Necdet Oral
Türkiye’nin gıdası çokuluslu şirketlerin kontrolü altında Pazar payları giderek büyüyen çokuluslu devler, Türkiye’de tarım-gıda sektörünü kontrol altına almada doğrudan yatırım ve ortak girişim dışında yerli taşeronlar da kullanıyor
GIDADA SABANCI-PHILIP MORRIS ORTAKLIĞI
Sabancı Grubu bitkisel yağ üretimine 1946 yılında Toroslar AŞ ile başladı. Bu şirket 1973’te Marsa AŞ adını aldı. Marsa, 1993 yılında Philip Morris’in de bağlı bulunduğu Altria şirketi bünyesindeki Kraft Foods ile ortaklık kurarak kahve, çikolata ve toz içecekleri de ürün yelpazesine dahil etti. 2002 yılında Piyale’yi de satın alarak makarna sektörüne giren Sabancı; 2005’te Kraft ile yollarını ayırdı.
Sabancı 1997’de sütlü ürünler konusunda dünyanın önemli kuruluşlarından Groupe Danone ile kurduğu ortak girişim DanoneSA ile piyasaya girdi. DanoneSA 1998 yılında Tikveşli’yi, 1999’da ise Ankara’da faaliyet gösteren Birtat şirketini satın aldı. Danone-Sabancı ortaklığı 2003 yılına kadar devam etti.
Sabancı Grubu gıda alanındaki yatırımlarını Haziran 2008’de BİM’in de %22’lik payına sahip olan Marmara Gıda Sanayii’ne (MGS) devretti. MGS böylelikle bitkisel yağ, makarna, su ve çay kategorilerinde önemli oyunculardan birisi haline geldi (Rekabet Kurulu’na göre MGS’yi kontrol eden Topbaş Ailesi Ülker Grubu ile aynı ekonomik birlik içinde bulunuyor).
NESTLÉ’NİN TAŞERONU MİS SÜT
Çokuluslu şirketler Türkiye’de tarım ve gıda sektörünü kontrol altına almada doğrudan yatırım ve ortak girişim dışında yerli taşeronlar da kullanmaktadır. Bunun en tipik örneği olarak Nestlé’nin Mis Süt’ü taşeron olarak kullanması gösterilebilir.
Nestlé’nin 1867 yılında İsviçre Vevey’de başlayan serüveni, günümüzde dünya ölçeğinde tanınan bir markaya dönüştü. Günümüzde Nestlé, yaklaşık 90 milyar doları bulan cirosu, 500’e yaklaşan fabrikası ve 276 bin çalışanıyla dünyanın en büyük gıda şirketlerinden birisidir.
Türkiye pazarına 1875 yılında giren Nestlé, sınırlı bir tüketici kitlesine hitap eden birkaç ürün (süt ve çikolata ürünleri) dışında, 1980’lere kadar Türkiye gıda piyasasında önemli bir yere sahip değildi. Bu tarihten sonra hazır kahve, çikolatalı toz içecek ve kahve kreması ithal etmeye başladı. 1995 yılında Türkiye’nin en büyük süt ve süt mamulleri üreticilerinden Tekfen Holding bünyesindeki Mis Süt’ün %25’ini satın alarak iç piyasaya girdi. 1996’da bu şirketteki ortaklık payını %34’e, 1998’de %60’a çıkardı ve sonuçta 2000 yılında Mis Süt’ün tümünü satın aldı.
Groupe Danone, Aralık 2003 itibariyle %50-50 oranında ortak olduğu DanoneSA şirketinin %50 hissesini de Sabancı Holding’den satın alarak şirketin tümüne sahip oldu. Adını Danone-Tikveşli olarak değiştiren şirket aynı dönemde Nestlé’nin Türkiye’deki süt ve sütlü ürünler işkolunu da satın alarak sektörün tekelleşmesi yönünde önemli bir adım attı. Böylelikle Mis ve Gülüm Süt markaları da Danone’ye geçmiş oldu.
SÜTTE 7 ŞİRKET HAKİM
Türkiye’de 12 milyon ton süt üretilmesine karşın bunun ancak %15’i kayıt altında. Pazarın büyüklüğü 1.5 milyar dolar civarında. Kayıtlı işletmelerde işlenen sütün %43’ünden yoğurt, %24’ünden süt, %18’inden peynir, %8’inden yağ, %6’sından ayran ve %1’inden ise süttozu üretildiği tahmin ediliyor.
