Çiftçi-Sen, Via Campesina'nın yarıyıl toplantısına katılan La Via Campesina üyesi örgütlere bağlı genç çiftçilerin toplantı sonucuna ilişkin bir basın açıklaması yayınladı. Çiftçiliğin itibarsızlığına bağlı olarak köy yaşamının gençlere bir gelecek vaat etmemesi durumlarının altı çizildi. Açıklama şöyle.
Dünyanın birçok ülkesinden La Via Campesina üyesi örgütlere bağlı genç çiftçiler “Yarıyıl Konferansı” içinde düzenlenen Gençlik Meclisi için İzmir Seferihisar’da toplandık. Arjantin, Zimbabve, Sri Lanka, Arjantin, Şili, Bask, Kanada, Hindistan, Senegal, Almanya, İngiltere, Mali, Tanzanya, Filistin, Güney Afrika ve Türkiye’den 22 genç çiftçinin katıldığı toplantıda delegeler kendi ülkelerindeki toplumsal, ekonomik ve politik durumu paylaştı ve çiftçiliğin güncel sorunlarını tartıştı.
La Via Campesina’nın 6. Genel Kurulu’nda yapılan tartışmaların değerlendirildiği Gençlik Meclisi’nde, Afrika, Kuzey Amerika, Asya, Avrupa ve Latin Amerika bölgesi delegeleri kendi güncel durumlarına dair sunumlar yaptı. Bu sunumlarda, agroekoloji (ekolojik tarım) okulları deneyimleri, bölgesel konferanslar, eğitim ve örgütlenme çalışmaları, gıda egemenliği, iletişim, liderlik, sorumluluk ve tohum bankası pratikleri aktarıldı ve gözden geçirildi.
Toplantının devamında, iletişim ve eğitim konularına odaklanan tartışmalar yapıldı. Bu tartışmalar, genç çiftçilerin yaşadıkları sorunları, tarımsal ve politik eğitim, agroekoloji okulları, iletişim yöntemleri gibi başlıkları kapsıyordu. Bu başlıklar etrafında, ileriye dönük olarak genç çiftçilerin daha iyi örgütlenmesi ve bilinçlenmesinin nasıl mümkün olabileceği değerlendirildi.
Toplantıya Türkiye’den katılan genç çiftçiler, Türkiye’de tarımın, köyün ve genç çiftçiliğin durumunu diğer ülkelerden gelen delegelere aktardı. Öncelikle, çiftçiliğin itibarsızlaşması, köyün sosyal yaşamının genç kuşağa bir şey vaat etmemesi, kadınların köy yaşamında kamusal alandan dışlanması konularının altı çizildi. Köyden kente göç edilmesi sürecinde köyün mevcut durumu kadar devlet politikalarının etkisi, köyde eğitimin niteliksiz olmasının etkileri, çiftçiliğin itibarsızlığına bağlı olarak köy yaşamının gençlere bir gelecek vaat etmemesi durumlarının altı çizildi. Bilinçli devlet politikaları nedeniyle tarımın tasfiye edilmesi sonucu çiftçilerin köyden kente göç edildiği ifade edildiği. Örneğin, Soma’da da gördüğümüz üzere, çiftçiler topraktan koparılarak güvencesiz koşullarına sahip olan madenlere mahkûm edildi.
Bunun karşısında, Türkiye’den katılan genç çiftçiler, çiftçilere destek olacak ve ekolojik köylü tarımı yöntemlerine bağlı olarak çalışmaları teşvik edecek,
Çiftçilerden ve araştırmacı/akademisyenlerden oluşan uzman-destek birimlerinin kurulmasını;
Köy imecesi, deneyim paylaşımı, birbirini destekleyen pratiklerin yaygınlaştırılmasını;
Çiftçilerin ve köylülerin kendilerini ifade edecek politik örgütlenmesinin genişletilmesini; çiftçiliğe yeni başlayan gençlerin bir politika etrafında yan yana gelmesini;
Ürünleri aracısız olarak tüketicilere ulaştıracak kooperatiflerin kurulması ihtiyaçlarını ifade ettiler.
Türkiye’nin mevcut enerji, su ve tarım politikalarının tarım alanlarını tasfiye ettiğini ifade eden genç çiftçiler, özellikle HES, maden ve baraj gibi projelerin çiftçiliği tasfiye eden ve gençlerin çiftçilik yapmaya dair niyetlerini ortadan kaldıran projeler olduğunu ifade ettiler. Çiftçiliğin bulunduğu durum karşısında, Çiftçi-SEN gençliği olarak bundan sonraki süreçte birbiriyle dayanışmayı geliştiren, çiftçilerin örgütlenmesini ve teşvik edilmesini savunan bir politika içinde mücadele edeceklerini ifade ettiler.
ÇİFTÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU