50’lili yıllarda dönemin Başbakanı Cevdet Sunay petrolün bulunduğu Raman ve Meymune boğazına geldiğinde bir de Şikeftan ( Suçeken) köyüne vardığında yolun etrafına birden beliriveren topluluğun nereden çıktığını görünce şaşırmış;
*O kitle ‘mağarada yaşıyoruz’ deyince, Sunay hemen talimat vererek o şaheser antik kentteki tarihi eserlerin bulunduğu şehrin aşağı kesimi ikinci Moğol saldırısına uğramış. Küçücük evleri yapan 60’lı yılların müteahhidi Mustafa ne varsa yer altına gömmüş.
3’ÜNCÜ MOĞOL SALDIRISI KAPIDA MI!
Hasankeyf’te bugünden itibaren hafta sonuna kadar Batman’ın antik kentinde bir dizi etkinlikler gerçekleştirilecek. Hasankeyf Yaşatma Girişiminin organize ettiği bir haftalık programda;
Paneller,
Sergiler,
Konferanslarla bir kez daha Hasankeyf’in önemine dikkat çekilecek.
Türkiye’nin dışında da uzmanlar ve yabancı konuklar, Batman ve Hasankeyf de ağırlanacak.Hafta boyu tarihi kent konuşulacak. Ömrü 50 yıllık bir kıytırık baraj uğruna feda edilmek istenilen 15 bin yıllık bir kültür hazinesi olduğuna dikkat çekecek, konunun uzmanları.
50 yılı aşkındır gündemde olan Ilısu barajı sessiz-sedasız yapılıyor. Dargeçit yakınlarındaki Germav( Ilısu) köyü yakınındaki barajın gövde inşaatı için köprüler tamamlanmak üzere. Ilısu köyü yakınındaki arazilerin çoğu istimlak edilmiş ama, köylü henüz parasını almadığı için adeta bin pişman. Bu bölgede baraj sayısı Ilısu ile birlikte 24’e çıkarılmak isteniliyor.
24 BARAJ BÖLGEMİZDE
Şimdiye dek yapılan 23 baraj eğer bölgenin kalkınmışlığı ve refahını sağlamaya yönelik olsaydı, buralar küçük Almanya ve Fransa olurdu. Alın size Batman’ın dibindeki Batman Barajı örneği. Mevcut 23 baraj mevsimin ekolojik dengesini bozdu.Batman, son on yılda ne bu kadar sıcak nede bu kadar soğuk mevsimle karşılaştı.
Batman barajının temeli 1986 yılında dönemin Başbakanı merhum Turgut Özal tarafından atıldı. Baraj ancak 2000’li yılların başında devreye girdi ama sulama kanalları halen tamamlanmış değil. Elektrik, enerjisinin elde edildiği barajın dibindeki 150’ye yakın yerleşim yeri halen karanlıkta ve sık sık elektrik kesintilerine maruz kalıyorlar. Hani Batman barajı tamamlanacaktı ve bölge kalkınacaktı.
BATMAN BARAJININ NE FAYDASI VAR?
Batman barajının sular altında bıraktığı 50’ye yakın yerleşim biriminde 25 bin kişi, Batman’ın varoşlarına sığındı.
O dönemlerde istimlak parası umuduyla yerleşim birimlerinin sular altında kalmasına razı olanlar şimdilerde bin pişman. Aldıkları tek-tük kuruş istimlak paralarıyla petrol kentin varoşlarında yaşama sığınmışlar. Elde avuçta biriktirdikleri birkaç kuruşu tüketenler şimdi ‘eyvah’ diyor…! “Keşke eski yerleşim biriminde kalsaydım da bu sefaleti yaşamasaydım” diyenlere hep rastlıyoruz. Köyünde bir domates, birkaç kilo peynir ve sütle mutlu olan o köylüler şimdi şehrin varoşlarında tüketici konumundalar.
