Çay -Sen, çay fiyatlarına ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklama şöyle:
Çay üreticisi her yıl olduğu gibi, yeni ürün hasat etmeye hazır ve çaya verilecek fiyatı beklemektedir. Çay sadece hasat zamanı geldiğinde biçilen bir ürün değildir. Her üründe olduğu gibi hasat öncesi ve sonrası bakımları vardır. Her hasat sonrası ekili alanın 1/10 oranında kesimi yapılmaktadır. Yine her hasat öncesi yabancı otlardan ve üzerini kaplayan kuru yaprakların temizlenmesi işlemi yapılmaktadır. Hasat öncesi, sünni gübreleme ve organik üretim yapılan yerlerde ise organik gübreleme yapılaması bir zorunluluktur.
Anlaşılacağı gibi çay, yılda üç sürgün hasat yapılan, engebeli ve zor koşullarda toplanan, hasat öncesi ve sonrası bakımlarla üretimi meşakkatli bir üründür. Ayrıca, tarım için ekili alanların küçük ve bölgede aile ziraatı yapılması anlamıyla da, sadece çaydan elde edilen getiri ile hayatlarımızı idame ettirmemiz mümkün gözükmemektedir. Bir de üstelik ÇAYKUR’un, kota ve kontenjan uygulaması ile ürettiğimiz yaş çayın yarısını özel sektöre verme mecburiyetimiz vardır. Böyle olunca da, özel sektörün ürünümüzü neredeyse yarı fiyatına alması bizi ikinci kez mağdur etmektedir.
Çayda uygulanan taban fiyat, sadece Çaykur’u bağlamamalı, özel sektörü de kapsayıcı ve bağlayıcı olmalıdır. Gerekirse bu konuda yasa çıkartılmalı, üretici mağduriyeti son bulmalıdır. Bugün aslında çaydaki fiyat uygulaması tamamen serbest piyasa koşullarına göre belirlenmektedir. Yani isteyen istediği fiyata çay alabilmektedir. Çiftçinin, yaş çayı elinde kalması ve satamaması durumunu fırsat bilenler, can pazarından yağ çıkarmaya çalışmaktadırlar. Buna fırsat verende devletin kendisidir.
Bu yıl havaların Mart sonu Nisan başlarında soğut gitmesi nedeniyle çayda özellikle dere yataklarında ve düz yerlerde büyük yanmalar meydana gelmiştir. Bu da üreticinin mağduriyetini artırmıştır.
Çay Üreticileri Sendikası (Çay-Sen) olarak, tüm bu gerekçeler ve bu güne kadar yaptığımız taban fiyat referans hesaplamaları ışığında kurulduğumuz günden bu güne açıklamamızı yaptık. 2014 yılı enflasyon oranlarını da dikkate alarak, yaş çayın 1 lira 90 kuruş olması gerekmektedir.
Bu rakam bile yaş çay üreticisinin sorunlarını çözmeyecektir. Yaş çay üreticisi kendi tarlasında işçi ve gündelikçi konumundadır. Para falan kazandığı yoktur. Garibim köylü kardeşim, tarlasındaki çayı mecburi hasat etmenin dışında yapacağı bir çaresi yoktur. Kurmuş olduğu sendikanın haklarını koruyacağını bilmesine rağmen, destek verecek mecal bırakılmamıştır. Devlet ise, köylünün, yaş çay üreticisinin sendika kurmasından korkmaktadır ki sendikasına yasak getirmekte, kapatılması için yasaları zorlamaktadır. Davaları kazandık, yasal bir sendikayız artık.
Tüm bu olumsuzluklara, engellemelere rağmen Çay-Sen yaşamaya, ayakta durmaya devam etmektedir. Üretici desteği arttıkça bu çabası daha kapsayıcı olarak artacak ve büyüyecektir. Hakkımızı almanın yolu örgütlü olmak ve durmaktır. Başka da bir yolumuz yoktur.
ÇAY ÜRETİCİLERİ SENDİKASI (ÇAY-SEN)
KURUCU GENEL BAŞKANI RECEP MEMİŞOĞLU