Son 1.5 yılda yolum defalarca Rize’den geçti. Her seferinde, sahilden dik yamaçlara yükselen apartmanların çirkinliği karşısında şaşırdım.
Mesele estetikten ibaret olsa keşke. Binalar, üflesen yıkılacakmış gibi duruyor. Rize gibi bol yağış alan, hırçın bir coğrafyada seller, toprak kaymaları sık sık yaşanıyor. İnsanlar evsiz kalıyor, hayatını kaybediyor.
Geçen hafta Rize’de dört dere taştı. İlginçtir, Belediye Başkanı bile itiraf etti: Selin sorumlusu, dört dereyi kapatan meşhuuur Karadeniz sahil yolu.
Mesut Yılmaz zamanında temeli atılan, duraklayan ve büyük tepkilere rağmen Başbakan Erdoğan döneminde hızlandırılarak 2007’de tamamlanan sahil yolundan bahsediyoruz…
Peki web sitesinde ironik bir şekilde “Yeşilin ve yağmurun ülkesi, Başbakanlar diyarı Rize” diyen Belediye Başkanı Halil Bakırcı, şimdi mi nedamet getiriyor?
Başbakanlar diyarı!
2004 yılından beri Rize’nin Belediye Başkanı olan Bakırcı, aradan geçen yedi yılda ne yaptığı veya ne yapmadığının hesabını vermiyor.
Öyle ya, ne de olsa “Başbakanlar diyarı”nın bir prensi o.
Varsa yoksa, kendisinden önceki dönemde yapılanlardan şikâyet ediyor.
Efendim, keşke Karadeniz sahil otoyolu geçerken denize akan kanallar daha büyük yapılsaymış…
Efendim, o dereler akmış, sahilde “yüksek” yapılan kısmına vurup geri dönmüş…
Efendim, “belediyenin güçleri ile bunların temizlenmesi mümkün değil”miş…
Madem öyle… Rizeli olsam, Bakırcı’ya şu soruları yöneltirdim:
Sayın Başkan, bahsettiğiniz “yüksek yapılar” hangi imar planına göre, kimin zamanında yapılmıştır? Bunların yüzde kaçı TOKİ inşaatıdır?
Sayın Başkan, devletin Rize’ye aktardığı paraların dökümü var mı? Belediyeniz ne için, kaç para harcamıştır?
Sayın Başkan, Danıştay 6. Dairesi’nin 2009’da aldığı karara göre Rize-Fındıklı için “kamu yararına ve mevzuata uyarlık bulunmadığı” ile işlemin iptaline karar verildi. Siz ne yaptınız?
Sayın Başkan, bugün sahil yolunun yanlış yapımından şikâyet ediyorsunuz. 2005’te, hayatını sahil otoyoluna karşı mücadeleye adayan avukat Cihan Eren sokak ortasında öldürüldüğünde ne yaptınız?
Sayın Başkan, Rize’deki sayısız HES inşaatının zararlarını hiç sorguladınız mı?
Karadeniz’in kaderi
Rizeliler, bu soruları sormadığı müddetçe, canlarını her yağışta “takdir-i ilahi”ye teslim etmeye razı demektir.
Rizeliler, derelerini çarpık yapılaşmaya ve enerji ihaleleriyle gözü dönmüş şirketlere teslim ettikçe, bu işin ceremesini daha çok çekecek.
Köylerden kente göç yoğunlaştıkça merkezde çuvallayan Rize’nin durumu, o kentten çıkan, gelmiş geçmiş bütün başbakanlar için ders olmalı.
Siyasetçiler, kendi doğduğu memleketini bu hale getirebiliyorsa, varın gerisini siz düşünün..
Kaynak: Milliyet – 28 Eylül 2011