Karadeniz fındık üreticileri ve üretici birlikleri hükümetin fındık kararına sert tepki verdi: AKP, fındık üreticisini sermayenin ırgatı haline getiriyor. İzin vermeyeceğiz
AKP ELİNE YÜZÜNE BULAŞTIRDI
Hükümet fındık konusunda üretim ve alım stratejisini yine değiştirdi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) artık fındık alımı yapmayacak. Oysa AKP, sırf Fiskobirlik’i etkisiz hale getirmek için TMO’yu fındık piyasasına sokmuştu. AKP politikaları nedeniyle Fiskobirlik zaten artık fındık alamaz hale getirilmişti. Ağustos ayında yeni fındık hasadına başlanacak ve bundan böyle hangi kurumun fındık alacağına ilişkin tam bir kargaşa hâkim durumda.
ÜRETİCİ BİRLİKLERİ TEPKİLİ
Fındık-Sen Başkanı Kutsi Yaşar, “Hükümet köylüyü ve üreticiyi değil, üreticinin sırtından para kazanmak isteyen tefecileri korumaktadır” dedi. Yaşar, hükümet politikalarıyla fındık üreticileri, uluslararası sermayenin ırgatı haline getiriliyor” diye konuştu. Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar ise, “TMO’nun fındık almayacağının sezona az bir süre kala açıklanması izah edilebilecek bir durum değil” dedi.
Fındık-Sen Genel Başkanı Kutsi Yaşar, “Hükümet üreticiyi değil, üreticinin sırtından para kazanmak isteyen tefecileri korumaktadır” dedi. Yaşar, hükümet politikalarıyla fındık üreticileri uluslararası sermayenin ırgatı haline getiriliyor” diye konuştu
Fındık Sen Genel Başkanı Yaşar, Ordu’da yaptığı yazılı açıklamada, Tarım Bakanı Mehdi Eker’in hükümetin yeni fındık politikasıyla ilgili yaptığı açıklamaya sert yanıt verdi. Yaşar, hükümetin bütçesinde bu yıl fındığa para ayrılmadığının belli olduğunu söyledi.
Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada, “Fındıkta dekar başına verilecek 150 TL ödemelerinin 2010 yılında başlayacak olması 2009 yılı bütçesinde fındık için para bulunamadığının da bir göstergesidir” dedi. Yaşar, “AKP Hükümetinin alışkanlık haline getirdiği bu erteleme ve öteleme yaklaşımları tüccarlara yapılmış bir kıyak mıdır?” diye sordu.
Yaşar, hükümetin dekar başına vereceği 150 liralık destekleme parasının da üreticilerin ihtiyacını karşılayamayacağını belirtti. Yaşar şunları söyledi:
“Dekara verilecek 150 TL destek, kilo başına 1 ila 1,5 TL olarak yansıyacaktır. Her ne kadar Tarım Bakanı TMO’nin fındık stokları yağlığa ayrılacak dese de bu durum özel bir kanunla desteklenmediği takdirde uygulamada sorunlar yaşanabilir. İhracatçı ve tüccarlar grubunun olası baskıları ile stokların tacirler grubunun çıkarlarına uygun servis edilmesi de mümkün olabilir. Geçmiş de benzer süreçler yaşanmıştır. Böylelikle de fındık fiyatları Eylül döneminde dip fiyatlardan üreticilerin aleyhine oluşabilir.”
FINDIK ÜRETİM ALANI SINIRLANSIN
Kutsi Yaşar, hükümete çağrı yaparak fındık üretimin Ordu, Giresun ve Trabzon’la sınırlandırılmasını istedi. Yaşar konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Fındık üretim alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin hiçbir yasayı ve yönetmeliği bu güne kadar AKP dahil hiçbir iktidar uygulayamamış fındık üretimi 3 ilden 39 ile kadar yayılmıştır. AKP hükümeti üretim alanlarına ilişkin kısıtlamalarında Giresun, Ordu ve Trabzon illerinden oluşan birinci standart bölgede revizyona gitmeli, fındığın anayurdunda daha esnek hükümler koymalıdır. Aksi taktirde fındığın anayurdunda 750 m rakımın üzerinde 70-80 yıllık fındık bahçeleri söküm kaderi ile baş başa kalacaktır. Yok olacak olan Karadeniz’in yüksek yamaçlarında tüten bacalar ve fındıkla özdeşleşmiş yüz binlerce yaşam olacaktır.“
ÜRETİCİ, GIDA ŞİRKETLERİNE ÇALIŞACAK
Fındık Sen, AKP hükümetinin Fiskobirlik’in ardından Toprak Mahsulleri Ofisi’nin de (TMO) artık fındık alımı yapmayacağını duyurmasını da “Hükümetin üreticiyi şirketlere karşı tamamen örgütsüz ve kalkansız bırakması “ olarak değerlendirdi. Genel Başkan Kutsi Yaşar, “Böylelikle kamusal yararı gözeten lisanslı depoculuğun yaşama geçirilmesi mümkün olmayarak fındık üreticilerinin çok uluslu tarım ve gıda şirketlerinin sözleşmeli ırgatları olmasının yolu açıldı” dedi.
