Krizin şiddetlenmesi ile unutulan gıda fiyatları 2008’deki zirvelerine doğru yeniden harekete geçti. Pirinç, şeker, yağsız süt, buğday gibi ürünlerdeki fiyat artışı yatırımcıyı sevindirirken bunun yeni bir gıda krizinin habercisi olma ihtimali endişe yaratıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) rakamlarına göre küresel gıda maliyetleri kasım ayında yüzde 7 arttı. Bu, gıda fiyatlarının roket gibi yükseldiği 2008’de isyanların yaşandığı dönemden bu yana en hızlı artış anlamına geliyor. Bu durum yatırımcılar dışında herkes için kötü bir haber olarak değerlendiriliyor. Hindistan’da yaşanan kuraklık nedeniyle bir ton pirincin fiyatının yüzde 63 artarak 1038 dolara yükselebileceği tahmin ediliyor. ABD hükümeti yağsız süt fiyatlarında gelecek yıl yüzde 39’a varan bir artış yaşanacağını öngörürken şeker fiyatlarında da yüzde 25’lik artış bekleniyor.
Tarım ürünlerinin fiyatları bu yıl iki kat artan bakır ve yüzde 57 yükselen petrol fiyatlarının gerisinde kaldı. Ancak küresel ekonomik krizde iyileşme işaretlerinin çoğalmasıyla birlikte gıda talebinin hızla yükselmesi bekleniyor. Talep artışı kaçınılmaz olarak fiyatların yükselmesini de beraberinde getirecek. Dünya genelinde açlık sıkıntısı yaşayan insanların sayısının 1 milyarı aştığını belirten Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri gıda fiyatlarındaki artışın önemli toplumsal sorunlara yol açma riski taşıdığını söylüyorlar. Global Thematic Strategy kuruluşunun başkanı olan Oliver Kratz, Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Tarımsal emtialar önümüzdeki 3-5 yıllık süreç içinde büyük yatırım araçları haline gelecek. Gıda için daha fazla ödeme yapmaya katlanamayanlar ise açlık riskiyle karşı karşı karşıya kalacak” dedi.
Çün ve Hindistan tüketimi artırıyor
Dünyanın en kalabalık iki ülkesi olan Çin ve Hindistan’da nüfus artışı ve gelir ortalamasının yükselmesi tüketimin artmasına neden oluyor. Çin’de sütlere plastik yapılında kullanılan melamin katılması nedeniyle 6 çocuğun ölümü ve 300 bin çocuğun hastalanması sonrasında süt talebi yeniden artıyor. Hindistan ve Arjantin’de yaşanan kıtlıklar ile Filipinler’i etkileyen tayfunlar da elde edilen ürünlerin azalmasına yol açtı. Barclays Capital 10 Aralık’ta yaptığı açıklamada, tahıl piyasalarında stokların düşük seviyede olduğuna dikkat çekerek, “2007 ve 2008’de fiyatların yükselmesinde etkili olan birçok faktör 2010’da da fiyat enflasyonun yaşanmasına neden olacak” dedi. ABD Tarım Bakanlığı’nın verileri 2010 hasat dönemi öncesinde mısır ve pirinç stoklarının 3 yıldan bu yana ilk kez düşeceğini gösteriyor. Uluslararası Şeker Örgütü ise, 2010 Eylülü’nde biten bir yıllık dönemde küresel arzda ikinci kez üst üste açık yaşanacağını öngörüyor. ABD’de tatlandırıcı ürün stoklarının 1995 yılından bu yana en düşük seviyeye inmesi bekleniyor.
ABD’de toptan domuz satışında fiyatlar bu yıl yüzde 27 artarken 2004’ten bu yana ilk kez yıl bazında artış yaşandı. Piliç üretimi azalırken elde edilen yumurta sayısı da 2002’den bu yana en düşük düzeye indi. Bütün bu etkenlerin fiyatları yukarı çektiğine işaret eden Unilever CEO’su Paul Polman, “Tüketicilere gıda sağlamak için verimliliği artırmak zorundayız” diye konuştu.
Buğday çiftçinin yüzünü güldürüyor
Öte yandan buğday gibi bazı ürünlerde çiftçilerin yüzünü güldürecek sonuçlar alınıyor. Depolardaki buğdayın küresel arzı karşılama oranı iki yıl önce yüzde 19 iken bu yıl bu oran yüzde 23’e çıktı. ABD Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre geçen yıl küresel buğday stokları 31 Mayıs’ta 190.9 milyon tona ulaşacak. Son sekiz yılın en yüksek değeri olan bu rakam aynı zamanda bir yıl öncesine göre yüzde 17’lik artışı ifade ediyor. Bununla birlikte pirinç için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Filipinler’de üretimin azalması ve Hindistan’da tüketimin artması nedeniyle bir ton pirincin fiyatının 1000 doları geçeceği, geçen yıl 1038 dolarla rekor kıran Tayland pirincinin fiyatının yeni rekorlarla karşı karşıya gelebileceği tahmin ediliyor. Goldman Sachs da 3 Aralık’ta mısır ve soya fasülyesi fiyatlarının iki yıl boyunca yükselmeye devam edeceğini bildirdi. Bu açıklamaya göre bir buşel (yaklaşık 14.5 kg) mısırın fiyatı gelecek yıl 4.75 dolara 2011’de ise 5 dolara yükselecek. Soya fasulyesinin fiyatı ise gelecek 12 ayda 11 dolara yükselebilir. Dünyanın en çok kullanılan yemeklik yağı olan palm yağının bir tonunun fiyatının mart ayına kadar 282 dolara yükseleceği öngörülüyor.
60 ÜLKEDE AYAKLANMA YAŞANMIŞTI
2008’de buğday, mısır, pirinç soya fasulyesi, yulaf, hayvan besinleri ve yemeklik yağ fiyatları rekor seviyelerde yükselince Endonezya, Arjantin ve Hindistan iç pazardaki arzı korumak için bazı ürünlerin ticaretine sınırlama getirmişti. Küresel kredi krizinin devreye girip fiyatları aşağı çekmeye başlamasından önce yaşanan o dönemde yaklaşık 60 ülkede ayaklanmalar ve toplumsal olaylar meydana gelmiş, bu ayaklanmalar sırasında zaman zaman ölüm olayları da yaşanmıştı. 6.8 milyar olan dünya nüfusunun 2050 yılında 9.1 milyara yükselmesi bekleniyor. Bu hızlı artış gıda üretiminde de yüzde 70’e yakın bir artışı gerektiriyor. Bu durum halen açlık sorunu yaşayan 1 milyar kişiye yenilerinin ekleneceği anlamına geliyor.
Kaynak :Referans Gazetesi