Cuma geçti, Cumartesi geliyor
Seçim bitti artık normal zamana döndük ve daha seçimin mürekkebi kurumadan “Mini İstihdam Paketi” adı altında çalışanların ücretlerini ve sosyal haklarını düşürecek düzenlemelere sıra geldi. Biz ise bu durumu Temel fıkrası ile bu köşeden daha önce duyurmuştuk
Daha önce bu köşeden bu fıkrayı okumuştunuz, şimdi cumartesi günü geldi, geliyor.
Temel’in babası bir cuma günü vefat etmiş. Etraftan demişler ki “ baban mübarek Cuma günü öldü, mezarında rahat eder, kabir azabı çekmez”.
Temel de koşa koşa imama sormaya karar vermiş.
– Hocam, babam cuma günü öldü cennete gider mi?
– Namaz kılar mıydı?
– Kılmazdı ama mübarek cuma günü öldü orada bir şey yapmazlar değil mi?
– Oruç tutar mıydı?
– Tutmazdı ama mübarek cuma günü öldü orada bir şey yapmazlar değil mi?
– Zekat bağış vb şeyler verir miydi?
– Vermezdi ama mübarek cuma günü öldü bir şey yapmazlar değil mi?
– Temel babana cuma günü bir şey yapmazlar ama ertesi cumartesi günü …… bellerler dediği gibi seçimden sonra Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama uygulaması, bölgesel asgari ücret, kıdem tazminatının kaldırılması, esnek çalışma modelleri gündeme girdi. Kıdem tazminatı konusu ise bakalım ne zaman gelecek?
Haber gazetelerdeydi
“Mini istihdam paketi geliyor” başlıklı Mehmet Kaya’nın haberine göre,
“Hükümetin, daha önce bir kez denediği ancak veto edilen geçici işçilerin istihdam büroları aracılığıyla sağlanması planı ile uzun süredir tartışılan bölgesel asgari ücreti TBMM gündemine getirmeye hazırladığı öğrenildi“ deniyor.
Seçim kampanyasında neden demediniz?
Seçimden sonra, bizi iktidara getirirseniz, kıdem tazminatlarınızı kaldıracağız, kaldıramazsak haklarınızı azaltan fon getireceğiz, ücretlerinizi düşürmek için esnek çalışma modelleri getireceğiz, asgari ücreti düşürmek için bölgesel asgari ücreti getireceğiz, çalışanları alınıp-satılabilen hatta kiralanabilen (mal) köle haline getirecek özel istihdam bürolarına işçi kiralama sistemi getireceğiz demediniz. Ancak, daha seçimin mürekkebi kurumadan hemen yapacaklarını söylemeye başladınız.
İstihdam paketi istihdamı arttırmaz ücretleri düşürür
İstihdam paketi adı altında işsizlere iş sağlayacağız yalanıyla, emeğiyle geçinenlerin gelirlerini azaltmak, iş güvencelerini ortadan kaldırmak için hazırlanan dört uygulama için düğmeye basıldı. Bunlar, Özel İstihdam Bürolarının işçi kiralaması yani işçi alıp-satmak, bölgesel asgari ücret ve esnek çalışma modellerinin devreye sokulması ve kıdem tazminatının kaldırılmasıdır. Mini istihdam paketi adı altında seçimden sonra TBMM’de bunlardan ikisi ÖİB’lere işçi kiralama hakkı ile bölgesel asgari ücret konusunda çalışmalar ise hemen başlatılacakmış.
Bunlar istihdamı arttırır mı?
Hükümet, istihdamı arttırmak için dört uygulamayı devreye sokmak istiyor. Ancak, istihdam kelimesinin kullanılması şirinlik içindir. Gerçek amaç işçi ücretlerini düşürmek ve sendikal hakları ile iş güvencesi haklarını yok etmektir. İster mini olsun ister maksi, bölgesel asgari ücret, esnek çalışma sistemlerinin devreye sokulması ve Özel İstihdam Bürolarının (ÖİB) işyerlerine işçi kiralaması ve kıdem tazminatının kaldırılması uygulamalarından hiç birisi, yeni işyeri açarak istihdamı sağlama imkanı olmayan ama işçilerin aldıkları ücretleri düşüren, çalışanların iş güvencesini ortadan kaldıran uygulamalardır ve asla istihdama katkısı olmayacaktır. Buna rağmen halka şirin görünmek ve emeğiyle geçinenleri uyutmak için istihdam paketi adı altında kamuoyuna sunulmaktadır.
