Çay Üreticileri Sendikası Genel Başkanı Recep Memişoğku yaptığı basın açıklamasında çıkarılmaya çalışilan “Çay Yasası”nı, Tütün Yasaına benzetti. Memişoğlu,”Ürünlerimizdeki bu yıkımın ayni zamanda oralarda binlerce çalışanın da sefalete ve işsizliğe mahküm edeceğini görmeliyiz. Onun için bugün Tekel işçilerinin yaşadıkları bizlere bir ayna olmalıdır, yol olmalıdır, çözüm olmalıdır.” dedi.
ÇAY KANUNU BİR MUAMMA OLDU !
Ülke kamuoyunu her şart ve koşulda iktidar belirliyor. Tartışılan ve tartışılmaya değer ne varsa ortaya atılıyor ve balık yemlenir gibi yemleniyoruz. Oysa, emeği ile geçinen tüm halk kesimi kendi sorunlarına sahip çıksalar, çözümünde belirleyici olsalar süreç hiç de böyle işlemezdi. Diğer tüm sorunlarda olduğu gibi çayda da ayni süreç işlemektedir. Şöyle ki;
Tütün, şeker, pamuk, fındık, tahıl vs. tüm tarımsal ürünlerin özelleştirilmesi ve devletin bu alanlardan çekilmesinde izlenen yöntem aynıdır. Önce hangi ürün ele alınacak ise ona uygun yasa çıkartılır. Üst kurullar oluşturulur. Yasal ve hukuki tüm alt yapı tamamlanınca da satış için tüm engeller aşılmış olur. Zaman zaman yargı engeline takılsa ve uzasa da süreç, sonuç pek de üretici ve çalışanların hayrına olmaz. Bu yaşananlardan çıkardığımız bir sonuçtur.
Bölgemizde var olan ve bizi direk ilgilendiren çay ve çay kur olayı da bunlardan birisidir.
Yıllarca özelleşme sorunları ile boğuşmaktayız. Özel sektörün çaya1984 de girmesi ile halkımız devlet ile özelin farkına varabildi. Önceleri iyi şerler yaşanacağı ve yararımıza olacağı kanaati vardı. Ama üretici ne zamanki sattığı çayın parasını ya hiç alamadı yada uzun sürede alabildi o zaman işin ayırdına varabildi. Fakat iş işten geçmişti, çünkü özel sektör artık hayatımızın bir parçası haline gelmişti. Atölyeler, fabrikalar kurulmuş, oralarda binlerle ifade edilen çalışanı oluşmuş, kalitesiz topladığımız çayları oralarda satmışız vs.
Şimdi ise, olay daha da vahim ve acildir. Çünkü, halkın alışkın olduğu üretim sürecinden yani çay kur gibi yıllara dayanan birlikteliğin sonuna gelindiği söylenmektedir. Tabii, bu açıkça ifade edilmiyor ya da edilemiyor. Evet, söz konusu olan “Çay Kanunu” dur. Biz yıllarca bölgemizde özel sektörün piyasada kuralsız ve kanunsuz at koşturduğunu söyledik ve haykırdık, kimse bizi kale almadı. Bugün ne hikmetse “Rize Ticaret Borsası” ve “Çay Konseyi”(nasıl ve kimler tarafından oluşturulduğu tartışma konusudur) kapalı kapılar ardında oturmuşlar ve kendileri için gerekli ve acil olan yasayı hazırlamışlar.
Çay Konseyi başkanı AKP Rize milletvekili Ali Bayramoğlu’dur. Bayramoğlu bu kurumun başına geçerken çay piyasasını ve kanuni sürecin hazırlanmasını tamamlayıp bıkabileceğini ifade etmektedir. Çok ilginçtir, yasayı hazırlayanlar kendi hazırladıkları yasaya sahip çıkamaz olmuşlardır. Çünkü, bu yasa tam bir yıkım yasasıdır. Kendi içinde çelişkilerle doludur.
Yasayı hazırlayan ve tarafı olan AKP bugün şimdiden çatlak vermiştir. Yine AKP milletvekili Lütfü Çırakoğlu kamuoyuna yansıyan demecinde “bu yasa müstahsil ve özel sektörün işine gelmiyorsa benimde işime gelmiyor, bende karşıyım” diyor. Ayrıca “Çay kurun özelleştirilmesinin söz konusu olmadığını” söylüyor. Bunlar tabii kulağa hoş gelen güzel sözler. Daha dün bu milletvekili Çay kurun özelleştirilmesinden dem vurmaktaydı. Bugün neden böyle konuştuğunu anlamak mümkün değildir. Ama anladığımız bir gerçek var ki, AKP tam bir Demirel ve Özal siyaseti yapmaktadır. Bir halk deyimi var “ nabzına göre şerbet “ vermek. Taslak yasayı yapan Ticaret borsası dışında sahibi kalmayınca, iktidarda geri adım atma durumunda kalmıştır. Bu bir oyalama taktiğidir. Kamuoyunu, tarafları dinliyoruz, yeniden düşüneceğiz, dikkate alacağız vb. yöntemlerle üreticinin gazını almaya çalışıyorlar. Oysa kafalarında ne varsa onları adım adım yapacaklardır. Bugüne kadarda yaptıkları budur.
Yukarıda anlatılanların ışığında çay üreticileri için bu iktidarın iyi şeyler düşüneceğini nasıl bekleyebiliriz. Ürünlerimizdeki bu yıkımın ayni zamanda oralarda binlerce çalışanın da sefalete ve işsizliğe mahküm edeceğini görmeliyiz. Onun için bugün Tekel işçilerinin yaşadıkları bizlere bir ayna olmalıdır, yol olmalıdır, çözüm olmalıdır.
09/ 02/ 2010
Çay Üreticileri Sendikası Başkanı
Recep MEMİŞOĞLU