Krize rağmen gıda sektörü 2009 yılını yüzde 3’lük büyüme ile kapatıyor. Tarıma dayalı hammadde fiyatlarında aşırı bir yükselme olmaması sektörün elini krize karşı rahatlattı. Bu durumu fırsat olarak gören üretici firmalar, fiyatlarını aşağı çekerek tüketiciyi kazanmaya çalışırken, sektörün perakende ayağı da sık sık düzenlenen kampanyalarla bu sürecin bir parçası oldu. 2010 yılında piyasaların rahatlayacağı beklentisine paralel olarak hedeflerini daha yüksek tutan sektör temsilcilerinin en büyük korkusu ise tarıma dayalı emtia fiyatlarındaki seyrin ne olacağı.
Birçok uzmana göre de sektörün önümüzdeki yıl ki performasını etkileyecek en büyük etken emtia fiyatları.
Gıda sektörünün bu yılki performansı rakamlarla da ortaya çıktı. Türkiye Gıda Dernekleri Federasoyonu’nun verilerine göre, sektör 10.5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İthalat ise 5 milyar dolar oldu. 200 milyar dolarlık üretim kapasitesine ulaşan sektörün 2010 büyüme hedefi ise en kötü senaryoya göre yüzde 3 olarak belirlendi.
Fiyat belirleyici olacak
Pazardaki fiyat rekabetine çok çabuk uyum sağlayan tüketici ise fiyatı satın almada öncelikli kriter olarak benimsedi. Uzmanlara göre, geçtiğimiz yıllarda özellikle yerel marketlerde tüketici hijyen, hizmet politikası ve güler yüz gibi kriterlere öncelik tanır ve bu kriterlere satın alma eğilimi gösterirker bu kriterler kriz sürecinde yerini sadece fiyata bıraktı. Uzmanlar tüketicideki ucuz ürün eğiliminin 2010 yılında etkisini daha da fazla göstererek sürüdüreceği öngörüsünde bulunuyor.
Krize rağmen gıda sektöründe eksi rakamlarının görülmesinin zor olduğunu söyleyen Türkiye Gıda Dernekleri Federasoyonu Başkanı Şemsi Kopuz da, emtia fiyatlarına dikkat çekerek, “Gıda herşaya rağmen büyümeye aday sektörlerin başında geliyor. Bizim en korukumuz emtia fiyatları. Eğer dünyada para, tarım ürünlerine kayarsa hedeflerimizi gözden geçirmek ozrunda kalırız. Faizden para kazınılmadığı, doların yükselmediği durumlarda ne yazık ki spekülatörler tarım ürünlerine yöneliyor. Kako, çaş ve şekerde bunun ipuçlarını görüyoruz. Emtiada sorun yaşanmazsa gıda aynı performansla büyümeye devam eder” diye konuştu.
Büyüme balon olmaktan çıktı
Gıda sektörünün 2009 yılında balon büyümenin dışına çıktığını söyleyen Kopuz konuya ilişkin şu bilgileri verdi: “2009’da sektör olarak stratejimiz fiyatlar ucuzlasın, tüketici yeter ki tüketsin oldu. Hammedde fiyatlarının düşük olması bu stratejimizi destekledi. Böylece 2009 yılında parasal değer olarak değil tonaj olarak büyüme kaydettik. 2008 yılında ise büyümede tam tarsi bir durum vardı. Emtia fiyatları yüksek olduğu için büyüme de fiyatlara dayalı yani balon büyüme idi”
Gıda sektöründe kriz en büyük hasarı ithal ürünlerde gösterdi. Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Manav, “Kriz ithal ürün gruplarında ağır hasar bıraktı. İthal kapsamında tüm ürün gruplarında ciddi daralma var. Kriz ile birlikte satın alma gücü zayıflayan tüketici daha ucuz yerli ürüne yöneldi” diye konuştu. Bu eğilim sadece tüketici de kendini göstermedi. Lüks retoran ve cafelerde de ithal ürün kullanımı kirz sürecinde sınırlandırıldı. Tüketimi en çok azalan ürünler arasında peynir, şarap, sos ve çeşni gibi ürünler dikkat çekti.
Organik gıda pazarı büyüdü
Kriz organik gıda sektöründeki yansımasını ise yüzde 10’luk daralma ile gösterdi. Geçtiğimiz yıllarda yüzde 18 gibi büyüme performansı sergileyen sektör bu yıl yüzde 8’lik büyüme ile yetindi. Ekolojik Tarım Derneği Başkanı Atilla Ertem, “Sektör tüm dünyada daralma içinde. Krize rağmen yüzde 8’lik büyüme bile bizim için iyi bir performans” diye konuştu. 2010 yılının 2009’a benzer özellikler göstereceğini söyleyen ertem, “Eğer kriz etkisini sürdürürse büyüme oranlarımız yüzde 8 civarında olur. Krizin etkisinin hafiflemesi halinde ise sektör en az yüzde 15 büyür” açıklamasında bulundu.