AKP’nin hazırladığı fındık planı ne getiriyor?
Hükümetin, fındık üretimi ve alım-satımına ilişkin düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Devlet artık fındık alımı yapmayacak ve fındık ekimi yapılan araziler sınırlandırılacak.
Buna göre:
-TMO fındık alımı yapmayacak. Stoklarındaki 535 bin ton fındığı ise satmayacak.
-290 bin üreticiye 2.6 milyar lira destekleme ödemesi yapılacak. Bunun 1.8 milyar lirası, 406 bin hektar alanda üretim yapan 209 bin üreticiye dekar başına 3 yıl süreyle 150 lira olarak ödenecek.
-Ruhsatsız 176 bin hektar alanda üretim yapan 81 bin üreticiye ise “alternatif ürün ve söküm desteği” olarak, 3 yılda dekar başına toplam 600 lira olmak üzere 753 milyon lira ödeme yapılmış olacak.
-3 yılın sonunda ruhsatsız alanlarda fındık üretimine izin verilmeyecek. Destek ödemeleri 2010 yılı başında yapılacak.
Dünyada geçen yıl toplam 1.1 milyon ton fındık üretilmesine karşın yıllık tüketimin 750-800 bin ton olduğunu belirten Eker, fındık üretiminin yüzde 75’ini, ticaretinin ise yüzde 85’ini Türkiye’nin gerçekleştirdiğini hatırlattı. Türkiye’de 322 bin üreticinin toplam 642 bin hektar alanda fındık ürettiğini ve 2 milyon kişinin geçimini fındıktan sağladığını anlatan Eker, 2844 sayılı fındık ekim alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin yasa uyarınca, “yüksekliği 750 metreden daha düşük ve eğimi yüzde 6’dan daha az yerlerde fındık yetiştirilmesi” öngörülmesine karşın, halen ekolojinin dışında, dikilmemesi gereken yerlerde, alternatif ürünlerin olduğu yerlerde fındık üretildiğine dikkati çekti.
‘Borsa sistemi başarı getirmez’
Ordu Ziraat Odası Başkanı Nejat Avcı, Spekülatif söylemlerin fındık piyasasını tedirgin etmeye başladığını, fındığın borsada işlem görmesinin de doğru olmadığını ifade etti.
Avcı; “Yaklaşan 2008-2009 sezonunda, fındık üzerinden rant elde eden, sürekli üreticinin emeğini, alın terini hiçe sayarak sürekli onlardan geçinen, onları sömürenler, yine son dönemlerde olduğu gibi spekülatif söylemlerle fındık piyasasını tedirgin etmeye başladılar” ifadesini kullandı.
Avcı; “Bu son derece yanlış ve tehlikeli bir oyundur. Hem temsil ettikleri kuruma, hem bölgeye, hem insanımıza ihanettir` dedi
Necat Avcı geçen hafta, fındığın Toprak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO) ve FİSKOBİRLİK’ten alınarak Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda (VOB) işlem görmesini sağlayacak sistemi eleştirerek, “Güçlü bir üretici tablosu oluşturmadan borsa sistemine geçerek fındığı serbest piyasaya bırakmak doğru değildir” demişti.
Avcı, “Alıcı kesim çok kısa sürede organize olup blok haline gelebiliyor ve fındığa istediği fiyatı veriyor. Bu durumda sıcak paraya ihtiyaç duyan, geçim sıkıntısı çeken üretici ürününü ucuz fiyata satmak zorunda bırakılıyor. Batılı ülkelerdeki gibi arazi toplulaştırılması, güçlü üreticiler, güçlü üretici birlikleri oluşturamazsanız, siz istediğiniz kadar fındığı serbest piyasaya, borsaya bırakın başarılı olmanız mümkün değil.
‘ÜRETİCİ GÜÇSÜZ, BORSA GÜÇLÜ’
Bizim üreticilerimiz 10 ya da 15 dekar arazide üretimini yapıp, sadece geçimini temin eden insanlar. Bu insanlar hangi güçle, hangi kaynaktan desteklenerek ürününü borsaya götürecek, kağıt karşılığında satacak ondan sonra ihtiyacı olduğu zaman kağıdını bozduracak? Böyle güçlü üreticimiz yok ki.
