La Via Campesina, ETC ve Grain bir basın açıklaması yaparak FAO'yu 15 Şubat tarihinde yapılan toplantıya ilişkin uyardı. "FAO gıda egemenliği ve köylü agroekolojisi yararına bitki ıslahı işbirliği ile uğraşan çiftçi örgütlerini ve araştırmacıları desteklemelidir" talebi dile getirilldi.
Açıklama şöyle:
Basın açıklaması – La Via Campesina, ETC ve Grain
Çeviri : Tülay Ararat, Zehra Biçer ve Beyhan Güngör
FAO bioteknoloji toplantısı (Roma, 15 Şubat 2016) için 100’den fazla sivil toplum kuruluşu alarma geçti. Tam da transgenik tohumları üreten biyoteknoloji şirketleri birleşirken, biyoteknolojinin kurumsal vizyonu da FAO’da ortaya çıktı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO) tarafından bir araya getirilen tarım biyoteknolojileri hakkındaki üç günlük uluslararası sempozyumun bugünkü açılışında dört kıtadan gelen 100’den fazla sivil toplum kuruluşları ve sosyal hareketler (STK), toplantının varlığının ve yapısının, çokuluslu tarım endüstrisinin FAO politikalarını genetiği-değiştirilmiş bitki ve hayvanları tekrardan desteklemeye yönlendirmek adına yeni bir çaba içinde olduğunu ifşa eden bir bildiri yayınladı.
Köylü ve aile çiftçiliğinin küresel hareketi La Via Campesina, sempozyumun gündemi açıklandığında STK’ları bildiriyi imzalamaya çağırdı. FAO’nun açılış konuşmacılarından ikisi GDO taraftarı olarak biliniyor ve gündem ile yan etkinliklerde Biyoteknoloji Endüstrisi Organizasyonu (ABD’de bir biyotek ticaret grubu) ve Uluslararası Ekin Hayatı (küresel kimyasal tarım ticareti kuruluşu), Du Pont (dünyanın en büyük biyotek tohum şirketlerinden) ve CEVA (büyük bir veteriner ilaçları şirketi) yer alıyor.
FAO GDO'ları açıkça eleştiren sadece bir panelist davet etti. Daha kötüsü, açılış bölümünde yer alan iki konuşmacıdan birisi, FAO'nun eski genel direktör yardımcılarından biriydi ve bu kişi FAO'nun kendi basın açıklamalarına ters düşerek terminatör tohumları (hasat zamanında yeni tohum vermeyen ve çiftçileri her sezon yeni tohum almaya zorlayan GDO'lu tohumlar) ısrarla desteklemişti. Diğeri ise FAO sempozyumunun biyotek eleştirisini sonlandırmaya yönelik olduğunu öne sürerek "Biyoteknoloji Üzerindeki Yanlış Konumlandırılmış Küresel Tartışmayı Bitirmeye Doğru" başlıklı bir konuşma yaptı.
Bu taraflı sempozyumu gerçekleştirerek, FAO 2014 ve 2015 yıllarında agroekoloji alanında yaptığı uluslararası toplantıların aksine, biyotek endüstrinin baskısına boyun eğmiş oldu. Agroekoloji toplantıları çiftçilerden endüstriye, tüm görüşlere açık bir modeldi. Ama biyotek endüstrileri anlaşılan kontrol edebilecekleri bir toplantıyı tercih ediyor. Bu, FAO'nun böyle bir oyuna ilk defa çekilmesi değil. 2010 yılında FAO'nun Guadalajara, Meksika'da düzenlediği biyoteknoloji konferansında, çiftçiler organizasyon komitesinden dışlanmış ve konferansa katılmaları engellenmeye çalışılmıştı.
STK bildirisinde “FAO’nun bir kez daha aynı şirketleri, ve tam da bu şirketler kendi aralarında yeni birleşmelerden söz ederken, ticari tohum sektörünün daha da az elde toplanmasına yol açacak şekilde kollamasından dolayı endişeliyiz” deniyor.
STK’ların bildirisinde, biyotek cephesinde hiçbir şeyin değişmediği gerçeği ortada iken endüstrinin FAO’yu GDO’lu ürünlerin dünyayı besleyebileceği ve gezegeni soğutabileceği şeklindeki yalan mesajlarını yeniden lanse etmek için kullanmak istediklerinin açık olduğuna değinildi. GDO’lu ürünler insanları beslemiyor, genellikle az sayıda ülkede endüstriyel plantasyonlarda biyoyakıt ve hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yetiştiriliyorlar, pestisit kullanımını artırıyorlar ve çiftçileri topraklarından ediyorlar. Uluslararası biyotek şirketleri gezegenin biyolojik çeşitliliğini patent altına almaya çalışarak asıl amaçlarının çok büyük kârlar elde etmek olduğunu, gıda güvenliğini veya gıda egemenliğini güvenceye almak olmadığını gösteriyorlar. Bu şirketlerin yükselttikleri uluslararası gıda sistemi iklim değişikliğinin ana faktörlerinden biridir. Birçok tüketici ve üreticinin GDO’ya itirazı ile karşılaşan endüstri şimdi de genetik olarak değiştirilmiş bitkiler için yeni ve muhtemelen daha tehlikeli ve genetik olarak değiştirilmiş organizma olarak adlandırmadığı ıslah teknikleri türetiyor. Bunu yaparken de mevcut GDO yönetmeliklerinden uzak durmaya ve tüketicileri ve çiftçileri kandırmaya çalışıyor.
Açıklamada ayrıca “agroekoloji etkinliklerinin, küçük bir azınlık çıkarına gizli bir gündemi olmadan bir bilgi paylaşım merkezi gibi hareket etmesi gereken bir FAO çizgisine daha yakın olduğu” belirtildi. FAO şimdi kendisini neden tekrar şirket biyoteknolojisi ile sınırlıyor ve köylü teknolojilerinin varlığını inkâr ediyor? FAO açlığı ve kötü beslenmeyi sona erdirecek en yaratıcı, açık kaynağı ve etkili yolu öneren köylü teknolojilerini desteklemelidir. Şirketlerin dar kapsamlı gündem dayatmalarına dur demenin zamanı gelmiştir, diyor STK’lar. “Dünyadaki çiftçilerin büyük çoğunluğu köylüdür ve dünyayı besleyen köylülerdir. Köylülüğü esas alan teknolojiler istiyoruz, şirketlerin biyoteknolojilerini değil.”
Via Campesina önderi Guy Castler “FAO’nun biyolojik korsanlığa ve sadece bir avuç uluslararası şirketin mevcut tüm biyolojik çeşitliliği patent altına alıp gaspetmesine hizmet edecek genetik olarak değiştirilmiş ürünlere olan desteğine son vermesinin tam zamanıdır.”, dedi. “Tam tersine FAO gıda egemenliği ve köylü agroekolojisi yararına bitki ıslahı işbirliği ile uğraşan çiftçi örgütlerini ve araştırmacıları desteklemelidir.”
Bildiri ve imza listesi için :
Roma basın kontakları
Guy Kastler ve diğer Via Campesina liderleri
Telefon : + 39 329 665 53 44 and +39 331 188 64 35
E-mail: lvcweb@viacampesina.org