Fındık Üreticileri Sendikası (Fındık-Sen) genel başkanı Kutsi Yaşar ve Fındık-Sen gönüllüsü Umut Kocagöz, 2-4 Aralık 2017 tarihleri arasında İtalya’nın Lazio bölgesinde düzenlenen etkinlik ve aktivitelere katıldı. Etkinlik, Lazio’nun Viterbo kenti ve çevresinde, Via Campesina ekolojik tarım okulu sürecinde yer alan Schola Campesina (Köylü Okulu), 13 belediyenin işbirliğinde ve çiftçi ve gıda örgütlerinin katılımıyla oluşturulmuş olan bölgesel Bio-distretto Della Via Amerina platformunun davetiyle gerçekleşti. Yaşar ve Kocagöz’e, Bio-Distretto platformu sekreteryasından aktivist Sandra Gasbari ve Via Campesina çalışmalarında yer alan Andrea Ferrante eşlik etti.
Fındık üreticilerinin küresel sorunları
2 Aralık Günü Vignaello kentinde “Fındık Üretimi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferansa Kutsi Yaşar konuşmacı olarak katıldı. Konferans, bölgede yapılan fındık tarımının karşılaştığı sorunları çevresel etki, fiyat politikası, ekolojik pratikler, zararlılarla mücadele, pestisit ve herbisit kullanımı, sağlığa etkileri, küresel politikalar ve tekelleşme gibi çok farklı boyutlarıyla ele almayı amaçladı. Kutsi Yaşar, sunumunda Türkiye’de fındık tarımı ve özellikle Ferrero gibi şirketlerin etkileri üzerine kendi deneyim ve gözlemlerini aktardı, Fındık-SEN’in mücadelesini ve taleplerini dile getirdi.
Ezberi bozduk: Sorunlarımız Benzer
Konferans boyunca ve sonrasında yapılan fikir ve deneyim paylaşımlarında, İtalyan çiftçiler ile Türkiyeli çiftçilerin benzer koşullarla karşı karşıya kaldıkları; tarımdaki piyasalaşma ve tekelleşmenin çiftçileri mağdur ettiği; özellikle fındığın işlenmesi, paketlenmesi ve dağıtılması konusunda fındık çiftçilerinin kooperatifler ve benzeri örgütlenmelerle kendi ekonomik güçlerini eline alması gerektiği; iki ülkenin çiftçilerinin benzer sorunlarla karşılaştığı ifade edildi.
İtalyan çiftçilerin de Fındık-SEN’in de en çok merak ettiği soru fiyat politikalarıydı. Kutsi Yaşar, Türkiye’de fındık çiftçilerinin sahip olduğu İtalyan çiftçilerinin çok daha pahalı fiyatlara kendi fındığını sattığı algısını tartışmaya açtı. İtalyan çiftçiler de aynı algının kendilerinde olduğunu ifade etti. Halbuki, iki ülkenin çiftçilerinin de ortalama 2 EUR (9-10TL) civarında fındıklarını sattıkları ortaya çıktı. Bu durum, iki ülkenin çiftçilerinin de ezberini bozdu. Çiftçilerin değil şirketlerin kazandığı, sonuçta çiftçilerin kaybettiği iki ülke tarafından net bir şekilde ifade edildi.
İtalyan çiftçiler ayrıca, Türkiyeli çiftçilerin nasıl olup da Ferrero gibi şirketlerin eline teslim edildiğini, Türkiye’de bunun nasıl mümkün olduğunu anlamadıklarını ifade ettiler. Fındık-Sen genel başkanı Kutsi Yaşar, fındıkta “sürdürülebilir sömürü sistemi” inşa edildiğini, bunun bizzat Dünya Bankası ve IMF programları uyarınca yapıldığını ve Türk hükümetlerinin de bu programa tam destek verdiğini dile getirerek, Ferrero gibi şirketlerin önünün açıldığını, fındık üreticilerinin ekonomik ve politik örgütlenmesi mücadelesinin bu süreci değiştirebileceğini ifade etti.
Yarı-zamanlı çiftçilik
Konferans ve sonrasında yapılan görüşmelerde, İtalyan çiftçisinin de Türkiye’deki çiftçiler gibi “yarım zamanlı çiftçi” haline geldiğini, çiftçiliği ve kır yaşamını bırakarak başka işlere yöneldikleri ifade edildi. Doktor-çiftçi, memur-çiftçi, öğretmen-çiftçi, fabrika işçisi-çiftçi gibi değişik türde kategorilerin ortaya çıktığını, bunun da fındık üretiminde kolaycı yöntemleri kullanmaya teşvik eden bir yapı oluşturduğunu, hızlıca verim almak ve emek yoğunluğunu azaltmak için çok sayıda kimyasal girdi kullanımına zemin hazırladığı ifade edildi. Başka bir ifadeyle, çiftçiliğin yarı-zamanlılaşması ile beraber girdi bağımlılığının arttığı ve şirketleşmenin kuvvetlendiği, köylü tarımının ve kır yaşamının daha çok terk edildiği tespiti yapıldı. Buna karşı, köylü tarımını bir alternatif yaşam pratiği olarak inşa etmenin önemi karşılıklı olarak paylaşıldı.
Ekolojik Çiftlik ziyareti
3 Aralık günü Viterbo bölgesindeki Fattoria Luciano çiftliği ziyaret edildi. Çiftlikte, aile çiftçiliği ve ekolojik turizm yapan Ovidio Profili ile tanışıldı. Ovidio, kendi deneyimlerini aktardı. Ovidio ve ailesinin yaptığı polikültüre dayalı, fındık bahçesi, zeytin bahçesi, üzüm bağı ve hayvan ahırları ziyaret edildi. Fındık bahçesinde yetiştirme biçimleri üzerinden karşılıklı görüş alış verişi yapıldı. Hastalıklar, zararlılar ve gübreleme üzerine endüstriyel tarım ve ekolojik tarım uygulamaları karşılıklı değerlendirildi. Bu bölgede don afeti riskinin çok olduğu ve bu yüzden iki dönem üst üste fındık, üzüm ve zeytinde sorun yaşandığını ve hayvansal ürünler sayesinde ekonomik sorunların tölare edildiğinin tespiti yapıldı. Ovidio’nun aynı zamanda yerli butik endüstri ile işbirliği halinde krem kakao üretimi, kendi mahzeninde şarap üretimi ve zeytinyağı üretimi gözlemlendi, bu konuda bilgi alındı. Ürünleri işlemenin önemi değerlendirildi.
Üniversite Dersi
4 Aralık günü, Viterbo’da Tuscia Üniversitesi Ziraat fakültesinde gerçekleşen bir derse konuk olarak katılan Kutsi Yaşar, Türkiye fındığının mevcut durumu üzerine teknik ve politik gözlemlerini aktardı. Kutsi Yaşar sunumuna İtalya’dakinden oldukça farklı olan Türkiye fındık plantasyonlarının hem coğrafi hem topografik yapısını aktararak başladı. Daha sonra, fındık arazilerinin toprak yapısı, fındık zararlıları ve hastalıkları, fındık tarımının endüstriyelleşmesi ve kimyasal girdilerin kullanılma biçimi ve yoğunlukları üzerine teknik aktarımlarda bulundu. Son bölümde, fındık politikaları hakkında genel bilgiler aktaran yaşar, Fiskobirlik’in tasfiye edilmesi ve fındıkta şirketleşmenin yoğunlaşmasıyla beraber fındık üreticilerinin örgütlenmesinin elzem hale geldiği, ürün bazlı çiftçi sendikalarının ve Fındık-SEN’in doğuş sürecini, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu – Çiftçi-SEN ve Via Campesina’nın örgütlenme süreçlerini aktardı. Son olarak, küresel saldırıya karşı küresel bir direniş geliştirilmesinin elzem olduğu dile getirildi.
Fındık Üreticilerinin Kürsel Dayanışmasını İnşa Edelim
Yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonrasında, Türkiye, İtalya ve Gürcistan fındık çiftçilerinin ortak paydaş olarak katılacağı Uluslararası bir konferansın 2018 Nisan ayında yapılması yönünde fikir birliğine varıldı. Böylece, küresel şirketlerin tekelindeki fındık piyasasına karşı taban örgütlerinin işbirliğine dayanan, küresel mücadeleyi büyütecek faaliyetlere hız vermenin temelleri atılacak. Fındık-SEN de, fındık üreticilerinin çıkarlarını savunan ve geliştiren her türlü çalışmaya destek vereceğini ifade etti.