Çiftçi-Sen hükümet tarafından hazırlanan Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’na ilişkin bir basın açıklaması yayınlandı. Açıklamada “Bu nedenle HES’ler bilinenin aksine çevreyi kirletmeyen değil, doğadaki yaşamı doğrudan tehdit eden bir enerji üretim biçimi olduğu tarım uzmanları tarafından ifade edilmektedir.” ifadelerine yer verildi ve tasarının derhal geri çekilmesi talep edildi.
Açıklama Şöyle:
BASINA VE KAMUOYUNA
HESLERİ DURDURALIM !
Şirketler AKP döneminde yanlış hedefi hep 12 den vuruyor!
Tarım için su çok önemlidir. Su ister yağmur ister yer altı ve yerüstü akarsularından ister göletlerden sağlansın, tarımsal üretim için vazgeçilmezdir.
Akarsuların enerji amaçlı kanal veya boruların içine alınması suyun kelepçelenmesidir. Su ile toprağın buluşmasını engellemektir. Özgür akmayan sular yağış rejiminin düzenini bozduğu bilimsel bir gerçekliktir. Yağış rejimi düzeninin bozulması ise akarsuyun bulunmadığı yörelere düşecek yağmur oranını zaman içinde düşüreceği uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Yağmurun azalması suya bağlı olan bitkisel üretimin verimliliğinde azalmaya neden olmakta, yine verimliliğin artması veya azalmasında etkili bir başka önemli faktör olan yaban hayatının rolü de suya erişim oranına bağlı olarak değişmektedir.
Bu nedenle HES’ler bilinenin aksine çevreyi kirletmeyen değil, doğadaki yaşamı doğrudan tehdit eden bir enerji üretim biçimi olduğu tarım uzmanları tarafından ifade edilmektedir.
Bilindiği gibi kısa bir süre önce Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Rize’nin İkizdere Vadisi’ni doğal SİT alanı ilan etti. Alınan bu karar çok doğru bir karar olmuştur. Çünkü Doğu Karadeniz bölgesindeki biyoçeşitlik ile akarsuların özgür akması yaz boyu yoğun yağmurun yağmasına, yoğun yağmur ve oluşturduğu nem de çay bitkisinin yetişmesine olanak sunmaktadır. Bilindiği üzere çay kültür ve alışkanlıklarımız bakımından vazgeçilmezlerimizin başında gelmektedir. Türkiye çay üretimi bakımından kendine yeterli bir ülkedir.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun bu kararı açıklaması, hemen ardından hükümetin uzun bir süreden bu yana hazırladığı ve elinde tuttuğu Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısını Meclis gündemine taşımasına neden oldu. Kamuoyu Hükümetin bu tavrını restleşme olarak değerlendirdi.
Bu kanun tasarısı elbette yalnız Rize yöresini etkileyecek bir tasarı değildir. HES’lerin sayı ve yörelere göre dağılımına bakıldığında Türkiye’deki dereler dahil tüm akarsuların üzerinde yer almaktadır. Akarsuların geçtiği ovaların birçoğu akarsuların geçmesinin sayesinde oluşan iklim ve toprak nedeniyle yılda iki ürün alınan ovalardır. Tarımsal verimliliği doğrudan etkileyebilecek yoğunluktaki HES’lere yol verecek kanunun hazırlanması toplumun gıda ihtiyacı ile doğal güzelliğini hiçe sayan, doğanın bozulmasına “aldırmama sorumsuzluğu” endişesini güçlendirmiştir.
Tasarıda öngörülen kurulun çoğunluğunun yine HES lisansı veren Bakanlık(lar)dan oluşturulması toplum çıkarları ile doğa yararına karşı bir inadın sürdürüleceği inancını güçlendirmektedir.
Tasarıya eklenen Geçici madde-1 ile “yasa tasarısı yürürlüğe girdiği andan itibaren o tarihe kadar alınmış tüm koruma alanları hakkındaki kararlar yeniden düzenlenecek olması mahkeme kararıyla çalışması uygun görülmeyen HES’lerin konulan bu ek maddeyle çalışmasının önü açılmış oluyor. Başka bir deyişle HES şirketleri için yasa geriye doğru işletilmesine olanak verilmesi adalet duygusunu zedelemekte, toplum vicdanını yaralayacaktır. Ayrıca söz konusu Tasarı şirket çıkarlarının toplum çıkarı ile doğadaki doğal dengesinin öneminden üstün tutulduğu algısına yol açmaktadır. Dolayısıyla çıkarılacak kanunun sadece yanlı olduğu inancını vermekle kalmıyor halk arasında sıkça dile getirilen: “Şirketler AKP döneminde yanlış hedefi hep 12’ den vuruyor” sözünü doğrular niteliktedir.
Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu olarak diyoruz ki; tüm koruma alanları statülerinin iptal edilmesini sağlayacak ve su havzalarını, ormanları, meraları, yeraltı sularını, doğal ve yaban hayatı tehdit eden, doğal varlıkların ticarileştirilmesinin önünü açan Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı geri çekilmelidir.
Saygılarımızla
Abdullah AYSU
Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu
Genel Başkanı
Ali Bülent ERDEM
Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu
Genel Sekreteri