Türkiye’de üretimi artıracak yaklaşımın olmadığını gören yabancı firmalar, nüfusun daha da büyüyeceği düşüncesiyle gıda sektöründe köklü yapılanmaya gidiyor.
BANKALARDAN sigorta sistemine, gayrimenkulden telekomünikasyona kadar bir çok sektörde hakim olan yabancılar en son bakliyat firmalarımıza göz dikti. Ülkenin en büyük bakliyat ihracatçısı ve daha çok makarnadaki Arbella markası ile tanınan Mersinli Arbel Grubu‘na Kanadalı bir fon 93 milyon dolara satın almak istiyor. Bazı gazetelerin “Bakliyat devine müthiş teklif” diye yansıttığı konunun gerçek yüzünün ise farklı olduğu ortaya çıktı.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın gazeteniz Sözcü‘ye, tarım sektörünün yabancılaşmasının yarattığı riskleri anlattı. Günaydın, Kanada‘nın uzun bir süredir Türkiye piyasasına girmeye çalıştığına işaret etti. Türkiye‘nin bakliyat üretiminde, son 15 yıllık süreçte, gerileme olduğunu belirten Günaydın, Türkiye gibi bir tarım ülkesinin nasıl kendi bakliyatını üretemez hale getirildiğini anlattı.
Gıdada büyük değişim
Günaydın, Türk piyasasına doğrudan Kanadalı şirketlerin girmesinin, dış ticaret dengelerinin Türkiye aleyhine dönmesini hızlandıracağını kaydetti. Türkiye‘de üretimi artıracak bir yaklaşım olmadığı için hızla artan nüfusun talebinin ithalatla karşılandığına işaret eden Günaydın, “Onlar bunu görüyor ve bu piyasada bizzat olmak istiyor. Büyük mutlulukla karşılanacak bir haber değil tam tersine bakliyatta da yabancılaşıyoruz” dedi.
Özellikle gıdada müthiş bir yabancılaşma olduğunu vurgulayan Günaydın, en çok yabancılaşmanın süt, yoğurt, makarna, patates cipsi, nişasta bazlı şeker sektörlerinde olduğunu kaydetti. Yabancılaşmanın üretici ve tüketicinin aleyhine işlediğini hatırlatan Günaydın, “Çünkü bunlar aynı zamanda bir tekelleşme meydana getiriyor. Kamunun müdahale etme gücü kalmadığı için de bu süreci seyretmek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
Üretici ister istemez yabancıya gidiyor
ZİRAAT Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Toprak Mahsulleri Ofisi‘nin artik bakliyat alımı yapmamasının yabancıların önünü açtığını söyledi. Günaydın, “Üretici malını satmak için yabancılaşan firmalara başvurmak zorunda. Doğal olarak fiyatı da yabancılar belirliyor. Önümüzdeki dönemde üretici ile sözleşmeli üretimle ürünü kapatma yoluna gidebilirler” dedi.
22.06.2009 – SÖZCÜ/Başak KAYA/ANKARA
Bir Yorum
Abdullah Aysu
Merhaba değerli karasaban okurları,
Bakliyat yoksulların protein kaynağıdır. Dolayısıyla baklagillerin alımından çekilmek demek yoksullar “sizin protein ihtiyacınızı karşılama sorununuz hükümet olarak bizi ilgilendirmiyor” demektir. Sizin gıdanızı ve protein ihtiyacınızı çokuluslu şirketler karşılasın aymazlığından başka bir şey değildir.
Baklagiller insan gıdasının temel taşları olmanın ötesinde tarımında olmazsa olmazlardandır. Çünkü baklagiller havadaki azotu doğal yollardan toprağa sabitleyen bitkilerdir. Baklagil ekim alanlarının azalması oranında kimyasal gübre kullanımı artar. Kimyasal gübrenin arttığı oranda toprak ve suyumuz kirlenir. Ürünler de sağlıksız olur.
Baklagil fiyat belirlemesinden TMO’nun çekilmesi sonucunda üretici ürününü düşük fiyata satmak zorunda kalacak, tüketici ise yüksek fiyattan erişmek zorunda kalacak.
Abndullah AYSU