Çeviri: Ekin Kurtiç
(9 Ekim 2017-Roma) Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Uluslararası Paneli’nin (IPES-Food) yayınladığı yeni rapora göre, endüstriyel gıda ve tarım sistemleri, insanları birçok yoldan hasta ediyor ve sarsıcı insani ve ekonomik maliyetler doğuruyor. Bu konudaki mevcut bilgimize dayanarak nihai harekete geçilebileceğini belirten Panel, gıda sistemindeki aktörlerin tartışmanın terimlerini belirlemek ve politikaları etkilemekteki eşitsiz iktidarlarının bu nihai hareketi engellediğini ortaya koydu.
Raporun baş yazarı Cecilia Rocha yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Gıda sistemleri bizi hastalandırıyor. Sağlıksız beslenme en çok görünür olan bağlantı; fakat aslında gıda ve tarım sistemlerinin insan sağlığını etkilemesinin yollarından sadece biri. Bu da demek oluyor ki, daha sağlıklı gıda sistemleri kurmak için birçok başlangıç noktası var. Bu etkileri nerede ortaya çıkarsa çıksın acilen işaret etmeliyiz. Buna paralel olarak, gıda sistemlerindeki adaletsiz, sürdürülemez ve sağlıksız pratiklerin temel nedenlerini açıklamalıyız.”
Bugün Roma’da Birleşmiş Millet Dünya Gıda Güvenliği Komitesi’nde açıklanan rapor, yetersiz beslenmenin insanları zayıf düşüren sağlık etkilerini, çevresel sağlık risklerini (nitrat bulaşmış içme suyu ve antimikrobiyal direncin yaygınlaşması gibi) ve gıda ve tarım işçilerinin yaygın görülen mesleki risklerini yan yana koyuyor.
IPES-Food, dünya üzerindeki popülasyonları etkileyen en kötü sağlık koşullarının birçoğunun – solunum hastalıklarından birçok kanser türüne ve sistematik geçim stresine kadar – kimyasal yoğunluklu tarım, entansif hayvancılık, ultra işlenmiş gıda ürünlerinin seri üretimi ve pazarlanması ve deregüle edilmiş küresel tedarik zincirleri gibi endüstriyel gıda ve tarım pratikleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Bu etkilerin ekonomik maliyetleri devasa boyutta ve büyük ihtimalle büyümeye de devam edecek. Yetersiz beslenme dünyaya yılda 3.5 trilyon dolara mal olurken, 2025 yılında sadece obezitenin maliyetinin 760 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Bu sırada, endokrin sistemi bozukluğuna yol açan kimyasallar sebebiyle AB ve ABD’nin yaşadığı kayıpların toplamı yılda 557 milyar dolar iken, anti-mikrobiyal direnç enfeksiyonlarının ABD’de yılda 20 ila 34 milyar dolara mal olduğu düşünülüyor.
IPES-Food Eş Başkanı Olivia Yambi yaptığı açıklamada, “Son derece endişe verici olan, bu risklerin zincirin farklı noktalarında ve dünyanın farklı yerlerinde ne kadar sistematik olarak yaratıldığını görmektir” dedi.
Eş Başkan, Birleşmiş Milletler Gıda Hakkı Eski Özel Raportörü Olivier De Schutter ise, ‘Bütün bu sağlık etkileri beraber göz önüne alındığında, reform için var olan sebepler çok ikna edici ve güçlü. Sağlık etkileri, sosyal ve çevresel etkilerle ve yol açtıkları tırmanan maliyetlerle yan yana konulduğunda, harekete geçme gerekliliği karşı konulamaz bir hal alıyor. Sağlıklı insanların ve sağlıklı bir gezegenin birbirine bağlı olduğu bugün her zamankinden daha açıkça görülüyor’ diye ekledi.
Rapor, gıda sistemlerinde en büyük sağlık riskine maruz kalan kesimlerin iktidar sahibi olmayanlar ve seslerini duyuramayanlar olduklarını ortaya koydu. Bu da, bu etkilerin çoğu zaman görünür olmayan, belgelenmeyen ve işaret edilmeyen etkiler olduklarını ifade ediyor. De Schutter, “Herhangi başka bir meselede olduğu gibi bu konuda da, yaşamsal riskler ve geçim riskleri siyasi olarak güçsüz kılma ve ötekileştirme ile beraber ilerliyor” diye ekledi.
Ayrıca, gıda sistemlerinin sağlık etkileri birbirine bağlı, kendi kendini güçlendiren ve kompleks etkilerdir. Bunlara birçok faktör sebep olur ve iklim değişikliği, hijyenik olmayan koşullar ve yoksulluk gibi gıda ve tarım sistemleri tarafından şekillenen faktörler tarafından şiddetlenirler.
Raporun baş yazarı Rocha ayrıca şunları belirtti: “Sistematik olarak olumsuz sağlık etkisi yaratan endüstriyel gıda ve tarım modeli ayrıca bir hayli eşitsiz iktidar ilişkileri de doğuruyor. Böylece güçlü aktörler gıda-sağlık bağlantısına dair algımızı şekillendirebiliyor ve hastalıkların temel nedenlerine işaret etmeyen çözümleri öne sürüyorlar. Gıda sistemlerindeki sağlık etkilerinin kompleks olduğu bir gerçek ve zorlu bir konu. Fakat bu, eylemsizlik için bir bahane olmamalıdır. Gıda sistemi pratikleri reformu için acilen adım atılmalıdır. Ayrıca bilgi toplama ve yaygınlaştırma mekanizmalarımızı ve anlayışımızı biçimlendirme ve önceliklerimizi belirleme yollarımızı dönüştürmek için acilen adım atılmalıdır”.
IPES-Food daha sağlıklı gıda sistemleri inşa etmek için beş temel nokta belirledi: (i) gıda sistemleri anlayışını her seviyede teşvik etmek; (ii) bilimsel bütünlük ve araştırmayı bir kamu yararı olarak yeniden ileri sürmek; (iii) alternatif gıda sistemlerinin pozitif etkilerini ortaya çıkarmak; (iv) ihtiyat prensibini benimsemek; ve (v) katılımcı bir yönetim anlayışıyla bütünlüklü gıda politikaları oluşturmak.
Gıdanın Geleceği için Küresel İttifak tarafından desteklenen bu rapor, Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Uluslararası Paneli’nin (IPES-Food) ilk raporu olan ve endüstriyel tarım ve gıda modeline kenetlenen faktörleri tespit eden ve çeşitliliğe dayalı agroekolojik sistemlere doğru bir paradigma değişimi çağrısında bulunan Tektiplikten Çeşitliliğe Raporu’nun (2016) üzerine ekleme yapılarak geliştirilmiştir.
Raporun İngilizce aslını okumak için:
http://www.ipes-food.org/images/Reports/Health_FullReport.pdf
Raporun İngilizce özetini okumak için:
http://www.ipes-food.org/images/Reports/Health_ExecSummary.pdf