Pazarda Pınar, Ülker ve Danone ilk üçte yer almakta; ardından SEK, Yörsan, Sütaş ve Dimes gelmektedir. Bu işletmelerde günlük 1.000-1.500 ton süt işlenmektedir. Ambalajlı UHT süt pazarının dörtte biri Pınar Süt’ün kontrolünde iken; ambalajlı ayran pazarının üçte biri Sütaş tarafından kontrol edilmektedir.
MARKALI DONDURMA PAZARI
2008 yılı sonu itibariyle Türkiye’de kişi başına dondurma tüketimi 2,5 litre dolayındadır. Bu rakam AB ülkelerinde 8 litre, Kuzey Avrupa ülkelerinde 17-18 litre, ABD’de ise 25 litre düzeyindedir.
Türkiye dondurma pazarında endüstriyel üretim yapan ilk dondurma üreticisi İzmir merkezli Memo’dur. Ulusal ölçekte etkinlik gösteren ilk endüstriyel dondurma üreticisi ise 1984 yılında pazara giren Panda olmuştur. Dünyanın en büyük dondurma üreticisi Unilever/Algida Türkiye pazarına 1990 yılında girmiştir. Pazarın son oyuncusu ise 1999 yılında pazarda etkinlik göstermeye başlayan Schöller’i devralan Ülker (Golf) olmuştur.
2007 yılında sektörün cirosu 1 milyar dolara ulaşmış; cironun %75’i endüstriyel üreticiler, %25’i ise yerel üreticiler ve pastaneler tarafından gerçekleştirilmiştir. Ambalajlı/markalı dondurma pazarının %60’ı Algida, %20’si ise Golf markaları tarafından kontrol edilmektedir.
GIDADA ÖNCÜ SEKTÖR: MAKARNA
Makarnanın sanayi olarak Türkiye’ye giriş tarihi 1922 yılı olup; üretim 1950’lere kadar küçük kapasiteli tesislerde yapılmıştır. Özellikle 1960 yılından sonra fabrika sayısı ve kapasitelerinde önemli artışlar olmuştur. Günümüzde toplam üretici sayısı 26’yı, kurulu kapasite ise 1 milyon tonu aşmıştır. Bu kapasite Türkiye’yi dünyanın 5. büyük makarna üreticisi haline getirmiştir. Sektörde faaliyet gösteren ve her birinin kurulu kapasitesi 200 ton/günün üzerinde olan 6 büyük şirket sektörün kapasite açısından yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Pazarda Barilla %30’luk payıyla ilk sırayı almakta; onu Nuh’un Ankara, Piyale ve Pastavilla izlemektedir.
BİSKÜVİ PAZARI ÜLKER VE ETİ’NİN
Türkiye’de bisküvi üretimi 1924 yılında başlamıştır. Günümüzde büyüklüğü 2 milyar dolar olarak tahmin edilen bisküvi pazarında 40’ı aşkın fabrika 850 bin ton düzeyindeki üretim kapasitesiyle faaliyet göstermektedir. Bisküvi pazarının yarıdan fazlası Ülker Grubu’nun kontrolünde olup; ardından yaklaşık %30’luk payı ile Eti gelmektedir.
BEBEK MAMASININ %90’I YABANCILARIN
Bebek başına mama tüketimi İspanya ve Hollanda’da 32, Polonya’da 25, Yunanistan’da 21 ve Rusya’da 18 kg olmasına karşılık, Türkiye’de yalnızca 2 kg dolayındadır. Büyüklüğü 375 milyon TL dolayında olan mama pazarının %90’ı yabancı sermayeli şirketlerin elindedir. Pazarın yarıdan fazlasını Milupa ve Bebelac markalarının pazarlamasını yapan Numil kontrol etmekte; onu %25’lik payıyla Ülker Hero Baby izlemektedir. Numil 2007 yılında Danone tarafından satın alınmıştır. 2003’te üretime başlayan Ülker Hero Baby ise Ülker ve Hero Grubu ortaklığıdır.
KONSERVE GIDADA YERLİ ŞİRKETLER
Türkiye’de ilk domates salçası üretim tesisi 1955 yılında Bursa’da kurulmuştur. Sahip olduğu yıllık 600 bin tonu aşan domates salçası üretim kapasitesiyle Türkiye, İtalya’dan sonra Avrupa’da 2., dünyada ise ABD ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin ardından 4. sırada bulunmaktadır. İç pazarda tüketim 150 bin ton (kişi başına yıllık 2 kg) dolayındadır. Ambalajlı pazarın %25-30’unun kayıt dışı olduğu tahmin edilmektedir. 30’un üzerinde şirketin faaliyet gösterdiği salça pazarından en büyük payı Tat, Tukaş, Tamek ve Akfa olmak üzere 4 marka almakta. Sekiz şirketin büyük ölçekli olarak adlandırıldığı bu pazarda, ayrıca Acemoğlu, Demko, Penguen ve Burcu markaları öne çıkmaktadır (Capital, 1/10/2008).
