Lapseki’nin Şahinli Köyünde Batı Anadolu Madenciliğin planladığı altın – gümüş madeni işletme ve zenginleştirme tesisinin ÇED toplantısına katılım, şirket tarafından engellendi. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısına katılmak, maden işletmesinin yöreye ve doğaya vereceği zararları konuşmak, köylüleri bilgilendirmek için köye giden çevreciler toplantıya giremedi. Toplantının yapıldığı köy meydanındaki kahvehanenin iki kapısı da maden şirketi çalışanı olduğu iddia edilen kişilerce kapalı tutuldu. Pencerelerin gazete kağıtları ile kaplanmış olduğu gözlendi.
Öte yandan toplantıya alınmadıklarını, maden çalışanlarından çekindikleri, baskı altında hissettikleri için kahvehanenin önüne dahi yaklaşamadıklarını iddia eden köylü kadınlar; toplantı boyunca cami avlusunda, evlerinin önünde bekledi. Herkesin katılımına açık olması gereken ÇED toplantısının bu şekilde yapılmasına karşı çıkan Çanakkale Çevre Platformu adına açıklama yapan Hicri Nalbant: “Bu sözde ÇED toplantısı yasa dışıdır, kesinlikle tanımıyoruz. ÇED’i ve işletme ruhsatını iptal ettirene kadar sürdüreceğimiz hukuk mücadelesini başlatıyoruz” dedi.
Çanakkale’nin Lapseki ilçesi, Şahinli ve Kocabaşlar köyü mevkiinde Batı Anadolu Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Kestanelik Altın-Gümüş Madeni ve Zenginleştirme Tesisi projesinin Şahinli köyünde düzenlenen ÇED toplantısı gergin geçti. Şirket çalışanlarının kameralarla köy halkının arasında dolaşarak konuşulanları kaydettiği, yanlarında birilerinin bekletilerek toplantı alanına yaklaştırılmayan kadınların tedirginliği dikkat çekti.
Yaklaşık 50 kişilik bir grupla Şahinli köyüne giden Çanakkale Çevre Platformu üyeleri, toplantının yapılış şeklini, katılımın engellenmesini protesto etti. Platform adına kahvehanenin önündeki meydanda basın açıklaması yapan Hicri Nalbant; “ÇED toplantılarına sadece yöre insanları değil, dileyen herkes katılabilir. Ancak burada Çanakkale’den ve çevre köylerden gelen bizler, kapılar tutulduğu için içeri girip toplantıya katılamıyoruz. Bu ÇED toplantısı yasa dışıdır, kesinlikle tanımıyoruz. Çanakkale Barosu’ndan gözlemci avukatlarla birlikte ÇED toplantısına katılımın engellendiğini tutanaklara geçirip dava açacağız. Yasa dışı ÇED’i iptal ettirene kadar mücadele edeceğiz.” dedi.
Şahinli’de altın – gümüş madeni projesinin bundan 3 yıl önce başlayan sondaj çalışmaları esnasında köyün içme suyu ana damar hattı zarar görmüş, çeşmeden su yerine çamur akmıştı. Çevre köylerin daha önce su doldurmak için geldiği köy, susuz kalmıştı. Köylüler sularının kirlenmesine tepki göstermiş; Çanakkale Belediyesi köye tankerlerle su taşımıştı. ÇED toplantısı yapılan maden işletmesinin kapasitesinin üç yıl öncekinden 700 kat büyük olduğunu ifade eden Ziraat Yüksek Mühendisi Hicri Nalbant, söz konusu projenin hayata geçmesi halinde köyü ve Çanakkale’yi bekleyen ekolojik tehditlere karşı uyardı;
“3 yıl önce yaşanan felaketin boyutları büyüyor. Madenin açık işletme olması ve siyanür kullanılması planlanıyor. Ağaçların hepsini kesecekler. Patlatma yapacaklar. Onlar patlatma yaptıkça bu köyde deprem yaşanacak, bütün evlerin duvarları çatlayacak. Tarihe not düşmek için söylüyoruz; daha önce sularını kirlettikleri insanların şimdi de evlerini başlarına yıkacaklar. Tozunma esnasında çıkacak tozlar Bayramdere, Umurbey barajlarını, Adatepe köyünün meyvelerini kirletecek. Maden için kullanacakları suyu temin edecekleri bir yer yok. On binlerce ton siyanür kullanacaklar. Bu siyanürü arıtacaklarını söylüyorlar ama biz Kızılelma’dan, Kirazlı’dan, Ağı Dağı’ndan, diğer köylerden biliyoruz ki bu bir yalan. Milyonlarca ton atık bırakacaklar, hepimiz bu atıklarla yaşayacağız.” dedi.
