Yaser Arafat 1974’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; “Bugün bir elimde zeytin dalı diğerinde özgürlük savaşçısının silahıyla karşınızdayım. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin” demişti. Ölmez ağacı dünyanın her yerinde barışın sembolüdür. Ama Filistinliler için daha fazlasıdır ve ulusal kimliğin bir parçası kabul edilir.
Filistin’de zeytin üretimi
Bugün Filistin’de yaklaşık 8 milyon zeytin ağacı olduğu tahmin ediliyor. Ekili tarım arazilerinin %57’sinde zeytincilik yapılıyor ve tarımsal gelirin dörtte biri zeytinyağından sağlanıyor. 2015 yılında Batı Şeria ve Gazze’de 108 bin ton zeytin toplanmış ve 24 bin ton zeytinyağı üretilmiş. Yaklaşık 100 bin aile geçimini zeytincilikten kazanıyor.
Üç öğün zeytinyağı tüketilen Filistin’de zeytinyağının üretim ve tüketim biçimlerini bölgedeki siyasi ve askeri çatışmalar belirliyor. İsrail’in güvenlik uygulamaları nedeniyle zeytinlikler 500-700 ağaçlık parçalara bölünmüş durumda. Yine aynı nedenle zeytinyağının dış pazara ulaşmasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Araştırmalar Filistin’de binlerce yıldır zeytin yetiştiğini gösteriyor. En eski bulgular Milattan Önce 3600 yılını işaret ediyor. 18. ve 19. Yüzyıllarda Nablus zeytinciliğin en önemli merkezlerinden biriydi. Osmanlı hâkimiyetinin ardından başlayan İngiliz döneminde üretim artmış olsa da günümüzde İsrail işgali zeytinciliği olumsuz etkiliyor.
Zeytin ve yaşam kooperatifleri
Filistin, yıllardır devam eden engellemelerin ardından, bu yıl Uluslararası Zeytin Konseyi’ne (IOC) asil üye oldu. Bu vesileyle hem ihracat artacak hem de diğer ülkelerdeki üreticilerle bilgi alışverişi yapılabilecek. Yerel düzeyde işbirliğinin en önemli adresiyse kooperatifler.
Filistinli küçük üreticiler, tarım arazilerini korumak, üretimin niteliğini arttırmak ve ürünlerini yurt dışına satabilmek için kooperatiflerde buluşuyor. Küçük üretici güçleniyor, geliri artırıyor, teknik destek alıyor ve gerekli eğitim imkânlarına ulaşıyor. Kooperatifler aynı zamanda siyasi merkezler; çünkü zeytini korumak Filistin geleneklerini ve ulusal kimliğini yaşatmak anlamına geliyor.
Bu kooperatiflerden biri Canaan Adil Ticaret Kooperatifi. Yaklaşık 200 küçük üretici zeytinlerini Canaan’a getiriyor. Geleneksel yöntemler toplanan zeytinler burada sıkılıyor ve yurtdışına satılıyor. Canaan’ın yöneticilerinden Nasser Abu Farha bölge halkının zeytine bağlılığını şöyle anlatıyor. “5000 yıldır üretiyor ve tüketiyoruz. Artık genetik kodlarımıza işledi, softamızda zeytinyağı olmazsa beyin hücrelerimiz çalışmaz. Kilerde yıl yetecek kadar yağ olmazsa evde huzur kalmaz.”
Canaan ile beraber çalışan Filistin Adil Ticaret Derneği, (PFTA) çiftçilere modern soğuk sıkım ve depolama tesisleri sağlıyor. Ağaçların ve geleneksel tarım yöntemlerinin korunması için diğer kurumlarla özellik tarım kooperatifleri ve kadın dernekleriyle birlikte çalışıyor.
Palestine Peace Awareness da başka bir kooperatif daha çok zeytinyağı markasıyla tanınıyor: Zatoun, yani zeytin. Zatoun, işgal altındaki topraklarda çiftçilere ve çocuklara yönelik faaliyetler yürütüyor ve barış temalı etkinlikler düzenliyor.
Holy Land Trust, tehdit altındaki çiftçilere destek olmak için zeytinliklerde çalışmak üzere uluslararası gönüllü takımları oluşturuyor. Her yıl ekim ayında dünyanın dört bir yanından gelen gönüllüler hem zeytin toplamayı ve sıkmayı öğreniyorlar hem de işgale karşı uluslararası bir kamuoyu oluşturuyorlar.
