Çiftçi-Sen Isparta-Yalvaç’ta 18 işçinin yaşamını yitirdiği kaza sonrası mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına ilişkin bir basın açıklaması yayınladı.Açıklamada konunun “bir kaza” denilerek geçiştirilemiyeceği, toplumsal nedenleri olduğu ifade edildi.
Açıklama şöyle:
Türkiye her gün bir iş cinayeti haberiyle sarsılıyor.. Ermenek’teki maden cinayetinin şokunu yaşarken bugün Isparta Yalvaç’ta mevsimlik tarım işçilerini taşıyan midibüs kazasının haberi geliyor. 27 kişilik araçta 45 kişi balık istifi taşınan işçilerin 18’i hayatını kaybediyor, 27’si yaralanıyor.
Sayıları 1 milyonu bulan mevsimlik tarım işçileri hasat dönemi gelmiş ürünlerin bulunduğu yerlere üst üste tıkıştırılarak, kamyon kasalarında, traktör römorklarıyla, minübüslerle taşınıyor. Her yıl onlarcası yollarda hayatını kaybediyor. Yetkililer trafik kazası kapsamında gördükleri bu ölümlere çözüm aramıyor.
Mevsimlik tarım işçileri ancak toplu ölümleriyle gündeme giriyor ve hatırlanıyor. Mevsimlik tarım işçileri ağırlıklı olarak mülksüzleştirilen köylülerden oluşuyor . Bu tarım işçileri Ege’de “dayıbaşı”; Çukurova da “elçi” denilen aracılar tarafından büyük toprak sahiplerine temin ediliyor. Dayıbaşılar ve elçiler büyük toprak sahiplerinden aldıkları avansların bir kısmı ile iş mevsiminde götürecekleri işçilerin un, yağ, gaz, şeker ve çay gibi temel gıda maddelerini sağlayarak, çalıştıracakları işçileri daha önceden bağlıyorlar. Bu işçiler hasat mevsimi geldiğinde de günün doğuşundan batışına kadar günde 13-14 saat güneş altında çalıştırılıyorlar.
Mevsimlik tarım işçileri çok kötü çalışma koşullarında, karın tokluğuna bir ücretle, konut ve beslenme olanakları ise insan haklarına aykırı koşullarda çalıştırılmaktadır. Üstelik çoğu doğu bölgelerinden gelen bu insanlar, yerel yetkililer tarafından “potansiyel terörist” olarak görülmektedir.
Mevsimlik tarım işçiliği 1950’li yıllardan sonra uygulanan endüstriyel tarım uygulamaları sonucunda yaygınlaşmıştır. 2000 ‘li yılların başından beri tarımın liberalleştirilmesi, diğer bir deyimle şirketleştirilmesi süreci yalnızca destekleri değil destekleme sisteminin oturduğu tüm kurumları da tasfiye etmiş, küçük çiftçileri topraklarından kopartmıştır. İşte o küçük çiftçiler bugünün yeni mevsimlik tarım işçileridir.
Çiftçi-Sen olarak diyoruz ki;
-Tarımda uygulanan neoliberal politikalar derhal terk edilmelidir.
-Küçük çiftçi üretimi teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
-Mevsimlik tarım işçilerinin ve daimi tarım işçilerinin çalışma koşulları temel hakları düzenlenmelidir.
-Tarım işçilerinin ve mevsimlik tarım işçilerinin örgütlenmeleri önündeki engeller tümüyle kaldırılmalıdır.
ALİ BÜLENT ERDEM
ÇİFTÇİ-SEN Genel Sekreteri
ADNAN ÇOBANOĞLU
ÇİFTÇİ-SEN Genel Örgütlenme Sekreteri