Çeviri: Özlem Işıl ve İlayda Gülsüm Çamlı
Köylülerin tohumları insanlığa hizmet eden insanların mirasıdır. Tohum, köylülerin sağlıklı ve kültürel açıdan uygun gıda üretebilmeleri için gerekli, çeşitli ve sağlıklı gıdaya ulaşmak isteyen tüketiciler ve vatandaşlar için elzem, küresel gıda üretiminin temeli olan yaşamdır. Tohum köylü kültürünün bir parçası ve mirasımızdır; direnmemize, atalarımızın bilgeliğini devam ettirmemize ve köylü kimliğimizi korumamıza izin verir.
Ancak, tohum verimliliğini “arttırma” bahanesiyle tarım işletmeleri tohum çeşitliliğinin dörtte üçünün kaybolmasına ve insanların – köylülerin emeği sayesinde- 10,000 yılda sağladığı çeşitliliğin ortadan kaldırılmasına neden olan, homojenize, fakirleştirilmiş ve tekelleşmiş bir neo-liberal tohum sistemi yarattı.
Üç şirket, Monsanto-Bayer, Syngenta-ChemChina ve Dupont-Dow, dünyadaki ticari tohumların %50’sinden fazlasını kontrol ediyor – yabani otlarla mücadele ve böcek öldürücüler üretmek için giderek genetik olarak değiştirilmiş olan tohumlar. DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü), Dünya Bankası ve IMF (Uluslararası Para Fonu) etkisi altında, UPOV (Yeni Bitki Çeşitlerini Koruma Birliği) model yasaları gibi tohumu ve yetiştiricilerin hakkını koruyan yasalar ve serbest ticaret anlaşmaları bu tohum sisteminde sadece kendi tohumlarının dolaşımına izin verir. Yerel çiftçi tohumlarının tasarrufunu, takasını, kullanımını, bağışını ve satışını suç unsuru haline getirir.
Durum, köylülerin yerel tohumlar üzerinde kontrolü kaybettiği, tohum mirasının kullanımı ve takası ile ilgili suçlandığı, genellikle baskına uğradıkları ve tohumlarına el konulduğu şekildedir. Biyoçeşitlilik, kimyasal gübre kullanımı, hibrit tohumlar ve çokuluslu şirketler tarafından geliştirilen genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) – yeni yetiştirme tekniklerinin sonuçları da dâhil – kullanımıyla tehlikededir. Yurttaşlar sağlıklı, çeşitli ve kültürel olarak uygun gıdaya erişimde zorluk çekmektedir.
La Via Campesina ve müttefikleri bu durumu değiştirmek için mücadele vermektedir. Küresel mücadelesinin bir parçası olarak 2001 yılında Roma’da başlatılan “ Köylü Tohumları, İnsanlığın Hizmetinde Bir Halk Mirası” kampanyası kapsamında La Via Campesina ve üyeleri eğitim, öğretim, dayanışma ve tohum takası gerçekleştirdi. Köylü hareketleri ulusal yasalarda ve uluslararası anlaşmalarda çiftçilerin tohumlarının tasarrufunu, kullanımını, takasını, satışını ve biyolojik korsanlık v genetik kirliliğe karşı korunmasını garanti altına almak üzere mücadelelerine devam etmektedir. Bu konuda tohumların tarihi üzerine kitaplar yazıyoruz ve çalışmalar ve haritalandırma yapıyoruz. La Via Campesina’nın dünyanın pek çok yerinde bulunan agroekoloji okulları ağı köylüler için tohum takas şenlikleri de düzenlemektedir. Bu sayede küresel kampanya, yerel tohumların korunması, sürdürülmesi, takası ve köylülerin devredilemez kolektif hakları için geleneksel sistemlerin geri kazanılmasına teşvik etmektedir.
16 Ekim 2018’de Halkların Gıda Egemenliği ve Çokuluslu Şirketlere Karşı Eylem Günü vesilesiyle La Via Campesina bu kampanyayı “Bir Tohuma Sahip Çık” adlı eylemi koordine ederek pekiştirdi. Hareket tüm köylüleri, köylü aileleri ve toplumu bir bitki çeşidine sahip çıkmaya, bu tohumun koruyucusu olmaya; yayılmasını, çoğaltılmasını, dağıtılmasını sağlamaya ve tohumlarının kullanım, takas, satış ve koruma haklarını kolektif olarak savunmaya çağırıyor.
Şimdiye kadar, Brezilya, Filistin, Paraguay, Hindistan, Tayland, Zimbabve, Güney Kore, Endonezya, Kanada ve diğer bazı ülkelerde – doğrudan eylemler ve tohum şenlikleri vesilesiyle- köylüler yerel çeşitlerin korunmasına ve birbirlerine agroekoloji hakkında eğitim vermeye başladılar.