Uluslararası yardım kuruluşu olan Oxfam, OPTI yani “İşgal Edilmiş Filistin Toprakları ve İsrail” olarak adlandırdığı bölgede 1950’den beri faaliyet yürütüyor. Batı Şeria ve Gazze’de yoksul Filistinlilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye çalışıyor. Bunun için tarımsal kalkınma, eğitim ve sağlık hakkı konulu faaliyetler yürütüyor. Özellikle kadın zeytincilere zeytinyağının niteliğini yükseltmelerinde ve daha geniş pazarlara ulaştırmalarında destek oluyor.
Filistinli zeytinciler için bir diğer önemli örgüt ise Tarım Sendikası UAWC. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne yakınlığıyla bilinen sendikanın amacı küçük çiftçilerin tarımsal altyapıyı olanaklarını geliştirmek ve Filistin’e özgü ürün çeşitliliğini korumak… UAWC Filistinli çiftçilerin sorunlarını uluslararası etkinliklerde gündeme getiriyor ve zeytin hasadı için uluslararası gönüllüleri davet ediyor.
Kooperatifler, işgalciler tarafından zarar verilen ağaçların yerine yenilerini dikerek ağaç sayısını korumaya çalışıyor. Bu yıl yaklaşık 20 bin yeni fidan dikilmiş. Filistin’de zeytinyağı üretimi yoksulluk ve işgale karşı mücadelenin bir parçası.
Zeytin hasadı; bayram ve direniş zamanı
Ekim ayı Filistinliler için zeytin hasadı demek. Hangi dinden olursa olsun bütün Filistinliler için zeytin hasadı bayram zamanı kabul ediyor. Öğrenciler ve şehirde çalışan memurlara hasat için izin veriliyor. Aileler zeytinlikte buluşuyor. Adak adayan Hıristiyanlar dilekleri gerçekleşirse kiliselere zeytinyağı bağışlıyor. Bu yağlar hem vaftiz törenlerinde hem de kilisenin aydınlatılmasında kullanılıyor.
Ekim ayı aynı zamanda direniş zamanı. Çünkü İsrail güçleri ‘güvenlik’ ve ‘altyapı inşaatı’ gibi gerekçelerle zeytinliklere zarar veriyor veya çiftçilerin onlara ulaşmasını zorlaştırıyor. Filistin hükümetine bağlı Kudüs Araştırma Enstitüsü’ne göre 1967’den bu yana 80 bin zeytin ağacı İsrail ordusu veya yerleşimciler tarafından yok edildi. Arama noktaları, dikenli teller ve duvarlar zeytin toplamayı engelliyor. Ayrıca bütün su kaynakları İsrail’in kontrolü altında olduğu için Filistinlilerin kuyu kazmak için özel izin alması gerekiyor.
Zeytinciler, yerleşimcilerin veya askerlerin tacizine uğruyor. Rutin tarımsal faaliyetler sırasında çok sayıda Filistinli yaralanıyor hatta hayatını kaybediyor. 10 Aralık 2014 günü Batı Şeria’da zeytin dikimi sırasında İsrail askerleri tarafından darp edilen Bakan Ziyad Ebu Ayn, daha sonra hayatını kaybetmişti. Zeytinliklere zarar veren veya bakımsız kalmasına neden olan yerleşimciler son yıllarda mahsullere el koymaya başladılar.
Öte yandan bazı İsrailli insan hakları örgütleri Filistinli zeytincileri destekliyor. Tevrat’ta yer alan “Bir kentte savaşırken bile ağaçlarına balta vurmayacaksın” sözünü hatırlatarak Filistinlilere yeni zeytin fideleri armağan ediyorlar.
Zeytinin var yılı
“Mescid-i Aksa’ya gidin, gidemiyorsan kandilleri yakılması için zeytinyağı gönderin” sözünü hatırlayarak bugün Filistin’den zeytinyağı alabilirsiniz sadece sağlık ve lezzet için değil aynı zamanda intifadaya destek vermek için.
Filistinli aileler kuşaklardır zeytin yetiştiriyor. Kooperatifler sayesinde çiftçilik bilgilerini ve yaşam koşullarını geliştiriyorlar. Su sıkıntısı olsa da 2017 zeytinde var yılı…