Büyük tartışma yaratan GDO yönetmeliği Danıştay tarafından iptal edilince, yasal boşluk oluşmaması için Biyogüvenlik Kanunu çalışmaları hızlandırıldı. Kanun taslağı, Bakanlar Kurulu gündeminin ilk sırasına taşındı
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, gıda güvenliği konusunda hazırladıkları yasa taslağının Bakanlar Kurulu gündeminde olduğunu belirterek, taslağın bir süre sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine geleceğini açıkladı.
Kamuoyunda günlerce tartışılan GDO yönetmeliği, Biyogüvenlik Kanunu olmadan çıkarıldığı için eleştirilmiş, ayrıca Danıştay da yönetmeliği iptal kararında GDO konusunun yasayla düzenlenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Danıştay’ın karar gerekçesinde yasa ihtiyacı şöyle ifade edilmişti:
“Gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizma ve ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimi konularında öncelikle yasa çıkarılarak esaslarının belirlenip çerçevesinin net olarak çizilmesi gerekmektedir.”
‘Başıboşluk olmasın’
1. Gıda Güvenliği Kongresi’nin açılışında konuşan Eker, Danıştay tarafından iptal edilen GDO yönetmeliğinin gıda, yem ve tarım kanunları ile standartları belirleyen kanunlara dayandırıldığını belirterek, “Bunların hepsi bize yönetmelik yapma yetkisi veriyor” dedi. Eker şunları söyledi:
“Biyogüvenlik Kanunu çıkıncaya kadar bir boşluk olmasın, Türkiye denetim yapsın, kontrol etsin, başıboş kalmasın diye bu yönetmeliği çıkardık. Amacımız GDO ile ilgili olarak daha sıkı kontrol ve denetim mekanizması oluşturmaktı. Amaç buydu. Başka bir amacı yok.”
GDO konusunu bilenlerin sustuğunu, bilmeyenlerin konuştuğunu ifade eden Eker, “Konunun uzmanı olmayanlar, ilgisiz insanlar, yani hibrit tohum ile GDO ürün arasındaki farkı bilmeyen, bundan bile bihaber olanlar ‘uzman’ diye halkın kafasını karıştırdı” dedi.
‘Zehir mi yediriyorlar?’
Yargı kararı ne gerektiriyorsa onu yapacaklarını kaydeden Eker, “Hukuka aykırı bir şey yapmamız mümkün değil. Türkiye bir hukuk devleti. Ama doğrusu, bu yönetmelik niye çıktı, bu yönetmeliğin karşısında kimler var, bu yönetmelik niye iptal edildi? Bunların hepsine baktığımda sadece hüzünlü bir tebessüm geliyor içimden” diye konuştu.
Türkiye’de gıdaların yeterli hijyen koşullarına uygun olmadığı, kontrol edilmediği şeklinde eleştirilerle karşılaştıklarını belirten Eker şöyle dedi:
“Öyle ifade edildiği gibi, ‘Türkiye’de insanlar ne yiyor, ne içiyor, yedikleri içtikleri zehir, kontrolsüz, denetimsiz’ falan gibi sözler isnattır. Mesnetsiz isnatlardır. Abartılıdır. Endişe edilecek bir husus yok.”
5.12.2009/ milliyet–FEHİM GENÇ