Röportaj: Hasan Cengiz Yazar-Bergama-Ayvalık arasında bir dağ Kozak Dağı.
Şimdilerde siyanürlü altınla, Alionoi’deki baraj konusuyla gündemde. Çam fıstığı, çekirdekli üzüm, bal, mera hayvancılığı ve tabii kereste geçim kaynakları.
Bu yıl dolu vurmuş bir de hava koşulları meyvecilikten zarar etmişler. Üzümlerin de olgunlaşması gecikmiş. Her zaman olduğu gibi çam fıstığı kurtarmış kilosu 60 lira.
Yolda ahlatlara aşı yapan yaşlı bir adamla karşılaşıyoruz. Otostop yapıyor. Arabaya alıyoruz Bergama’ya kadar.
-Adın ne amca?
-Hacı Hüseyin
-Geçimini nereden sağlıyorsun ?
-Emekliyim. SSK dan Bergama harabelerini kazan Alman ekibin yanında işçi olarak çalışıyordum oradan. Allah bereket versin. Hanım da emekli benim yetiyor artıyor bile. Çocuklara bile yardımcı oluyoruz üst baş alıyoruz.
Bergama Tırmanlar köyündenim. 1971 de Bergama’ya geldik çocuklar burada evlendi. 5 çocuk 3 kız iki oğlan.
-Ne yapıyorsun buralarda?
-Hayrına aşı yapıyorum
-Nasıl yani senin bundan bir çıkarın yok mu?
-Hayrına dedik ya
-Ya armutlar?
-İnsanlar yesin, hayvanlar yesin ne güzel. Alıp satsınlar. Ama satmayıp da çöpe atıyorlar artanını ona üzülürüm.
-Nasıl yapılır aşı ?
– Sabahleyin erken çıkarsın, sabah serinliğinde, deli alfatı önce budarsın. Tepesini kesersin kalem aşıları sivriltirsin bıçaklan deler aşıları tepeden sokarsın sığır tezeğiyle sıvarsın ondan sonra da naylonla güzelce sararsın.
Biz hayır için aşılıyoruz yesinler, hatta toplamış satmış ona da bişey demem hayır için aşılıyoruz biz. Benim tarlam değil, bağım değil, meram değil, bayırım değil. Kim yerse yesin kim toplarsa toplasın. Beş seneden beridir 300 tane aşıladım tek başıma. Ayrıca bakımını yapıyorum. Bakımını yapmazsan olmaz. Bu sene baktın tutmadı değil mi? Tepesini kese gene vurarsın. Arada gelip piçlerini ayıklarsın. Budarsın. Hayvan gübresi atarsın. Bu 300 dediğim sırf benim bir sene bir arkadaşlan berber 300 tane aşıladık o ayrı.-3 Ağustos 2010