Mersin Çevre ve Orman İl Müdürü Ökkeş Bahadır, Türkiye’nin, coğrafi konumu, iklimsel özellikleri ve sulak alanlarının zenginliği açısından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkesi konumunda olduğunu söyledi.
Mersin Çevre ve Orman İl Müdürü Ökkeş Bahadır, Türkiye’nin, coğrafi konumu, iklimsel özellikleri ve sulak alanlarının zenginliği açısından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkesi konumunda olduğunu söyledi.
‘Dünya Sulak Alanlar Günü’ kapsamında açıklamalarda bulunan Bahadır, sulak alanların sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik kaynağı olarak kabul edildiğini hatırlatarak, doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle de yeryüzünün başlıca ekosistemleri olarak da öne çıktığını anlattı. Su ve biyolojik zenginlikten dolayı, insanoğlunun dünyaya intikaliyle birlikte tüm yerleşimler ve yaşamın da sulak alanlar çevresinde olduğunu hatırlatan Bahadır, sulak alanların bulundukları yerlerin iklimine ve ekonomisine de önemli katkılarda bulunduğunu hatırlattı.
Türkiye’nin, coğrafi konumu, iklimsel özellikleri ve sulak alanlarının zenginliği açısından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkesi konumunda olduğuna işaret eden Bahadır, 1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde yapılan uluslararası toplantıda imzaya açılan ve 1975 yılında yürürlüğe giren; ‘Ramsar Sözleşmesi’ne dikkat çekti. Kısa sürede yoğun ilgi ve kabul gören sözleşmeye 1999 yılı Ocak ayı itibariyle toplam 119 ülkenin taraf olduğu bilgisini veren Bahadır, bugün gelinen noktada söz konusu ülkelerin toplam alanının 70 milyon 517 bin 638 hektarını oluşturan 958 sulak alanın sözleşme listesine dahil edildiğini kaydetti.
Türkiye’nin bu sözleşmeye 30 Aralık 1993 tarihinde taraf olduğunu belirten Ökkeş Bahadır, \”Ülkemiz ilk etapta Kayseri’deki Sultan Sazlığı, Balıkesir’deki kuş (Manyas) Gölü, Kırşehir’deki Seyfe Gölü, Mersin’deki Göksu Deltası, Burdur Gölü Sulak Alan Ekosistemi’ni sözleşme listesine dahil ettirmiştir. 1998 yılındaysa Kızılırmak Deltası, Akyatan Lagünü, Gediz Deltası ve Uluabat Gölü’nü listeye eklendi. Sözleşmeyle akit taraflar, listeye dahil ettirmiş oldukları sulak alanlar başta olmak üzere sınırları dahilindeki tüm sulak alanlarını korumayı, geliştirmeyi ve akılcı kullanımını sağlamayı taahhüt etmiştir\” dedi.
Sulak alanların, yeryüzündeki başka hiçbir ekosistemle kıyaslanamayacak kadar önemli işlev ve değerlere sahip olduğunu ifade eden Bahadır, sulak alanların yeraltı suyu reşarjı ve deşarjı, taşkın kontrolü, taban suyunun ve bölgenin su rejiminin dengelenmesine önemli katkılar sağladığını anlattı. Bahadır, bulundukları çevrenin nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzere iklim elemanları üzerine olumlu etki oluşturan sulak alanların, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak suyu temizlemenin yanında tropikal ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleri olduğunu söyledi.
Başta balıkçılık olmak üzere hayvancılık, saz kesimi ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkanlar nedeniyle bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan sulak alanların, Türkiye’nin doğal kaynaklarının en duyarlısı, buna karşılık biyolojik çeşitliliği destekleyen ve biyolojik üretkenliği tropik ormanlardan sonra en fazla olan önemli ekosistemlerin başında geldiğini dile getiren Bahadır, sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmeye yönelik çeşitli etkinliklerle kutlanması tavsiye edildiğini vurguladı.
Türkiye’de 76’sı uluslararası üne sahip olmak üzere toplam 250 sulak alan bulunduğu bilgisini de veren Ökkeş Bahadır, bunun yanında Mersin’de de ‘A sınıfı’ sulak alan olan ve Ramsar Listesi’nde yer alan ‘Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi’, Mersin’in vazgeçilmezleri arasında olduğunun altını çizdi. 334 kuş türüne ev sahipliği yapan, bünyesinde birçok bitkiyi barındıran Göksu Deltası’nın korunabilmesi noktasında gerekli tüm çabanın ortaya konulduğunu vurgulayan Bahadır, ancak bunun tek başına yeterli olmadığını halkın da bu konuda yürütülen çalışmaları desteklemesi ve kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak :medya73- 2 Şubat 2011