Tohum yoksa tarım yok; tarım yoksa gıda yok ve gıda yoksa halklar yok!
Tohuma Sahip Çık, Yaşam İçin Eylem
16 Ekim 2018’de La Via Campesina “Köylü Tohumları, İnsanlığın Hizmetinde Bir Halk Mirası” küresel kampanyasını yeniden başlattı ve bu bağlamda “Bir Tohuma Sahip Çık” eylemi için çağrıda bulundu. Peki, nasıl dâhil olabiliriz?
Her köylünün veya topluluğun herhangi bir kültürden bir tohum çeşidine sahip çıkmasını istiyoruz. En çok kimliği, bölgesi veya köylü yaşamının ve kültürünün onaylanmasındaki rolü nedeniyle ilgi çeken tohumu seçin. Her katılımcı bu tohumun koruyucusu olduğunu ve yayılmasını sağlayacağını garanti etmelidir. Amaç, halkların gıda egemenliğine doğru geniş bir köylü tohumu ağı oluşturmak, tohumları kurtarmak ve üretimi sürdürmektir.
Bu eylemin sonucunda binlerce topluluğun biyoçeşitliliği geliştirdiğini, tohum çeşitlerini geri kazandığını ve üretim kapasitesiyle gıda egemenliğini garanti ettiğini görmek istiyoruz. Bu biyoçeşitliliği ve özerkliğimizi azaltan ve köylü tohumlarını kendine mal eden çokuluslu şirketleri durdurmak adına yaşam için bir eylemdir. Köylü tohumları olmadan çiftçilik çokuluslu şirketlerin rehini olur!
Kendi topluluğunuzdan başlayabilir ve daha çok kişiyi davet edebilirsiniz – anahtar ilk adımı atmaktır! Topluluğunuz ve geri kazandırdığınız tohumla ilgili daha çok bilgi almak isteriz. Bize lvcweb@viacampesina.org adresinden yazabilirsiniz.
Köylü Tohumlarımız
Köylü tohumları muazzam bir değere sahiptir. Tohum kaynaklarımızla ilgili karar verme süreçlerimizde özerkliğe sahip olduğumuz anlamına gelir. Tohumlarımız varsa bunları nasıl ve ne zaman ekeceğimize biz karar veririz. Tohumlar, köylü tarımının ve işçiler ve tüketiciler için sağlıklı gıda üretiminin devamlılığıyla doğrudan ilişkilidir. Gıda egemenliğini ancak tohumların köylüler, topluluklar ve dünya halkları tarafından korunmasıyla gerçekleştirebiliriz. Bu eylemi genişleterek kırsal ve şehir için kaliteli gıda hakkını garanti ediyoruz!
Tohum Hakları Mücadelesi: Tohum Antlaşmasına Karşı Ortaya Çıkan Tehditler
Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Antlaşması (Tohum Antlaşması) 2001 yılında kabul edilmiş ve 15 yıl önce yürürlüğe girmiştir. Çiftçilerin tohumlarına ilişkin kolektif haklarını tanıyan tek küresel çok taraflı zorunlu idare aracıdır. Antlaşma, Çok Taraflı Sistem2’e bağlı halka açık gen bankalarında depolanan tohumlara – insanlığın ortak mirası – erişimi kolaylaştırıp düzenleyerek gelecek nesiller için mevcudiyetini garanti etmektedir. Antlaşma, dengesiz ve istikrarsız bir uzlaşma olsa da, güç ilişkilerini ve dünya görüşlerini yansıtır: (1) tohum endüstrisi bir yandan mali ve mali olmayan faydaları paylaşmayı vaat ederken, bir yandan da köylü tohumlarına kolay erişim talep eder; ve (2) köylü çiftçiler tohum saklamak, kullanmak ve takas etmekle ilgili kolektif haklarının ve gelecek nesiller için garanti talep eder. Endüstri, sadece faydaları paylaşma vaadini yerine getirememekle kalmayıp çiftçilerin haklarını ihlal eden bitki çeşitliliğini koruma yasalarını da güçlendiriyor. Bu nedenle Antlaşmanın İmzacı Tarafları, 2013 yılında Çok Taraflı Sistem’in işleyişini geliştirmek için bir çalışma grubu oluşturmaya ve PGRFA’ya (Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları) erişim için zorunlu bir Standart Malzeme Aktarım Anlaşması (SMTA)3 ortaya koymaya karar verdiler.
