Dünya liderleri Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu için bir araya geliyorlar. Dünya Ekonomik Forumu öncesi, İngiliz yardım kuruluşu Oxfam bir rapor yayınladı. Rapora göre, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin serveti yüzde 99’un toplamına eşit.
Oxfam Raporu’nda ayrıca; “Herkesin refahı için işleyecek bir ekonomi yerine, gelecek kuşaklar ve gezegen için yalnızca yüzde 1’lik bir ekonomi yarattık” deniyor. Rapor böyle!
Yakın zamanda Türkiye’de de patronların patronu sayılan sınıftan Ali Koç; “Gelirler arası uçurumun sürdürülemez olduğunu” açıkladı. Kaygılarını böyle ifade etti. Ali Koç’un açıklamasını toplumun sağcısı da solcusu da şaşkınlıkla karşıladı.
Gidişattan memnun olmayan sadece Ali Koç değil, kapitalizmin doğduğu İngiltere topraklarının Prens’i de endişeli.
Prens Charles en çok tarımın gidişatından kaygı duyuyor.* Ne diyor, bakalım:
“Tarım, üretici faaliyetlerin en eskisi ve en önemlisi. Tarım kırsalın istihdam lokomotifi, kültürün ve medeniyetin yapı taşıdır. Üstelik bu geçmişe yönelik bir nostalji de değil…”
…Geleneksel, yerel ve tarıma dayalı ekonomileri, monokültüre, yapay gübreye, böcek ilaçlarına ve genetiği değiştirilmiş organizmalara dayanan teknolojik tarım santrallerine dönüştürmeye yönelik fikirleri her okuduğumda yüreğim burkulur. Bu ëbüyük’ planlarda sürdürülebilir bir geçim yolu yoktur, bu yüzden şehirlere doğru akan korkunç sürükleniş artmaktadır…
…Küreselleşme, ironik bir biçimde, şehirlerde görülmemiş büyüklükte bir fakirliğin, açlığın ve binbir türlü hastalığın tohumlarını ekecek ve kendi kendine yetebilen kırsal nüfusun kaybolmasına yol açacak…
…Geleneksel tarım ekonomilerine endüstriyel çiftçilik sistemlerinin dayatılması biyolojik ve sermayeyi yok ederken, kökleri toprakla çalışmaya dayanan kültürel kimlikleri de ortadan kaldırıyor, ayrıca dünyanın her yerinde şehirleşmenin korkutucu bir şekilde hız kazanmasına neden oluyor ve insanlığın büyük bir bölümünün doğayla ve yediği yiyeceklerle olan temasını ortadan kaldırıyor. Sonuçta ‘topraktan kaçış’ hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor…
Bu şekildeki sürükleniş dünyayı kuşatan ticari şirketlerin çıkarlarına yaşamların tabi kılınması sonucunda gerçekleşmiş ve gerçekleşmektedir.
Oxfam Raporu da sanki bize paranın geçerliliğinin artık kalkacağı, herkesin topyekûn şirketlere köle yapılacağı ürküntüsünü veriyor.
Elbette umutsuz değiliz. Olamayız da. Çünkü dünya genelinde bu yeni köleliğe karşı direnme basiretini gösteren, canını dişine takmış onur mücadelesi verenler de var. Davosçular kazanamayacak! Kazanan onur olacak!
* Prens Charles’in sözleri, Tohum ve Gıdanın Geleceği Üzerine Manifestolar, Derleyen Vandana Shiva, Sinek Sekiz’den alınmıştır.
Kaynak : özgürgündem – 22 Ocak 2016