Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, enflasyonu da çift haneye taşıyan gıdadaki fiyat artışlarının önüne geçmek için harekete geçti
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Hal Kanunu ile meyve sebze ticari ile hallerdeki işleyişi baştan düzenleyeceklerini belirtirken, bu kapsamda Hal Kayıt Sistemi’ni devreye alacaklarını söyledi. Bakan Yazıcı’nın verdiği bilgiye göre elektronik ortamda kurulacak Hal Kayıt Sistemi ile mallar kayıt altına alınacak. Ülkede üretilen meyve sebzenin yüzde 5’inini ihraç edildiğini, yüzde 95’inin ise iç piyasaya sunulduğunu kaydeden Yazıcı, ‘Bu ürünlerin yüzde 25’i ise zayi oluyor. Hallerde soğuk hava deposu, ambalajlama tesisleri ve soğuk hava sistemi bulunmaması nedeniyle her yıl 16 milyar liralık sebze-meyve telef oluyor. Zaiyattaki azalmanın önlenmesiyle meyve ve sebze fiyatlarında da pahalılanmanın önüne geçilecek’ dedi.
MERKEZ ÇÖZÜM İSTEMİŞTİ
Merkez Bankası da işlenmemiş gıda fiyatlarının enflasyona etkisine dikkat çekerek, meyve ve sebze fiyatlarındaki artışta, taşıma ve depolama sırasında zayi olan yüzde 25 oranındaki ürünün etkili olduğuna dikkat çekmiş ve bu durumun fiyatları etkilediğini belirtmişti.
Kaynak : Akşam – 9 Ocak 2012
Bir Yorum
hayat
yerelde üretip besin ihtiyacımızı yerelde karşılayabilsek, depolamaya ihtiyaç kalmayacak. ama yok olmaz, çiftçi mersinde üretecek, sayın istanbullu illa ki mandalina yiyecek, mandalinalar taaa mersinden birsürü petrol harcayarak ist’a gelecek. hatta önce o büyük marketin deposuna gidecek, bu depo edirne’de de olabilir, sonra edirne’den ist’daki şubesine ulaşacak. bitmedi, sayın istanbullu en az 2 ton ağırlığındaki arabasına binecek, binbir trafiğin içinden avm’sine gidecek, üretimi de petrole bağımlı mandalinasını alacak. havayı kirletecek, mandalinayı taşıdığı poşet doğada yüzde yüz çözünür olduğu için kendini avutacak, mandalina kutusunu geri dönüşüme soktuğu için marketten puan kazanacak, vs… insanoğlu kadar bencil bir yaratık var mı şu dünyada… yediğimiz her lokmanın ne kadar yol dolaştığını bir bilsek… depolama tesisi kuran, lojistik sağlayan firmaların mantar gibi bittiğini bilsek, bu şirketlere özel faizli krediler verildiğini bilsek.. yaşadığımız köylerdeki tarım topraklarımızı gözümüz gibi korumalıyız, yoksa heryer birer küçük istanbul olacak, ve gıdada tamamen endüstriyel tarım yapan şirketlere bağımlı hale geleceğiz.