Belli başlı 20 kadar oyuncu bulunan konserve sektöründe, pazarın %60’ı aşkın kısmı 3 şirketin (Tat, Tamek ve Tukaş) kontrolündedir. Bunların ardından ise Penguen, Superfresh, Dardanel ve Akfa gelmektedir (Capital, 1/10/2008).
Türkiye’de dondurulmuş meyve-sebze üretimi 1970’li yıllarda başlamıştır. Sektörde 15 kuruluş faaliyet göstermekte olup; bunlardan bir bölümü yabancı ortaklıdır. Sektörde kullanılan hammaddenin %30-40’ı sözleşmeli üretimle karşılanmakta, geri kalanı ise küçük üretici ve yerel toptancılardan sağlanmaktadır. Büyüklüğü 100 milyon TL’ye ulaşan pazarda Superfresh’in üreticisi Kerevitaş %35’lik payla lider konumda bulunurken, onu Pınar, Penguen ve Dardanel izlemektedir (Hürriyet, 20/08/2006).
CİPS PAZARINDA ÜÇ ABD’li
Türkiye’de cips üretimini 1986 yılında Uzay Gıda başlattı. Uzay Gıda, 1988 yılında hisselerinin %50’sini ABD’nin önde gelen gıda-içecek üreticisi PepsiCo’ya sattı. PepsiCo, 1993 yılında da Uzay Gıda’nın kalan %50 hissesini alarak, Frito Lay Türkiye adıyla faaliyet göstermeye başladı. 1994 yılında Kar Gıda da cips üretimine başladı. Kar Gıda’yı da 2002 yılında bir diğer ABD’li gıda üreticisi Kraft satın aldı. Pazarda yaşanan bu gelişmeler, Pringles’ın üreticisi Procter and Gamble’nin de Türkiye pazarına girmesini sağladı. Böylelikle Türkiye cip pazarı yerli üreticileri devre dışı bırakan üç ABD şirketi arasında paylaşıldı. Büyüklüğü 500 milyon dolara ulaşan ve üçte ikisi Frito Lay tarafından kontrol edilen pazarda Seykar, Nazlı ve Gesa gibi yerli şirketler de bulunuyor (Hürriyet, 01.04.2007).
HAZIR ÇORBA’NIN ÜÇTE İKİSİ UNILEVER’İN
Türkiye, dünya’da Rusya ve Meksika’dan sonra çorba tüketiminin en yüksek olduğu 3. ülke olarak biliniyor. Hazır çorba ülkemizdeki toplam çorba tüketiminin %17’sini oluşturuyor. Büyüklüğü 150 milyon TL’ye ulaşan hazır çorba pazarının lideri üçte ikiyi aşan payıyla Unilever (Knorr) olup; onu Ülker ve Nestlé (Maggi) izlemektedir. Pazardan ayrıca Piyale, Tamek ve Tukaş gibi şirketler de pay almaktadır.
MARGARİN PİYASASINI KONTROL EDENLER
Türkiye’de parasal büyüklüğü yaklaşık 4 milyar dolar olan bitkisel yağ piyasasının %40’ını margarinler oluşturmaktadır. Margarin üretimi 2006 yılı itibarıyla 650 bin ton; kişi başına yılık margarin tüketimi ise 2.2 kg dolayındadır. Sektörde faaliyet gösteren 33 şirket piyasaya 100’e yakın farklı margarin markası sunmaktadır. Unilever pazar lideri iken onu en güçlü rakibi Ülker izlemektedir. Pazardaki en yoğun rekabet bu iki şirket arasında yaşanmaktadır. MGS, Trakyabirlik ve Turyağ piyasanın diğer önemli firmalarıdır.
ÇİKOLATADA ÜLKER, ŞEKERLEMEDE KENT
Türkiye’de kişi başına yıllık çikolata tüketimi 1.5 kg, Avrupa ortalaması ise 5 kg dolayında. 2008 yılı itibariyle 1 milyar 360 milyon TL büyüklüğe ulaşan çikolata pazarında Ülker’in payı %60 dolayında; onu %12’lik pazar payıyla Nestlé izliyor. Piyasanın diğer önemli oyuncuları Milka (Kraft Foods), Eti (Tam Gıda),Algida (Unilever) ve Şölen.
