HES’lerin hedefinde olan doğal güzelliklere Tarsus Cehennemdere de eklendi. Bölgede HES’e karşı tepki büyüyor
Doğal güzellikleriyle bilinen, yaban hayatın sürmesi için koruma altına alınan Tarsus Çamlıyayla Cehennemdere’de doğal yaşamı katledecek HES projesinin başlatılmasına tepkiler büyüyor. Yörede yaşayan yurttaşlar, seslerini duyurabilmek ve HES inşaatını önleyebilmek için ‘Cehennemdere’de HES’e Hayır Platformu’ adı altında bir araya geldi. Platform üyeleri cumartesi günü Cehennemdere’de eylem yaptı.
ÇEKSAM, Tarsus Güçbirliği Vakfı, Tarsus Offroad Kulübü, Tarsus Fotoğraf Derneği, ÇAM-DER, Çukurova Offroad Kulübü üyeleri ve yöre halkının katıldığı eyleme konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer de destek verdi.
Çamlıyayla’da bir araya gelen doğaseverler, buradan önce Sebil beldesine, ardından da zorlu arazi koşullarında yaklaşık 1 saatlik bir araba yolculuğunun ardından Cehennemdere’ye ulaştı. Çevrede bulunan vatandaşların ifadesine göre, HES’i yapmayı üstlenen firma yetkilileri eylemin yapılacağını haber alıp, eylemden bir gün önce alanın girişini demir kapıyla kapattırdı. Bunun üzerine ‘Cehennemdere’de HES’e Hayır Platformu’ adına Av. Tülay Sevgi Can tarafından burada bir basın açıklaması yapıldı.
Cehennemdere Vadisi’ndeki ırmağın üzerine, Adana Kıvanç Tekstil olarak bilinen firmaya ait Sebil Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından ‘Sebil Regülatör ve HES’ adıyla hidroelektrik santral kurulacağını ifade eden Can, “Bu bir katliamdır” dedi.
Cehennemdere Vadisi’nin uzunluğunun yaklaşık 150 kilometre olduğunu kaydeden Can, vadide elektrik üretimi adına HES kurulmasıyla gökdiken, kaya çiçeği, sarıasma gibi nadir görülen bitki türleri ile kınalık keklik, yaban keçisi, Toros kertenkelesi, Bolkar engereği ve sarıyılan gibi hayvan türlerinin neslinin tehlikeye gireceğini söyledi.
Vadideki iç sularda inci siraz, doktor, yılan, kırmızı benekli alabalık olmak üzere beş adet balık türünün yaşadığını belirten Can, bu balık türlerinin yanı sıra su samurlarının da HES projesinin tamamlanmasının ardından yok olacağını söyledi.
‘Yasal süreci başlattık’
Yaban hayatla birlikte önemli bir ekoturizm sahası olan Cehennemdere Vadisi’nin ekoturizme açılması için pek çok çalışma yapıldığını ve bu çalışmaların artarak devam ettiğini söyleyen Can, “Vadimize gelecek olan turistlere HES’leri ve verdikleri tahribatı mı gezdireceğiz?” diye sordu.
Doğal yaşamın korunması gerektiğine inanan duyarlı insanların konuyu sahiplenmeye davet eden Can, “Unutmasınlar ki HES’lerin yapılması durumunda iklim değişecek, yetiştirdikleri üzümün, kirazın tadı bile daha farklı olacak. Yaylacılar azalacak. İşsizlere istihdam sağlanacağı yalanlarına da kanmasınlar, Kadıncık’ta halen üç kişi çalıştığını unutmasınlar. Deremiz ve vadimiz bizim için önemli. Bizler, kurumlar ve siyasetüstü, doğaya gönül vermiş kişileriz. Kendimiz çeliklendik, çocuklarımızı da çeliklemek istiyoruz Cehennemdere’de. Bu nedenle bu katliama seyirci kalmayacağız. Gerçekte bir cennet olan vadimizi adı gibi cehenneme çevirmek isteyenleri, başta Adana Kıvanç Tekstil ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü olmak üzere tüm ilgilileri ve bu duruma seyirci kalanları kınıyoruz. Sebil HES ve Cehennemdere üzerine kurulması planlanan diğer HES’lerin takipçisi olacağız. Hukuki yollardan da çalışmalarımız, dava hazırlıklarımız devam ediyor” dedi.
‘Vali Bey’in gözünden kaçmış’
Cehennemdere’de yapılmak istenen Hidro Elektrik Santral (HES) konusunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan Mersin Milletvekili Vahap Seçer de Türkiye’nin yıllık elektrik ihtiyacına bakıldığında Sebil Regülatör ve Hidroelektrik Santrali’nde üretilecek elektriğin ‘denizde kum tanesi’ kadar olacağını söyledi. Kurulu gücü 25 megavata kadar olan HES’lerin ÇED raporlarının valilikler iznine tabi olduğunu söyleyen Seçer, doğa harikası Cehennemdere’de yapılmak istenen HES’e izin verilmesinin yanlış bir tutum olduğunu bu konuda karar veren Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun dikkatinden kaçmış olabileceğini düşündüğünü ifade etti. Kendilerinin de izinleri alındıktan sonra haberlerinin olduğunu söyleyen Seçer, “Türkiye’nin en özel endemik türlerinin yaşadığı bir bölgeye HES kurmak hangi zihniyetin ürünüdür? Bu konu valinin, bizim ve çevrecilerin gözünden kaçmış. Burada haksız bir şekilde ÇED raporu hazırlanmış ve izin verilmiş” diye konuştu.
HES alanına kadar yürüdüler
Konuşmaların ardından eylemciler kapının etrafında bulunan tel çitleri geçerek HES’in kurulacağı alana girdi. Yaklaşık 2 saat yürüyerek ağaçların katledeceği alana ulaştı. Bazı eylemciler gördükleri katliam karşısında göz yaşlarına hakim olamadı. Bu alanda bir süre dinlenen eylemciler daha sonra araçlarını bıraktığı bölgeye dönerek olaysız bir şekilde dağıldılar.
Kaynak: Mersin-İmece
Kaynak : Sendika.org – 19 Temmuz 2012