İlgili Yazılar

18 Yorumlar

  1. 1

    erol engel

    HOŞGELDİNİZ
    Zor bir zamanda, zor bir sorumluluk üstlendiniz…
    Dünya’da tarımın bu denli değer kazandığı, ülkemizde de aksine değer yitirdiği bir ortamda milyonlarca tarım emekçisi ailenin umudu olacaksınız.
    Tarım ve yaşam alanlarının yok olmaması için ayağa kalkan Kozak köylülerinin çığlığı, 7 haziran’da yapacağımız “Kozak yaylasında altın’a hayır” mitingiyle alanlara taşınacak…
    Tüm tarım emekçilerini bekliyoruz.
    Yolunuz açık olsun…
    Bergama’dan sevgiler…

    erol engel
    bergama çevre platformu sözcüsü
    0 555 5446002

  2. 2

    çelebi kaplan

    çiftçi sen i kutluyor,
    daha yaşanılır bir dünya için verecekleri mücadelede yanlarında olacağım, geleceğimizi yok edenlere karşı el birliği ile mücadele edeceğimizi ve başaracağımıza dair inancımla selamlıyorum.

    çelebi kaplan
    veteriner hekim
    cihanbeyli konya
    0535 777 03 65

  3. 3

    Kadir Dadan

    Tebrikler hepinize.
    Köy ekonomisi üzerine beraber çalışmak dileğiyle,
    Başarılar…

    Kadir Dadan
    0505 403 88 68

  4. 4

    Arif GÜLER

    Bu ülkenin en fakir en örgütsüz kesimi olan çiftçilerimizin örgütü ÇİFTÇİ-SEN’e başarılar diliyor, emeği geçen arkadaşlarımızı ve yönetimi kutluyorum.

  5. 5

    naci sönmez

    sizleri karadeniz fındık üreticileri adına kutluyorum…yolunuz açık olsun,,,,,fatsa’dan dostça selamlar……

  6. 6

    Ziya Gökerküçük

    22 Mayıs günlü Edirne Hudut Gazetesinde “Köylüler Yok Edilmelidir” (aşağıda) demiştim. Ardından Çiftçi Sendikaları Konfederasyon haberi geldi. Sevindim, mutlu oldum… Ben de zaten köylünün yok olmayıp yeniden sahaya ineceğinden umudumu hiç yitirmemiştim ve bunu da belrttirim her zaman…
    Girişimcileri kutlarım…
    Ziya Gökerküçük-EDİRNE
    ************************
    KÖYLÜ YOK EDİLMELİDİR!
    Cumhuriyetimiz köylülük üzerinde kurulmuştur. Günün koşulları buna uygun olduğundan bunu görmezden gelemeyiz. Yerli zengin sınıfın da olmaması nedeniyle sanayi yatırımlarını devlet yapmıştır. Şu da bir gerçektir ki, köylülük ile hiçbir toplum kalkınmamıştır, kalkınamaz. Bu nedenle de sanayi yatırımları kaçınılmazdır ve olması gerekendir. Her toplum bir süre sonra köylülüğü tasfiye etmek ve sanayi toplumunu yaratmak zorundandır. Ancak bu bir plan çerçevesinde olur.
    Köylülük yok edilirken sanayi yatırımları artar ve köylülükten koparılan insanlar bu alanlara işçi veya ara eleman olarak yetiştirilir. Öte yandan tarımsal üretimin de azalmaması sağlanır. Kısacası nüfusumuzun % 50 den fazlasının köylü olarak ürettiği tarımsal üretimi nüfusun % 5–15 inin üretebilmesinin de altyapısı sağlanır. Yine kente göçmek zorunda kalan insanların eğitim, konut, iş, sağlık, kültür gibi sorunları da çözülmüş olmalıdır.
    Gelişmiş ülkelerde köylü bu model ile yok edilmiştir.
    İşte bizde olmayan budur. Ya ne yapıldı?
    Köylü, ürettiği malların değeri düşürülerek üretimden kaçırıldı. Köyde geçinemeyen insanlar zorunlu olarak kentlere göç etti. Burada da iş bulamadı ve kent varoşları oluştu. Bu varoşlarda oluşan kalabalık, sanayide çalışanlar üzerinde de baskı unsuru oldu. Bu sayede çalışanların ücretlerindeki alım gücü düştü, sosyal kazanımlarında gerileme oldu. Çünkü işverenler ve sistem “Bak geride milyonlarca işsiz var, iş bulduğuna şükret…” düşüncesini hâkim kıldı. Bunların sonucunda da çalışanlar mutsuz olup yoksullaştığı gibi, boşta gezenler de umutsuz olup dinsel, ırksal yanlarını öne çıkardılar. Siyasi iktidarlar bu mutsuz, umutsuz, yoksul kitlelere seçimden seçime bir şeyler dağıtarak “kul”laştırdılar.
    Bu kullaştırmanın oluşması için de; köylünün destekçisi olan Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri’ne destek kaldırıldı ve buralar şirketleştirildi. Bu yasayla devletin tarımı desteklemesine son verildi. (Oysa AB ülkeleri ve ABD’ de tarım en yüksek desteklenen sektördür.)
    Tarımsal kredi faizleri yükseltilerek köylünün borç sarmalı büyüdü ve kredi kullanamayan köylü üretimi bırakmak zorunda kaldı. (Bu arada borcunu ödeyemediğinden cezaevine düşen köylülerin sayısı her yıl arttı ve artmakta.)
    . Tarım ürünleri dış alımı çikita muz ile Özal zamanında başladı ve bugüne kadar tütün, pirinç, patates, tahıl veya diğer ürünler daha ucuza geldi.
    Yıllardır uygulanan yanlış anlayışlar sonucunda 14 Mayıs Çiftçiler gününde gördüm ki benim başlıkta söylediğim zaten gerçekleşmiş. Yani köylüler yok edilmiş!
    Üretim anlamında köylülüğü yok ederken, felsefe, yaşam tarzı olarak köylülüğü genişleten bir sistem 21.yüzyılda ne yapabilir ki? Tarımsal anlamda kendi kendine yeten yedi ülkeden bir olan ülkemiz bu gün kendi kendine yeter durumda değildir ve tarımsal ürünleri dışarıdan alır durumdadır. Öte yandan da felsefe olarak ortaçağ düşüncesi olan köylülük kentleri kuşatmıştır.
    Denebilir ki; “Efendim köylümüz de çok tembel. Ürün çeşitliliği yaratsın. Değişik ve piyasası olan ürünleri üretmeye başlasın.” Doğru bir tespittir. Ancak ürün çeşitliliğinin yapılabilmesi için pazarın da yaratılması gereklidir. Pazarın yaratılması yetmez, ürün çeşitliliği yapabilme riskini göze alabilmek için devlet tarafından üreticinin teşvik edilmesi, desteklenmesi ve doğal piyasanın yaratılması gereklidir. Bunları yapacak olan da toplumu yönlendirenler, yönetenlerdir. Toplumsal dengeler vardır. Bunlar devletin görevleridir. Toplum mühendisleri toplumun bu tür dengelerini yaparlar ve çalışan kesimlerin de içinde bulunduğu tüm toplum kesimlerini dengeli bir işbölümüne doğru yönlendirirler. Üç beş tane dışalım şirketinin piyasasını yaratmak için yüz binlerce pancar üreticisinin ürettiği pancara göz dikmek toplum mühendisliğinin yapmaması gereken bir iştir.
    Köylülerimiz oturup konuşsa ve uzmanlar, üreticiler ve yetkililer bir araya gelse umarım çok daha kolay ve anlamlı çözümler üretilecektir. Ama böyle bir umut gözükmüyor ufukta.
    Dünyada köylü yok edilmelidir. Çünkü tarihsel ve sosyal gelişim böyle olması gerektiğini gösterir.
    Ülkemizde köylü yok edilmelidir. Çünkü örgütsüz bir şekilde hakkını koruyamayan köylü kendisine de toplumuna da zarar vermekte ve kulluktan kurtulamamaktadır.
    Her zaman ve her konuda olduğu gibi yine umudum vardır. Nisan yağmurlarının bolluğu, Mayıs ayının bereketi gibi her toplumda büyük çoğunluk kul olsa da buna karşı direnenler, arzuladıkları üretim ilişkileri üzerinden yeni bir köylülük bilinci yaratacaklardır. Doğal gelişimler geciktirilebilir ama sürekli durdurulamazlar.

    Ziya Gökerküçük gokerkucuk@gmail.com

  7. 7

    oktay

    ÇİFTİ-SEN’nin kurulmasında emeği geçen arkadaşları kutluyorum.Çalışmalarında başarılar.Oktay AKGÜL Yatağan ödp

  8. 8

    halilar Köyü Web Sitesi

    Çiftçi-Sen’in kuruluşunu kutlar, çiftçi mücadelesinde yanında
    olduğumuzu belirtiriz.

