G-20 Liderler Zirvesinin bir oturumunda konuşan Başbakan Erdoğan, ”Gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar, tarım sektöründe üretim ve verimlilik artışı sağlanmasının önünde önemli bir engeldir” dedi.
Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen, ”Tarım Enerji İklim” konulu Çalışma Oturumu’nda konuştu.
Basına kapalı toplantıdaki konuşmasında, tarım ve enerjiye ilişkin gündemin en önemli başlıklarından birisinin emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar olduğunu vurgulayan Erdoğan, ”Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar; başta gıda güvenliği, enflasyon, cari işlemler açığı ve büyüme olmak üzere pek çok alanı olumsuz etkiliyor” dedi.
Bu konuya Türkiye olarak büyük önem verdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
”G-20 dönem başkanı Fransa ile birlikte eylül ayında İstanbul’da Emtia Fiyat Dalgalanmaları Konferansı düzenledik. Bu konferansta emtia piyasalarının gelişimini, fiyat dalgalanmalarının nedenlerini, emtia türev piyasalarının düzenlenmesi ve denetimi hususlarını etraflıca ele aldık. Emtia fiyatlarında dalgalanma sorununa kalıcı bir çözüm bulunması gerektiği çok açıktır. Bu bağlamda, finansal ve fiziksel emtia piyasalarındaki şeffaflığın artırılması önemlidir.”
-Gıda fiyatları-
Petrol piyasasında fiyat raporlayan kuruluşların düzenlenmesine yönelik çalışmaların da süratle tamamlanmasını beklediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
”Fosil yakıt fiyat dalgalanmalarının azaltılmasına yönelik olarak oluşturduğumuz G-20 Çalışma Grubu’nun önümüzdeki dönemde de faaliyetlerini sürdürmesi gerektiğini düşünüyorum. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar, tarım sektöründe üretim ve verimlilik artışı sağlanmasının önünde önemli bir engeldir. Bu dalgalanmalar özellikle net gıda ithalatçısı düşük gelirli ülkelerin gıda güvenliğini tehdit ediyor. Bu çerçevede, kırılgan nüfusun gıdaya erişebilmesi için gerekli tedbirleri ivedilikle hayata geçirmeliyiz.
Etkin kriz yönetimi mekanizmaları içeren, korumacılıktan kaçınan tarımsal politikalar oluşturmalıyız. Tarımsal üretimi ve verimliliği arttıracak, sorumlu tarımsal yatırımları desteklemeliyiz. Bu hususları içeren Tarım Eylem Planı’nı desteklediğimi ve memnuniyetle karşıladığımı ifade etmek istiyorum.”
-İklim değişikliğinin olumsuz etkileri-
Erdoğan, küresel bir sorun olan iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiğini belirterek, şunları söyledi:
”En Az Gelişmiş Ülkeler, bunun etkilerine daha fazla maruz kalıyorlar. Bu ülkelerin uyum alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik atılması gereken adımlar İstanbul’da yapılan En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı’nda ayrıntılı olarak ele alınmış ve 2011-2020 Eylem Planı’na dahil edilmiştir. Bu ayın sonunda başlayacak Durban Konferansı’nda, yeni iklim değişikliği rejimi müzakerelerinde önemli ilerleme kaydedileceğine inanıyorum.
Yeni rejime ilişkin yürütülen çalışmalarda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin, ‘ortak fakat farklı sorumluluklar’ ile ‘yükümlülüklerin ülkelerin görece kapasitelerine göre belirlenmesi’ ilkelerine sadık kalmalıyız.
Benzer şekilde iklim değişikliği finansmanına ilişkin gündeme gelen ve gelebilecek öneriler, sözleşmenin ilgili maddeleriyle uyumlu olmalıdır. Ayrıca gelişmekte olan ülkelere finansman sağlama yükümlülüğünün sadece Ek–2 ülkeleriyle sınırlı olmasının önemini de vurgulamak isterim. Bu çerçevede, Türkiye’nin iklim rejimi kapsamındaki özel konumunun dikkate alınması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Türkiye, halen içinde bulunduğu gruptaki diğer ülkelerden farklı bir konumda bulunmaktadır. Bu konumumuz 2001 yılında Marakeş’te ve ardından 2010 yılında Cancun’da alınan kararlarla teyit edilmiştir. Sorumlulukların adil bir biçimde üstlenilmesi açısından, bu durumumuzun yeni rejime ilişkin hukuki belgeye de yansıtılması son derece önemlidir. Enerji ve çevre güvenliğine yönelik geçen yıl oluşturduğumuz Küresel Deniz Çevresi Çalışma Grubu’nun, deniz taşımacılık faaliyetleri ve bu alandaki kazaların önlenmesine ilişkin en iyi uygulamalara daha fazla odaklanması gerektiğini vurgulayarak sözlerimi tamamlamak istiyorum.”
Kaynak : AA – 5 Kasım 2011