Çİftçi-Sen’inde bileşeni olduğu Dünya Halk Hareketleri Buluşması Ankara Katliamı için bir kınama bildirisi yayınladı. Bildiri şöyle:
Dünya Halk Hareketleri Buluşması Sekreteryası Basın Açıklaması: Ankara (Türkiye) sokaklarındaki terörist saldırıyı kınıyoruz
Türkiye halklarının (Kürtler, Türkler, Ermeniler, Süryaniler ve Araplar…) ve onların toplumsal örgütlerinin mücadelelerinin ve umutlarının kitlesel ifadesi bağlamında ‘‘Emek, Barış ve Demokrasi’’ teması ile düzenlenen mitinge karşı 10 Ekim günü Ankara sokaklarında gerçekleştirilen ve 130’dan fazla insanın ölümüne, 48’i yoğun bakımda olmak üzere 200’den fazla insanın yaralanmasına yol açan terörist saldırıları kınıyoruz.
Bu saldırılar, Türkiye hükümetinin Türkiye toprakları içindeki farklı toplumsal örgütler ve hareketlere karşı uyguladığı zulmün arttığı bir bağlamda ortaya çıkmıştır. Çoğunluğu Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) olmak üzere 2000’den fazla militanın tutuklanması ve çoğunluğu Kürt olan ya da etnik ve dini şiddete karşı çıkan gruplardan oluşan sosyal hareketlere uygulanan baskı bu zulmün göstergesidir.
Bizler halk hareketleri olarak, yoldaşlarımızın içinde bulundukları durumu dikkatle takip ediyoruz. Sorumluları mağdurmuş gibi gösterirken, Orta Doğu’da toprak, ev, emek, barış ve doğa için mücadele edenleri, acı çekenleri ve can verenleri görünmez kılan medya manipulasyonlarını reddediyoruz. Yoldaşlarımız, Türkiye’deki devlet baskısının, terörist saldırıların ve Suriye’de ‘‘İslam Devleti’’ adı altında kana susamış saldırganların kurbanıdır. Bu güçler, bölgeyi birbirine düşman topluluklara ayırma ve halkları ‘‘Para Tanrısı’’nın boyunduruğunun altına alma stratejisinin bir parçasıdır.
Halk hareketleri olarak Santa Cruz’da aldığımız kararların bir kez daha altını çizerek, barış ve birliktelik kültürü sözümüzü yineliyoruz: “Kendimizi, halklarımızın barış yanlısı çağrılarıyla, tüm insanlar, halklar, dinler, etnik gruplar ve kültürler arasındaki barışı garanti edecek kolektif eylemleri yoğunlaştırmaya adıyoruz. Kültürel kimliklerimizin ve geleneklerimizin çoğulluğunu ve hiçbir kimliğin ve geleneğin bir diğerini baskı altına almayacağı şekilde uyum içinde birlikte yaşama gerekliliğini onaylıyoruz. Mücadelemizin, ve dolayısıyla geleneklerimizin, kriminalize edilmesine karşı ayağa kalkıyoruz. Her türlü askeri saldırıyı kınıyoruz. Demokrasiye ve özgür halkların seçimlerine karşı duran tüm savaşların, yıkıcı eylemlerin ya da darbelerin derhal son bulması için harekete geçiyoruz. Emperyalizmi ve sömürgeciliğin ister askeri, ister finansal ya da medyasal olsun tüm yeni biçimlerini reddediyoruz. İktidara sahip olanların dokunulmazlıklarına karşı olduğumuzu ve toplumsal olarak mücadele edenlerin özgürlüğünden yana olduğumuzu ilan ediyoruz.”
(EMMP – Encuentro Mundial de los Movimientos Populares)