İşte yapılacaklar
Asıl ismi, çalışanların köleleştirilmesi ama halka söylenen adıyla “İstihdam Paketi” ile;
1-Esnek çalışanlarının oranının yüzde 3.6’dan yüzde 18.8’e yükseltilmesi,
2-Özel istihdam bürolarına işçi kiralama hakkı verilmesi,
3-Bölgesel asgari ücret getirilmesi,
4-Kıdem tazminatının kaldırılması
“değerlendirilecek konular” başlığıyla yer alıyor.
Esnek çalışma nedir
Esnek çalışmanın özü şu, işçiyi, dinlendiği, bir işten bir işe geçerken geçen zaman için para vermemektir. Ancak, işçinin de kendi emrettiği zamanlarda işe gelmesini ve işçinin başka işverenlere gitmesini de istememektir. Yani canım isterse geleceksin ama ben sana canımın istediği kadar para vereceğim sen de sesini çıkarmayacaksın demektir.
İşçinin giderleri ise esnemiyor
Esnek çalışma modelinde işçilerin gelirleri azalırken, işverenlerin giderleri düşmektedir. Ancak, ne hikmetse geliri düşen esnek çalışan işçinin giderleri esnememektedir. Kira ödediği ev sahibine ben gündüz evde yokum, akşamları yatmaya geliyorum yarım kira vereyim diyemediği gibi ulaşım ücretleri ikiye katlanmaktadır.
Esnek çalışma modelleri, işgücü maliyetlerini giderek işçinin fiilen çalıştığı saatler için yapılan ödemelere yaklaştırmakta, fazla mesai, ikramiye, prim gibi ödemeleri ortadan kaldırdığı gibi belirli durumlarda potansiyel işgücü maliyetlerini -ihbar ve kıdem tazminatlarını- ortadan kaldırmakta, iş güvencesi hükümlerini etkisiz kılmaktadır.
Esnek çalışma modeli demek;
1-Örgütsüz işçi demek?
2-Taşaronlaşma demek
3-Kıdem tazminatı yok demek
Özel istihdam bürolarının işçi kiraya vermesini bir kez daha deneyecekler
Daha seçimin mürekkebi bile kurumadan, seçim sırasında bilbordlarda verilen vaatler arasında olmayan ÖİB’lere işçi kiralama uygulaması yola çıkmış bile. Paketin en can alıcı noktası ise burası iki kere yasalaştırma denemesi yapılan ÖİB’lerin işyerlerine işçi kiralaması uygulaması iyi ki başarılamadı. Ancak, işçilerin mal-meta haline getirileceği ve alınıp-satılabileceği bu sistem tamamen “kölelik” demektir. ÖİB’lerin işçileri işyerlerine kiralaması demek, sendikaların, toplu sözleşmelerin olmaması, kıdem tazminatının ortadan kalkması ve ücretlerin de asgari inmesi demektir.
Özel İstihdam Büroları işçi kiralarsa köleden beter olurlar
İlk önce 5920 sayılı Kanun ile uygulamaya sokulmak istenen ÖİB’lerin işçi kiralaması yani kölelik uygulaması Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL tarafından veto edilmişti. Ardında bir deneme daha yaptılar ama seçimler geliyor diye geri adım attılar. Şimdi, seçim bitti buzdolabına kaldırılan “Kölelik Yasa”sı yeniden gündemden
ÖİB’ler 2008 Ağustos’tan beri hayatımızdalar…
1 Ağustos 2008 gün ve 26954 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI YÖNETMELİĞİ” ki bu yönetmeliğin yasal dayanağı da 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 32’nci maddesidir. Esasen de Özel istihdam Bürolarının ilk olarak açılmasına izin veren 4904 sayılı Kanun’da bu hükümet zamanında 25.06.2003 tarihin de TBMM’de kabul görmüş ve 05.07.2003 günü Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
Bu Yönetmelik ile ÖİB’ler işçilere iş bulacak, işverenlere de işçi bulup, bunun karşılığında da işverenden komisyon alacaklar.
Özel İstihdam Bürolarının, İŞKUR gibi işçi ile işvereni buluşturup iş bulması ayrı şey, aynı büroların işçi istihdam edip, bu istihdam ettikleri işçileri bir başka işverenlere kiralaması ayrı şeydir.
Özel İstihdam Bürolarının halen var olan (yani İŞKUR’un yaptığı gibi) işçi ile işvereni bir araya getirip, işçiye iş ve işverene de işçi bulma işlevi ile yeni getirilen, İŞVERENLERE KİRALIK İŞÇİ VERME işini karıştırtmaya başladılar.
ÖİB’ler işçileri kiralamaya başlarsa
Yanlış olan da bu büroların hiç bir iş ve işyeri, sektör kısıtlaması olmaksızın işçi kiralayabilecek olmasıdır.