Ve onlar çocuklarını; tiner, balici, sokaklarda çöpleri eşelemekle geçinmenin üzüntüsünü yaşıyorlar.
BARAJ VE TOPLUMSAL KAYIPLAR
10 yıl önce Batman’da sokak çocuğu kavramı yoktu.
Oysa şimdilerde bu sayı 2- 3 binlerle anılıyor. Köyünden istenmeyen bazı nedenlerle, başta baraj olmak üzere ayrılmak zorunda bırakılan köylülerin geride bıraktıkları o kadar önemli yerler var ki sormayın gitsin… Örneğin; Batman barajı havzasındaki 12 bin yıllık kaletepe ( Dahlik) Batman havaalanı karşısındaki Demir yolu köyü bu bölgenin belki de en eski yerleşim birimlerinden biri.
Birde az ötedeki Çöltepe( Körtiktepe) höyüğü… Buralar birer kültürel hazineler. Bir kaç tarihi eser çıkarıldıktan sonra birer birer sulara terk edilen bu höyüklerin başına gelenler şimdi de Hasankeyf için yaşanacak gibi duruyor.
Doğu ve Güneydoğu’da mevcut 23 baraj sayısı 200 mi olur, bilinmez ama mevcut hükümetin Atatürk barajından sonra Türkiye’nin 4’üncü büyük barajı olmaya aday Ilısu barajı sessiz-sedasız yattığı gerçeği önümüzde duruyor. Ilısu barajına karşı olan tarihseverlerden biri olarak daha önce;
İngiltere,
Almanya,
Avusturya,
İsviçre,
İtalya,
Irak
Fransa… Ülkeleri olmak üzere katıldığımız tüm panellerde altını çizerek belirttiğimiz bir mesaj vardı; “ İnsanın yedeği olmadığı gibi Hasankeyf’in de yedeği yoktur. 15 bin yıllık tarihi, 50 yıllık baraja feda edemeyiz..” Evet, yine aynı şekilde ve aynı kararlılıkla söylemlerimizin arkasındayız.
BİRÇOK ÜLKE BARAJA KARŞI ÇIKTI
Düne kadar birçok ülke Ilısu barajına talipli iken bir anda tarih severlerin kararlılıkları karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar. Çünkü Hasankeyf dünyanın bize mirası ve armağanıdır. Hasankeyf 15 bin yıldır birçok medeniyetin gelip geçtiği ve halen izlerinin bıraktığı çok
kültürlülüğü bir arada tutan eski bir yerleşim birimidir. Günümüze;
Med imparatorluğundan
Perslere,
Artukoğullarından,
Eyyübilere,
Osmanlı’dan günümüze 16 kültürün izinin yaşandığı bir yeri sular altında bırakma vicdanları sızlatmaz mı?
Bu nasıl anlayış? Bugüne kadar Hasankeyf’in kurtarılması yönünde sayısız tarih sever ve çevreci derneklerin ortaya attıkları alternatif projelerin hiçbirine kulak vermeyen hemen hemen her iktidar, ısrarla bu hayırlı olmayan ve kusurlu projede diretmesinin anlamı nedir?
Hasankeyf’i kurtaracak onlarca alternatif proje var ama bu projede birileri ısrarla dayatıyor.
İŞTAH KABARTAN ILISU BARAJI
Türkiye’de iştah kabartan Ilısu barajına Karadeniz ağırlıklı firmaların talipli olması tesadüfü olmasa gerek.
60 yıllık Batman’ın paha biçilmez bir ilçesi var. Hem de öyle bir ilçe ki; 130 yıl süreyle Artukoğullarına başkentlik eden bir tarihi kent.
Şimdi bu tarihi kentin sulara gömerek haritadan silmeye hazırlanan despot bir zihniyetle karşı karşıyayız. Gerçi Turizm Bakanlığı, Hasankeyf’i kültürel haritadan çoktan silmişti.
Kaynak : BatmanCağdaş- 12 Ekim 2010