    Umuyor ve diliyoruz ki, hitap ettiğimiz Çeltik Üreticisi
    köylülerimizi de süreçte bu mücadelenin bir parçası durumuna getirmeyi
    başarırız.

  9. 9

    Kemal KILIÇ

    KUTLUYORUM..BAŞARACAKLARINDAN EMİNİM.YAŞASIN EMEKÇİLERİN BİRLİĞİ VE MÜCADELESİ. TARIMDA SÖMÜRÜYE SON.

  10. 10

    Serkan

    Neoliberal politikalara karşı mücadelenizde başarılar diliyorum.

  11. 11

    KEMAL GÖZÜYAŞLI

    Tarım ve hayvancılığın yok edildiği bir dönemde sendikaların bir araya gelerek bir adım daha atmaları olumlu bir gelişme olmuştur.
    Bu işe gönül vern tüm dostları kutluyor,başarılar diliyorum.

    Ayvalık ÖDPden KEMAL gÖZÜYAŞLI

  12. 12

    veysel keskiner

    Tarım gibi çok sorunlu bir alanda böyle bir konfederasyonun oluşması tarım adına çok sevindirici bir gelişme. Emek mücadelesinin güçlenmesi umuduyla hoşgelsiniz. Umarım emeği ve emekçiyi kucaklayabilecek nitelikli mücadele edebilecek ve bir partinin politikalarını uygulamaya koymaya çalışmadan herkezi kucaklayabilecek bir konfederasyon olur. sağlıkla….

    veysel keskiner
    eğitimci

  13. 13

    Mehmet KAÇMAZ

    Çiftçi-Sen’ in kuruluşunda emeği geçen tüm emekçi arkadaşları kutlar,Eskişehir’den üzerimize düşeni yapacağımızı mücadelenize katkıda bulunacağımızı bildiririz.Dayanışmacı Emekliler

  14. 14

    Abbas Deniz

    Arkadaşlar hepinizi yürekten kutluyorum,başarılar diliyorum.Ben Türk çiftçisinin ve tarımının kooparatifleşme ve sendikal örgütlenmeyle kurtarılacağını düşünüyorum.Bu nedenle sizlerin başarısını çok önemsiyorum.Ben ziraat mühendisiyim,köyümde bir koopartif kurmak gibi bir düşüncem var.Bunun için araştırma faaliyeti içerisindeyim.Türk tarımının ve çiftçisinin günümüzde geldiği noktada;sizler gibi mücadele veren arkadaşların olduğunu bilmek beni umutlandırıyor,mutlu ediyor..Hepinize saygılarımı sunuyorum.

    Abbas Deniz
    0532 450 15 16

  15. 15

    şakir şenol

    ÖDP iletişim hattından müthiş başarı haberinizi okuduk
    çok sevindik. kolay gelsin. yolunuz ve solunuz daim açık olsun. sizi izlemeye devam edeceğiz. Konfederasyonunuz ve çalışma arkadaşlarınıza başarılar dilerim. İlimiz Kırşehir’de de örgütlenebilmeniz dileklerimizle. ÖDP Kırşehir İl Örgütü adına Şakir Şenol

  16. 16

    halil kırbaş

    çiftci sen in kurulmasını destekliyorum. çiftciliğin bitme noktasına geldiği şu günlerde böyle örgütlü bir güce ihtiyaç vardı.emekli- sen li olarak ve aynı zamanda köylü olarakta her zaman çiftçi-sen e destek olmaya hazırız.
    BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR. başarılar manisa da da örgüt ağını genişletmenizi bekliyoruz. ÇİFTÇİLERDEN SELAM OLSUN:

  17. 17

    tufan

    örgütsüz kesimizin yogun olarak calıştıgı tarım sektörümüzde önce ürün sendikalarını örgütleyen sizlerin biraraya gelerek oluşturdunuz ciftci-sen ni kutluyor sendika yönetimlerine mücadelerinde başarılar diliyor kolay gelsin tufan günay

  18. 18

    şerafettin aldemir

    zeytin diyarı orhangaziden bu mücadelede emek sarfeden tüm dostlara elinize sağlık diyorum. hepimize kolay gelsin

Bir Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

* Copy This Password *

* Type Or Paste Password Here *

Toprak Onur Yaşam