12 milyon tonu gıda, 2.4 milyon tonu hububat işleme sanayisinde un, makarna, irmik, bisküvi, nişasta yapımında, 2 milyon ton tohumluk, 1.5-2 milyon tonu hayvan yemi olarak değerlendiriliyor.
5- Açık nasıl kapatılacak?
TMO, elde 1.5 milyon tona yakın stok olduğunu, Türkiye’de bu sezon herhangi bir buğday krizi yaşanmayacağını açıkladı.
6- Uzun vadede sorun yaşanmaması için neler yapılmalı?
Temel gıda maddeleri küresel borsalara konu edilmemeli. Ülkelerin yerel tohum, yerel üretim, yerel pazar esaslı politika önceliği olmalı ve uyulmalı. Tarımın şirketleşmesine değil, çiftçilerin çiftçilik yapmasını sağlayacak, yaşamın sürmesini sağlayıcı temel besin maddelerinin üretilmesini esas alacak politikaları uygulamaya hükümetler zorunlu olmalı.
7- TMO yeterli mi?
Buğdayda stok yönetimi asgari 2-3 yıllık bir döngü perspektifinden bakılarak düzenlenmeli. TMO buna uygun stok politikası uyguluyordu. TMO birikimi olan insan kaynağına da sahip. Stok yönetimi, TMO bünyesindeki uzman insan kaynağı tarafından yönetilmeli, IMF telkinlerine kapılmamalı.
8- Türkiye’de buğday piyasası nasıl işliyor?
TMO buğday taban fiyatını açıklıyor, ancak kendisi de buğdayı borsada alıyor. Köylünün borsaya satmak üzere getirdiği buğdayına en yüksek fiyatı veren tüccarın bir kuruş üstünde bir fiyat veriyor. Tüccarın köylünün buğdayına biçtiği fiyat, taban fiyatın oldukça altında olabiliyor. Dolayısıyla TMO’nun açıkladığı taban fiyat aslında tavan fiyat işlevi görüyor. Köylü de TMO’yu değil, tüccarı tercih ediyor. Çünkü tüccar ödemeyi peşin yapıyor. Oysa TMO’nun piyasayı regüle eder hale gelmesi gerekiyor.
Kaynak : Cumhuriyet Gazetesi- 14 Ağustos 2010