ÇED toplantısı kapalı kapılar ardında sürerken, toplantıya katılmayarak kahvehanenin dışında kalanların sayısının oldukça fazla olduğu gözlendi. Köyün kadınları, içme sularından ve çocuklarının geleceğinden yana endişeli. İstemiyorlar köylerinde altın-gümüş madeni, sularının kirlenmesini. Birlik beraberlik kuramadıklarını, madende çalışanlardan sayıca az olduklarını düşündükleri için cesaret edemediklerini söylüyorlar çıkıp konuşmaya madeni neden istemediklerini. İsimlerinin saklı kalması koşuluyla anlattılar çaresizliklerini:
Bu köyde yaşıyorsak savunmamız lazım her şeyi, madene gidenler kovalıyor toplantıdan bizi. Çocuklarımız banyo yapınca kaşınıyor. Kanser olacağız, yazık değil mi bize? Sularımız madenden kirlendi. Önceleri bizim köyümüzden su alırlardı, şimdi dışarıdan getiriyoruz. Aracı olan getiriyor, olmayan madenli suyu içiyor. Sularımızı görün, çıkarsalar ya buraya! Ne meyvemiz, ne fidanlığımız oluyor. Ürettiklerimizi artık almayacaklar. Zehirli şeyler kullanmasınlar, suyumuz çamur gibi akıyor. Dinleyen kim, gidip konuşanları dinliyorlar mı? Madenci çok. Köyde birlik beraberliğimiz yok. Çeşmeden su içemiyoruz, satın alıyoruz ama yemeklerimize mecburen çeşmeden koyuyoruz. Başa çıkar mı?”
Çanakkale Çevre Platformu üyeleri, kendilerinin ve köylülerin büyük bir kısmının girmesinin engellendiği ÇED toplantısının yasa dışı olduğunu ifade ederek, Şahinli’de altın – gümüş madeni işletmesine karşı çevre mücadelesini hukuki boyutta da başlatmak üzere köyden ayrıldı. Yerel ve ulusal basında; “Çevreciler ve Köylüler Karşı Karşıya Geldi” haber başlığı altında; köylülerin çevrecileri protesto ettiği, toplantı boyunca tepki gösterdiği ve bunun üzerinde platform üyelerinin köyü sessizce terk ettiği haberleri yer aldı. Çanakkale Çevre Platformuyla birlikte ÇED toplantısı için köye gözlemci olarak gelen Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, bir basın açıklaması yayınlayarak çıkan haberleri yalanladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Toplantının yapılacağı kahvehanenin giriş kapılarının önü, ilgili maden şirketinin çalışanları olduğu sanılan kişilerce kapatılmış, komisyonumuz ve toplantıya gelen halk içeriye alınmamış ve hatta içeri giriş zor kullanılmak sureti ile engellenmiştir. Kahvehane pencereleri toplantının dışarıdan dahi izlenmemesi için gazeteler ile örtülmüştür. Tüm bunlar ile birlikte bir kısım köy halkının dahi toplantıya girişinin engellendiği gözlemlenmiştir. Yaşanan bu durum Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ali Furkan Oğuz, Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. Ahmet Ozan Yılmaz, Çanakkale İl Genel Meclisi Üyesi Ziraat Mühendisi Hicri Nalbant, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi 2. Başkanı M. İrfan Mutluay tarafından yazılarak ve imzalanarak tutanak haline getirilmiş, Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim edilerek, yapılan toplantının halkın katılımı olmadan yapıldığı ve belirtilen gerekçeler ile hukuka ve usule aykırılıklar taşıdığı ifade edilmiştir.”
“Bugün tüm bu gözlemlerimize rağmen ulusal basında yer alan ‘Çevreciler ile Köylüler Karşı Karşıya Geldi’ başlıklı İHA tarafından hazırlanan haber, gerçekleri yansıtmamaktadır. Şahinli Köyü’nde hiçbir gerginlik yaşanmamış, aksine yukarıda belirttiğimiz gibi halk toplantıya alınmamıştır. Haberde ifade edilen köylülerin çevrecileri kahvehanenin pencerelerini gazete ile kapatarak protesto ettiği, köy halkının çevrecileri İsrail yanlısı olmakla suçladığı gibi ifadeler söz konusu olmamıştır. Çanakkale Çevre Platformu ve Çanakkale Halkı yapılan basın açıklaması sonrası sessizce köyü terk etmek zorunda kalmamış; yapılacak tesisin çevreye, Şahinli Köyü’ne, Çanakkale’ye olacak zararlarını ve toplantının hukuka ve usule aykırı olduğunu da içeren basın açıklaması sonrasında sağduyu göstererek köyden ayrılmıştır. Bugün belirtmiş olduğumuz tüm bu yaşananlar, yerel basın tarafından kameralar ile kayıt altına alınmıştır. Bu kayıtlar da dikkate alınarak incelendiğinde haberin gerçekleri yansıtmadığı anlaşılacaktır. Bu sebepler ile ÇED Toplantısı Halkın Katılımı olmaksızın usule ve hukuka aykırı bir şekilde yapılmıştır. Komisyonumuz gözlemleri neticesinde İHA tarafından yapılan söz konusu haberin taraflı ve gerçekleri yansıtmayan bir haber olduğu, birçok ulusal ve yerel haber sitesinde yer alarak kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği kanaatine varılmıştır. Kamuoyunun bilgisine duyurulur.”
Çanakkale Çevre Platformu, Çanakkale Barosu, Çanakkale Tabip Odası ile TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesinin doğa talanına yol açan tüm girişimlere olduğu gibi Şahinli köyündeki altın ve gümüş madeni işletmesinin ÇED raporu ve işletme ruhsatı iptal edilinceye kadar dayanışmayla mücadeleye devam edecekleri ifade edildi.
Kaynak : Güneşenerjisi.wordpress – 26 Aralık 2014
Share this: