İlgili Yazılar

2 Yorumlar

  1. 1

    serdar özçelik

    Sn.Mahmut ESKİYÖRÜK
    Tire Süt Kooperatifi Başkanı
    Sn.Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı
    Sn.Adnan Erkin

    Konu :Düve İthalatından Derhal Vazgeçilmelidir. Başlıklı yazınıza istinaden

    * Geçmiş yıllarda yapılan düve ithalatları ülke hayvancılığımıza hiçbir yarar sağlamamıştır.
    ‘Geçmişte yapılan ithalatlar ülke hayvancılığına hiçbir yarar sağlamamıştır’,diye kestirip atmak olmaz sn.Eskiyörük.
    Zira 1960’lı yıllarda toplam sığır varlığının %1’ni oluşturan kültür ırkı ve melez hayvanların oranı 1990’lı yılların sonlarına doğru ,bölgeler arasında farklılık göstermekle beraber ortalama olarak %57’ye yükselmiştir.
    Hiçbir yarar sağlamamıştır sözü maalesef bu muazzam artışı görmemektir.

    28.01.1996 tarihine kadar 275.000 baş gebe düve ithal edilmiştir.
    Bakın ;geçmişte yapılan hatalar ithal edilen süt hayvanını‘günah keçisi yapmıştır.’

    1987 yılında damızlık süt sığırı ithalatına hızlı bir şekilde başlanmış,akabinde ithal edilecek damızlık süt sığırı başına 150.000.-TL teşvik ile başlamış,bu uygulama 1990 yılında kalkınma öncelikli yörelerde 1.000.000.TL ye ve diğer illerde 450.000.TL ye çıkarılmış.1994 yılı başından itibaren ithal edilecek 250.000 baş ile sınırlı süt sığırına CİF fiyatının %25 oranında destekleme yapılmış 1996 yılına kadar devam etmiştir.

    Şimdi sn.Eskiyörük ; bu şartlarda oy uğruna verilen desteklerle tabiki her köylü avlusuna en az 2 adet ithal süt sığırı bağlamıştır.

    Uzman olmayan Türk köylüsü bu beleş gelen hayvanları tabiki har vurup harman savurmuştur.
    Burada hiçmi devletimizin politikacıları suçlu değildir,hiç mi bakanlık suçlu değildir,hiç mi mühendisimiz ,veterinerimiz ve KÖYLÜMÜZ suçlu değildir,
    Suçlu sadece ağzı olup dili olmayan zavallı ithal ineğimizdir.deyip geçmişi eleştiriyorsunuz.
    * Ayrıca bakın o tarihlerde ; 1983 yılında Ortak Pazarda süt tozu ithalatı 0(sıfır) gümrükle serbest bırakılmıştır.
    * 1985 yılında yine 0 (sıfır) gümrükle et ithalatı serbest bırakılmıştır.
    * 1988 yılında EBK kendisine sağlanan kaynağı yanlış yönde kullanarak özellikle doğuda bulduğu her hayvanı kesmiştir.
    * 1990 ‘lı yıllarda ithalat devam etmiş , %165 ‘lere varan Gümrük Vergileri ve Fonlar ile muazzam kaynaklar sağlanmış ,ancak bu kaynakların Hayvancılık için kullanılmaması maalesef geçmiş hükümetlerin ayıbıdır.

    1996 yıllarında İngiltere’de görülen BSE hastalığı neticesinde ithalat durdurulmuştur.
    1997 yılında ise et fiyatları %155 , 1998 ‘de %113 artmıştır.
    Bu şartlarda hayvancılığımız doğal olarak büyük darbe görmüş,İthal edilen hayvanlar ve kızları,torunları maalesef katledilmiştir.
    Lütfen geçmişi değerlendirirken ithal edilen hayvanlara kızmayalım , onlar bizim şimdiki gururla bahsettiğimiz kültür ve kültür melezlerimizi oluşturmaktadır.
    1996 yılında durdurulan ithalat ,sadece damızlık işletmelerine mahsus olmak üzere 1999 kasım ayında (hafızam beni yanıltmıyorsa)tekrar açılmış 2000 yılının ağustos ayına kadar.Bu süreç içerisinde Saray Halı başta olmak üzere ülkemizde Elit damızlık süt sığırı çiftlik sahipleri bu iki elin parmak sayısını geçmez ,Almanya ve Danimarka’dan damızlık gebe düve ithal rtmişlerdir.Bildiğim kadarıyla bu kısa süre içerisinde sayısı 3000’i geçmez.

    Bu çiftlikler hepsi faal olmakla birlikte (1 çiftlik hariç) ,ülkemizin halen elit süt sığırı çiftlikleridir.
    2005 yılından itibaren gebe düve ithalatı şartlı olarak serbesttir.
    Bu demek ki , her önüne gelen vatandaş gebe düve ithal edemeyecektir.
    Yani 100 baş sınırı gelmiş olup,5 yıl nüve damızlığı satmama ve keyfiyetten kesmemektir.

    Bu 2,5 yıl içerisinde gelen hayvan sayısı 5000 baş gebe düve civarındadır.
    Bu rakama kısa bir süre İsveç’den gelen hayvanlar da dahildir.

    Gelen ülkelere bakılırsa Uruguay , Avustralya ve şimdide USA dır.
    gelen hayvanlar Leukose, Tüberkülos,Brucella,ve her türlü HİV virüslerlerinden,BSE, Şap vb .hastalıklardan ari ve her türlü testlerden geçmiş ,genetik ve sağlık sorunu olmayan ,ayrıca hayvan sahipleri veya temsilcileri tarafından tek tek gözlenmiş , seçilmiş , son olarak ise Devletin görevlendirdiği resmi heyetin (Veteriner ve Zooteknist) kalite kontrolünden geçerek ülkemize girmektedir.

    Bu şartlarda lokal pazarlarımızdan yada lokal çiftliklerimizden ve ayni şarta tabi olarak tüm testlerden geçerek kaç adet hayvan satın alınabilir,
    Yada sizin değiminizle kaç adet düve ihraç edebiliriz.

    Sn.Eskiyörük; biz çok gördük temiz ve ari çiftliklerden alınmış gebe düvelerin şu anki durumlarını, yüzlerce örnek verebilirim,Trakya gibi tampon bölgemizden alınmış gebe düvelerin tüberkülos ve brucella testleri yapılmış ( nasıl yapılmış sa ) oldukları halde sapır sapır hayvanlar hastalık saçmaktadır. Trakya’da ,Ege’de İç Anadolu’da Taşaron hayvan toplayıcıları (benim gözümde eski tabirle Cambaz) ülkemizin dörtbir yanına hastalıklı hayvanları devletimizin ve sivil toplum örgütlerinin yardımıyla yaymaktadır.
    Ne kadar üzücüdür ki Merkez Birlikler başkanı sn Tokoğlu’nunun çiftliği Brucella ve Tüberküloz yüzünden karantinadadır.

    Bizlerin yegane düşüncesi yatırım yapacak olanlara ithalat kapısını ardına kadar açıp eski yanlışlarımızı tekrarlamak olmamalıdır.

    Tabiki BSE tehlikesi olan ülkelerin hayvanlarını ülkemize sokmak,bir insanlık suçudur.Bu ülkemize yapılacak en büyük kötülüktür.
    Avrupa niçin açılmıyor,burada tarım bakanımızı kutlamak gerekir,AB baskısı olduğu halde Avrupa ya taviz vermemiştir.2008 Mayıs ayında da Avrupa açılmamalıdır.bulunduğumuz yıl içerisinde dahi Almanya’da BSE vakalarına rastlanılmıştır.Ayrıca 2 yıldır Avrupa mavi dil hastalığından kırılmaktadır.Bunun bilincinde olan Sn.bakanımız BSE tehlikesi olmayan ülkelerden hayvan alımına izin vermiştir.

    Ülkemize gelecek olan sınırlı sayıda gebe düveler ,Ülkemizin insanları için nitelikli,sağlıklı ve ucuz süt üretmek amacında olmalıdır.

    Ülkemizde kişi başına ortalama yıllık süt tüketim miktarı 5lt.ile sınırlıdır.
    Ne yazık ki gelişmiş ülkelerde bu miktar yıllık 60-170 lt.arasındadır
    Bebeklerimizin yılda 270 lt.
    Çocuklar ve gençlerimizin yılda 125 lt.
    Emzikli kadınlarımızın yılda 180 lt.
    Yetişkin ve yaşlılarımızın yılda 145 lt.
    Süt tüketmeleri gerekir.
    Kayıtsız süt tüketimi ile birlikte yukarıdaki rakamın 25 lt.insan / yıl olduğu tahmin ediliyor.
    Ayrıca ;
    Sanayileşmiş ülkelerden ABD et ve et ürünleri tüketimi yıllık 120 kg/insan
    AB ülkeleri ise yıllık ortalama 90 kg/insan iken,Yurdumun insanı 365 gün içerisinde sadece 15 kg (günlük 41 gram) et tüketmektedir.

    Bu tabloya sessiz kalan her Türk vatandaşı insanlık suçu işlemektedir.

    Saygılarımla

    Serdar ÖZÇELİK
    Haygen Hayvancılık Tarım Gıda İnş.San.ve Ticaret Ltd.Şti
    Tel:232-364 06 16
    http://www.haygenltd.com
    s.ozcelik@haygenltd.com

  2. 2

    ismail sarıkaya

    serdar özçelik kardeşimiz fikirleine ve beyanlarına yakından takip etiğim için sonuna kadar katılıyor türkiyenin et ve süt ihtiyacının uvrupa normlarında olması için çok kaliteli süt ve t hayvanlarının çok asil ve kaliteli olduğuna inanıyorum destekliyorum

Bir Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

* Copy This Password *

* Type Or Paste Password Here *

Toprak Onur Yaşam