Gıdada GDO tartışması
2009’a gıda sektöründe damga vuran en büyük tartışma ise GDO. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 26 Ekim 2009’da yayımladığı yönetmelik ile 26 kalem üründe GDO analizini zorunlu tutması sektörde büyük tartışmalara sahne oldu. Karara hazırlıksız yakalanan sanayicinin ürünleri limanlarda bekledi. Geçiş sürecinin yanı sıra ürün gruplarının daraltılmasını talep eden sanayicinin imdadına ise yönetmeliğe itiraz eden genç avukat Gonca Eren’in Danıştay itirazı yetişti. Söz konusu yönetmeliğin GDO’lu ürünleri sınırlamak yerine yasal haline getirdiğini savunan Eren’in itirazı haklı bulan Danıştay, GDO yönetmeliğini iptal etti. GDO konusundaki ısrarlı olan bakanlık ise Biyogüvenlik Yasa tasarısını meclise taşıyarak GDO’yu yeniden gündeme getirmeyi hedefliyor.
ÜRETİCİ MALİYETTE FEDAKARLIK ETTİ
Ülker Gıda ve İçecek Grubu Başkanı
Mehmet Tütüncü
Gıda sektörü 2009 yılında küçülme yaşamadı. sektörün hemen hemen tüm alt kategorilerinde farklı oranlarda da olsa büyüme yaşandı. Gıda sektörünün krize rağmen ortaya koyduğu büyüme performansının arkasında ise özellikle üretici firmaların izlediği strateji etkili oldu. Çünkü bu süreçte üretici firmalar karlarından vazgeçerek, gerek maliyetler ve gerekse de fiyatlar konusunda fedakarlıklarda bulundu. Burada amaç tüketimin canlı tutulması idi. Bunun için de yıl boyunca uygulanan promasyonlar ve kampayalar düzenlendi. Bu durum 2009’u büyüme ile kapatılmasına neden oldu. 2010 yılına ilişkin ise belirsizlikler hakim. Mevcut belirsizlikler nedeniyle 2010’da sektörün durumuna ilişkin bir tahminde bulunmak çok zor.
EKONOMİK KRİZ GIDAYI FAZLA ETKİLEMEDİ
Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı
İzzet Karaca
Gıda sektörü 2009’da krizden fazla etkilenmedi. Sadece gıdada değil hızlı tüketim oranlarında da büyüme yakalandı. Nielsen’in rakamlarına göre Unilever’in de bulunduğu ancak dondurma hariç, çorba, bulyon, çaylar ve margarin gibi ürünlerde yüzde 14’lük büyüme söz konusu. 2009’a sektör tavan yapan hammadde fiyatları ile girmişti. Dolayısıyla yıla, fiyat ağırlıklı tonajın ise geride olduğu şekilde başladık. Ancak ilerleyen süreçte hammadde fiyatlarının gerilemesiyle birlikte biz de fiyatlarımızı geri çektik. Böylece sektörde fiyata dayalı büyüme yerini zamanla tonaja dayalı büyümeye bıraktı. 2010 yılında sektörün durumu global gelişmelerle paralel gelişecektir. 2010’da piyasaların durumu konusunda daha ümitli bir hava var ancak genel anlamda 2009’a benzer bir performans bekliyorum.
2010 İÇİN HENÜZ ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
TAT konserve Genel Müdürü
Güçlü Toker
Kriz bütün sektörleri olduğu kadar gıda sektörüne de etkiledi. Ancak bu etkilenme diğer sektörlere göre daha az oldu. Bu durum iç pazarda kendini daha fazla gösterdi. Daha öncedin iki ürün alan tüketici bir ürünle yetirnmeye çalıştı. Özellikle bizim bulunduğumuz salça, konserve gibi ürün gruplarının raf fiyatları çok düşük olduğu için, düşük fiyat politikası bu alanda çok etkili olmadı. İhracatta durum biraz daha farklı boyutta yaşandı. Global çaplı bir sorun yaşandığı için ihraç pazarlarının tümünde ciddi yavaşlama söz konusu. Bu işin biraz da psikolojik tarafı var. 2010’da işlerde bir düzelmi olursa ihraç pazarları da rahatlayacaktır. 2010 yılına ilişkin belirsizlik hakim. 2010 yılının biraz da yaşanarak öğrenilecek bir olacağını düşünüyorum.
KRİZİ İYİ GEÇİRDİK TÜKETİM ARTACAK
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı
Şemsi Kopuz
Gıda sektörünün önemi son krizle birlikte bir kez daha ortaya çıktı. Sektörkrizi yüzde 3’lük bir büyüme ile kapatırken diğer taraftan önümüzdeki günlerde stratejik sektör olmaya devam edeceğinin de işaretlerini verdi. Gıda sektörüyle hiç ilişkisi olmayan grupların bu alana yatarım yapması bunun göstergesi. Şeker fabrikalarının özelliştirilmesinde bu ortaya çıktı. 2010 yılı için sektör adına umutluyuz. Bu sektörde küçülme rakamları gibi bir durum olmayacağını 2010’da göreceğiz. Önümüzdeki günlerde yine fiyata dayalı rekabetin yaşandığı bir sektör göreceğiz. 2010 yılında en büyük korkumuz emtia fyatlarında yaşanacak hareketler. Eğer dünyada tarıma dayalı ürünlere yönelik bir kayma yaşanırsa, fiyatlarda artış olabilir.
Kaynak : Referans Gazetesi
Bir Yorum
muharrem karabacakoğlu
hayvan kesim karkas ağırlığı artmadıkça et fiyatlar yukarı seyir devam eder.bin defa uyarıyoruz bakanlığı süt kuzusu ve süt danasının kesimini yasaklayın,angus cinsi etçi tür hayvanların ithali kolaylaştırılmalı