Şekerleme pazarında ise %60’ı aşan payıyla lider konumda olan Kent Gıda’yı Tahincioğlu Holding 2006 yılında Cadbury Schweppes’e devretti. Böylelikle şekerleme pazarı da büyük ölçüde yabancıların eline geçmiş oldu.
Endüstriyel sakız üretimine 1950’li yıllarda başlanan Türkiye’de sakız tüketimi dünyanın oldukça gerisinde. Batı Avrupa, Japonya ve Amerika’da tüketim Türkiye’den 4-5 kat daha fazla. 2007 yılı itibariyle büyüklüğü 400 milyon doları bulan pazarın %90’ı aşan kısmı yabancı sermayeli şirketlerin elinde. 2007 yılında üçüncü sıradaki Kent Gıda (Cadbury Schweppes), sektör lideri Intergum’u satın alarak %60’lık bir pazar payına ulaştı ve sektörde birinci sıraya yerleşti. Onun arkasından %25 dolayındaki pazar payıyla yine yabancı sermayeli Perfetti Van Melle; üçüncü sırada ise %10’luk payıyla Ülker geliyor.
NİŞASTA BAZLI ŞEKERDE CARGILL HAKİM
Türkiye’de tümü özel sektöre ait olmak üzere 5 şirkete (Amylum, Cargill, Pendik, Sunar, Tat) ait 6 nişasta bazlı şeker fabrikası bulunmaktadır. Bunlardan Amylum ve Cargill yabancı, Sunar ve Tat yerli sermayeli olup; Pendik Nişasta ise Ülker-Cargill ortaklığıdır. Şeker Kurumu tarafından nişasta bazlı şeker üreticilerine tanınan kotanın %80’i aşkın kısmı yabancı sermayeye aittir.
HAZIR KAHVENİN LİDERİ NESCAFÉ
Geleneksel Türk kahvesiyle başlayan ve hazır kahvelerle büyüyen kahve pazarı, son yıllarda kahve karışımlarının pazara girmesiyle hızını artırarak büyümesini sürdürüyor. 2007 yılında büyüklük olarak 18 bin ton, cirosal bazda ise 310 milyon TL’ye ulaşan kahve pazarının cirosunun %57’sini üçü bir arada ürünler, %27’sini çözünebilir kahveler, %17’sini de Türk kahvesi oluşturuyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi, Kocatepe, Elittepe ve Ülker Türk kahvesi alt pazarında önde gelen markalar. Hazır kahvede ise Nestlé (Nescafé), Ülker Grubu (Cafe Crown) ve Kraft Foods (Jacobs) faaliyet göstermekte olup; pazarın üçte ikisi Nestlé’nin elindedir.
Zeytinyağı: Üretimde beşinciyiz ama tüketim çok az
SON 10 sezon itibarıyla Türkiye’de zeytinyağı üretimi ortalama 120 bin ton olarak gerçekleşti. Türkiye zeytinyağı üretiminde İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’un ardından 5. sırada yer almasına karşın tüketimde oldukça gerilerde kalıyor. Kişi başına yıllık tüketim Yunanistan’da 21, İspanya’da 18, İtalya’da 11, Tunus’ta 10, Suriye’de 6, Portekiz’de 5 kg iken Türkiye’de 1 kilogramı geçmiyor. Zeytinyağında pazarın lideri Komili (payı %35), Kırlangıç (payı %20) ve Sezai Ömer Madra markalarını bünyesinde toplayan Anadolu Grubu. Üretici örgütü Tariş’in pazar payı ise %25’e dolayında. Tariş ayrıca büyüklüğü 22 bin litreyi bulan organik zeytinyağı pazarından %80 pay alıyor. Sektörün önde gelen diğer markaları ise Kristal (payı %10), Ekiz ve Altınhasat (Ülker).
Ayçiçeği yağında lider Suudiler
TÜRKİYE’de tüketilen sıvı yağların %50’si ayçiçeğinden üretilmektedir. Yağ sanayiinde kurulu kapasitenin %65’i, piyasanın ise %80’i yabancı şirketlerin elindedir. Piyasa koşullarının zorlaşmasıyla yerel üreticiler tesislerini yabancılara kiralamaktadır. Ölçülebilen pazarın %40’ı Yudum (Savola) dahil üç, kalan %60’ı ise 200’e yakın marka tarafından paylaşılmaktadır (Capital, 1/4/2005)
Kaynak : Birgün.net