Yeni Ortaya Çıkan Tehditler
Genom bilimindeki son teknolojik devrim, tohumların genetik bilgi dizisini herkes için çok kolay ve uygun fiyatlı hale getirdi. Gelişmiş biyoteknoloji bugün sadece fiziksel tohumlardan elde edilen dijital sekans bilgisini (DSI) kullanarak yeni tohumlar yaratabilmektedir. Bu yeni teknoloji, malzeme (germplazm) ve türetilmiş sonuçlar4 arasındaki bağlantıyı bozmaktadır. Sonradan patentli hale getirilecek yeni bir popülasyon ya da çeşitlerin sadece DSI kullanarak yaratılması, biyokorsanlık vakalarını arttıracak ve çiftçilerin tohumları üzerindeki haklarını ciddi oranda sınırlandıracaktır. Bu, biyoçeşitliliğin aşınmasını hızlandırmanın ve geleceğimizi tehdit etmenin en kolay yoludur. Antlaşmanın Çok Taraflı Sistemi artık endüstrinin elindeki genetik teknolojiye bir cevap olarak yetersizdir. Sistemin kapsamı iyi tanımlanmamıştır ve şimdi DSI’ın SMTA kuralları kapsamında ele alınması gerekip gerekmediği veya Antlaşma metninde tanımlanan PGRFA’nın DSI içerip içermediği açık değildir. Eğer hızlı kararlar alınmazsa veya en azından bu konu tartışmaya açılmazsa, endüstri olabildiğince serbest bir şekilde genetik dizilim bilgilerine erişerek bu düzenleme eksikliğinden faydalanacaktır. DSI, bu yeni el koyma biçimine karşı koymak için strateji belirlemek zorunda olan toplumsal hareketler için de yeni zorluklar ortaya koymaktadır. Şimdilik, gen bankalarındaki “insanlığın ortak mirasının” en büyük yararlanıcısının tohum endüstrisi olduğu açıktır. Çoğu gelişmiş ülke, patentle tarım ve gıda için mevcut bitki genetik kaynaklarına uygun endüstriyle el ele çalıştığı için bu yeni tehdidin suç ortağıdır. Yine de, verimli bir Çok Taraflı sistem ve etkili bir SMTA, biyoçeşitliliklerini dinamik bir şekilde yönetmek isteyen köylülere fayda sağlayacaktır. La Via Campesina ve müttefikleri, endüstrinin sentetik biyoloji ve genom bilimini Antlaşma’yı alt etmek ve çiftçilerin tohumlarını saklama, kullanma, takas ve satış hakkına ilişkin Tohum Antlaşma’sının 9. Maddesi’ni ihlal etme girişimlerini kınadı ve reddetti. Sadece Antlaşma’da değil, aynı zamanda Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nde (CBD), bu sözleşmenin protokollerinde ve Gıda ve Tarım için Genetik Kaynaklar Komisyonu’nunda, şu anda gelişmekte olan ülkelere ve diğer organizasyonlara açık görünen endüstrinin bu strajesini kınıyoruz. Antlaşma Taraflarına ve diğer karar alma organlarının müdahale etmeleri, insan hakları alanına ait çiftçi haklarının etkili bir şekilde uygulanmasına saygı gösterirken, özel fikri mülkiyet rejimlerinin yükümlülüklerini ekonomik hakların bir parçası olarak değerlendirmeleri gerektiğini hatırlatıyoruz. Birkaç çokuluslu şirket tarafından tüm tarımsal çeşitliliğe temellük etmesini ve gıda zincirini kontrol etmesini önlemenin iki yolu var: (1) köylü haklarının yetiştirici ve patent sahiplerinin haklarından üstün olduğunun garanti edilmesi ve (2) halkların gıda egemenliğini sağlamak için neye ihtiyaç duyduklarını kendilerinin tanımlaması. Antlaşma’nın yönetim organında yapılan son müzakereler, sanayileşmiş ülkeler bloğunun konuyu tartışmak istemediğini ve sırf ertelemek için Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanan çok taraflılığı tehdit ettiklerini gösterdi – özellikle oturuma başkanlık eden ve tartışma prosedürlerinin tarafsızlığını bozan ABD. Önümüzdeki süreçte bu meselenin Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi kapsamında tartışılması imkanı olacak ve La Via Campesina ve müttefikleri küçük ölçekli çiftçi ailelerinin ve gelecek nesillerin haklarını savunmak için son ana kadar baskı yapmaya devam edecek.
Yazının orjinali : https://nyeleni.org/spip.php?rubrique207
1 Global Action #Adoptaseed https://viacampesina.org/en/wp-content/ uploads/sites/2/2018/11/Flyer-to-Print-1EN-converted-compressed.pdf
2 Check the explanation of Multilateral System here: http://www.fao.org/plant-treaty/areas-of-work/ the-multilateral-system/overview/en/
3 The Standard Material Transfer Agreement is a mandatory model for parties wishing to provide and receive material under the Multilateral System. http://www.fao.org/plant-treaty/areas-of-work/themultilateral-system/the-smta/en/
4 hisse senedi vb gibi sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi (dematerialization)