Çetin Erkalkan, 1996 yılında Manisa Soma’da başladığı çiftçiliği, geçimini sağlayamadığı için bırakmak zorunda kaldı. 2000’li yıllarda çiftçilikten kazandıklarının geçimini sürdürmeye yetmediğini, bir süre madenlerde çalıştığını anlatan Erkalkan, “Emekli oldum, 1600 TL emekli maaşıyla geçinemeyince de yeniden ekip biçmeye başladım. Ama çiftçilik şimdi iyice geçim kaynağı olmaktan çok sıkıntı kaynağına dönüştü” diye konuştu.
1997 yıllında 30 kuruşa satılan domatesin 2019 yılında 35 kuruşa salça fabrikalarına satıldığından yakınan Erkalkan, şunları söyledi:
“Gübre ve mazotun fiyatları baş edilemez durumda ve işçi çalıştıracak gücümüz de maalesef yok. Birçok çiftçi tarım kredileri altında ağır bir şekilde eziliyor, ben de kredi almamak için direnmeye çalışıyorum. Tarlalar şu anda boş ve üretim yapılamıyor. Köylerdeki insanlar zorunlu olarak fabrikalarda çalışmaya gidiyor. Çiftçi devletten kalkınma desteği bekliyor. Mesela gemisi, yatı olan zengin mazota 2,35 TL öderken çiftçi 3,85 TL ödemek zorunda kalıyor. Bu adaletsizlik kaldırılmalı…”
100 TÜTÜNCÜDEN 80’İ BORÇLU
1986’dan beri Uşak Esme’de tütün eken Esat Yıldız ise TEKEL’in özelleştirilmesinden beri tütün ekiminin anlamının kalmadığını söyledi. Özelleştirmelerden önce tütün ekiminin önemli bir istihdam yarattığını belirten Yıldız, “Tütün ekimlerine tüccarlar müdahil olduktan sonra işler daha da zorlaştı” dedi. Çiftçilerin çoğunluğunun borç batağında olduğu belirten Yıldız, “Tanıdığım yüz tütün üreticisinin sekseni, Ziraat Bankası’na borçlu. 2020’de ekilecek olan tütünün fiyat politikası aynı yılın ortalarında ancak belirleniyor. Bu durumda tütün üreticisi geleceğini kurgulayamıyor” ifadelerini kullandı.
ÜRETİCİ YAN YANA DURMAK ZORUNDA
Tütün fiyat politikasının yıl sonunda belirlenmesini talep eden Yıldız, şunları söyledi:
“Politikalar, en azından alternatif bir ürün ekmek için erkenden belirlenmeli. Fiyat politikası belirlendikten sonra üretici kendi yol haritasını çizebilir. Araziyi tütün ekimi için hazırlıyorsanız başka bir ürün ekmeniz mümkün olmuyor. Ya tütün ekip zarar edeceksiniz ya da ekmeyip yine zarar edeceksiniz. Üretici kendi örgütlü mücadelesini oluşturmak zorunda… Bir yıllık tütün ekimi eskisi gibi bir ailenin geçimini sağlamıyor. Gübre ve mazot fiyatlarında önemli derecede devlet desteğine ihtiyaç var ve son zamanlarda tütün ekiminden büyük oranda bir kaçış yaşanıyor. Şartlar öyle gösteriyor ki artık ben de tütün ekmeyeceğim.”
***
BORÇLAR KATLANDI
CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütleri’nden Sorumlu Orhan Sarıbal’ın hazırladığı rapora göre, 2002 yılında bir çiftçinin toplam borcu yaklaşık bin TL iken 2018 yılında yüzde 48 artarak 48 bin 500 TL ulaştı. Çiftçilerin geri ödeyemediği borçlarına ilişkin verilere de yer verilen raporda, 2004 yılında 211 milyon TL olan geri ödenemeyen kredilerin tutarı 2019 yılında 4 milyar 820 milyon TL’ye çıktı.
Kaynak. Birgün