Kamuoyuna Almanya örneğini verip ÖİB’ler Almanya’da 600 bin kişiye iş buldu demiyorlar da 600 bin kişiye hizmet verdi diyerek, ÖİB’lerin (sektör-işyeri-işçi-işveren ayrımı olmaksızın) işçi kiralama işini normalmiş gibi gösteriyorlar.
ÖİB’ler işçi kiralarsa iş hukuku biter
Özel İstihdam Büroları işçi kiralama hakkı elde ederlerse, halen uygulanmakta olan 4857, 854 ve 5953 sayılı Yasaları çöpe atmamız gerekeceği gibi 2821 ve 2822 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunlarını da bir daha elimize alma ihtiyacımız kalmaz…
10 metrekarelik büroda 2000 işçi
On metrekare büroda ÖİB açan birisi, işe 2000 işçi alıp asgari ücret ödeyecek (bölgesel asgari ücret kanunu da çıkarsa şimdiki asgari ücretten daha az parayı işçiye verecek) ama işçileri çalışmak üzere gönderdiği fabrikalardan, atölyelerden fatura mukabili para alıp kar edecek. İşçilerin kanunen işyeri 10 metrekare büro ama çalışacağı yer koca koca fabrikalar olacak. Sendikalı olabilecekler tek yer 10 metrekarelik büro, gerekirse grev yapacakları yer 10 metrekareli büro, ücretlerini alamazlarsa dava açacakları yer 10 metrekarelik ÖİB, sigorta primleri ödenmezse şikayet edecekleri yer 10 metrekarelik ÖİB, kıdem tazminatı isteyecekleri yer ÖİB, ihbar tazminatı isteyecekleri yer ÖİB, izin isteyecekleri yer ÖİB olacak.
İşçilerin muhatabı ÖİB’ler olacak
İşçiler normal şartlarda işyerinin sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin işçileridir ve işçi ile işveren birbiri ile aracısız iletişime geçer. Gerek 4857 sayılı İş Kanunu ve gerekse 5510 (veya 506) sayılı Sosyal Sigortalar Kanunları gereğince taşaron işçilerine karşı asıl işyeri işverenleri de taşaronlarla birlikte müteselsilen (eşit olarak birlikte) sorumludurlar.
Şimdi Özel İstihdam Bürolarına (ÖİB) işçi kiraya verme düzenlemesi ile getirilen uygulama TBMM’den geçerse, işçi ile belirli süreli iş akti yapan Özel İstihdam Bürosu, asıl işveren ile sadece işçi kiralama sözleşmesi yapmaktadır. Yani işveren bir mal-meta gibi işçinin emeğini ÖİB’dan kiralamaktadır. İşçiye karşı asıl işverenin en ufak bir sorumluluğu yoktur.
Geçmişte ve halen Tuzla’da çok sık görülen iş kazaları ve iş kazaları sonrası ölümlerde, hem Sosyal Güvenlik Kurumu işçilere ödediği geçici veya sürekli işgöremezlik ödeneklerini hem asıl işverenden hem de taşaronda rücu davası ile isteme hakkına sahiptir. ÖİB ile sözleşme yapılırsa SGK sadece ÖİB’den rücu parası isteyebilecektir.
Öte yandan, işçi de kaza sonrasında gerek maddi ve gerekse manevi tazminat konusunda hem asıl işvereni hem de taşarondan dilediğine dava açabilmekteyken bu yasadan sonra sadece ÖİB’ye dava açabilecektir.
Yine (veto edilen) ilgili Yasa metninin, “Özel istihdam bürolarının bu faaliyet için istihdam edecekleri işçilerle yapacakları belirli süreli iş sözleşmeleri, esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmesi niteliğini taşırlar…” denileceğinden ve belirli süreli iş akitlerinin sona ermesinde de gerek ihbar ve gerekse de kıdem tazminatı olmayacağından,
* Tüm ÖİB kiralık işçileri ihbar ve kıdem tazminatı alamayacaklardır.
* Bu arada belirli süreli akitler 359 gün veya daha süre ile bağıtlanırsa bu kere yıllık ücretli izin hakları da olmayacaktır.
Fabrika tüm işçileri kiralayabilir
Örneğin, şu an 1500 işçisi olan bir otomobil fabrikası tüm işçilerine hepinizi işten çıkardım ama şimdi gidip ÖİB’lerle anlaşır gelirseniz hepinizi kiralık işçi olarak tekrar alacağım derse yasal olarak bunu engelleme imkanı yok. Yani işverenler şimdi tüm işçilerini ÖİB’lerden kiralayıp, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ve parası vermek zorunluluğundan kurtulacaklar. İşverenler kârlarını katlayacaklar, işçiler de daha önce aldıkları ücretlerden daha az kazanıp daha çok çalışacaklar.
Kaynak : Haberturk- 22 Haziran 2011