50, 100, 200 dekar arazide üretim yapan üretici profilini oluşturursunuz, ondan sonra bu sisteme geçersiniz. Ama güçsüz milyonlarca üretici profiliyle siz üreticiyi borsaya, serbest piyasaya mahkum ederseniz üreticiler oralarda heba olup giderler.
Bu durumda o insanları köyden kente gelmeye zorlarsınız. O insanları kentlerde istihdam etmek devlete daha büyük yük getirir. Dolayısıyla fındığın serbest piyasaya bırakılması, ürün borsalarının kurulması ancak güçlü üreticilerin oluşturulmasından sonra oluşur” şeklinde konuşmuştu.
Bu alan ihracatımızı bile karşılamaz
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar:
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, hükümet tarafından açıklanan yeni fındık stratejisine ilişkin olarak, “Anladığımız kadarıyla, ruhsatlı fındık alanı 406 bin hektara indirilmeye çalışılıyor. Bu çok faydalı olmaz. Çünkü bu alan Türkiye’nin ihraç ettiği fındığı bile karşılamaz” dedi. Bayraktar, hükümetin yeni fındık stratejisinin sezona çok az bir süre kala kamuoyu ile paylaşmasının çok olumlu bir gelişme olmadığını savundu. Stratejiyi tam olarak değerlendirmek için ana hatlarını tam olarak bilmek gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Açıklamadan ilk etapta anladığımız kadarıyla, ruhsatlı fındık alanı 406 bin hektara indirilmeye çalışılıyor. Bu çok faydalı olabilir değil. Çünkü bu alan Türkiye’nin ihraç ettiği fındığı bile karşılamaz. Sezona bir ay kaldı. Böyle bir uygulama, 2009 için olabilir değil” diye konuştu.
Bayraktar, TMO’nun fındık almayacağının ise sezona az bir süre kala izah edilebilecek bir durum olmadığını savunarak, “TMO’nun fındık almaması üreticiye nasıl yansıyacak, bu durumun sonuçlarını iyi değerlendirmek gerekir. Devlet kurumu fındık alımını durduracak olursa fındık fiyatı aşağıya düşer. Bu da üreticiye kötü yansır. FİSKOBİRLİK ayakta durma savaşı veriyor. TMO piyasada olmazsa ve birlik finansal olarak desteklenirse bu gelişme birlik ve üretici için olumlu olur” dedi.
***
Yasaya karşı ortak tepki
SALİHA YAYLA GİRESUN
CHP MİLLETVEKİLİ Karaibrahim:
”Özellikle bu kararla taban arazi üzerinde kaçak fındık yapımının engellenmesinin önüne geçilmiş olunacak ama alınan bu kararda süreç çok erken oldu. Biz fındığı topladık kime vereceğiz, kime satacağız? Serbest piyasaya getireceğiz, fındık bir anda pazara inecek, fiyatı da bir anda düşecek, yevmiye paralarını dahi veremeyecek duruma gelebiliriz. Fiskobirlik de devrede olmalıydı. Çünkü serbest piyasanın belirleyicisi olmak zorunda kalmalıydı.”
Gİresunlu üreticiler:
Giresunlu üreticiler açıklanan fındık stratejisine büyük tepki göstererek,Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) devreden çekilmesine sevindiklerini ancak yerine FKB’nin devreye sokulmadığına üzüldüklerini belirttiler. Fındığın pazara inmesine 1 ay gibi kısa bir zaman kaldığını da hatırlatan üreticiler, belirsizliğin kendilerini tedirgin ettiğini söyledi.
Üreticinin tüccarın eline bırakılmamasını isteyen üreticiler ve Fiskobirlik’in desteklenerek devreye sokulması da isteyerek, bu gidişle üreticini çok mağdur olacağını ifade etti.
GZO Başkanı Akbaşlı:
Giresun Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Akbaşlı, serbest piyasa şartları oluşmadan fındığın serbest piyasaya bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye`de 700 bin hektar alanda fındık tarımı yapıldığını vurgulayan Akbaşlı, “Fındıklığı ruhsatlı olan çiftçiler desteklemeden yararlanacak. Peki, bu süre içerisinde ruhsatı olmayan fındık çiftçileri bu yıl ne yapacak. Bunların tam olarak açıklanması gerekir” dedi.
Fındık ve serbest piyasa ilişkisinin sağlam zeminlere oturması gerektiğini de ifade eden Akbaşlı, “Serbest piyasa şartları yerine getirilmeden fındık kaderine terk edilmemeli. Öncelikle fındık konusunda serbest piyasa şartları oluşturulmalı. Bunu yerine getirmeden fındığın serbest piyasaya bırakılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak : Birgün Gazetesi