TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Düzenlediği Basın Toplantısında Son Günlerde Artan Et Fiyatlarını Değerlendirdi. Gökhan Günaydın, Hayvancılık Sektöründeki Sorunların İthalatla Çözülemeyeceğini Söyledi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, düzenlediği basın toplantısında son günlerde artan et fiyatlarını değerlendirdi. Gökhan Günaydın, hayvancılık sektöründeki sorunların ithalatla çözülemeyeceğini söyledi.
Geçen yıl Haziran ayında 18 TL olan dana kıymanın fiyatının, bu yıl şubat ayında 24 TL’ye, 20 TL olan dana biftek fiyatının ise 28 TL’ye çıkmasına dikkat çeken Günaydın, “Ortalama bir Avrupalı yılda 75 kilo kırmızı et tüketirken, ülkemizde kişi başına tüketim 8 kilogramın altına düşmüştür.” dedi.
Türkiye’de 2000 -2010 döneminin hayvancılıkta geriye gidişin sürdüğü yıllar olduğunu kaydeden Günaydın, “Türkiye’nin 2000 yılında büyükbaş hayvan varlığı 10 milyon 761 bin tonken, bugün 10 milyon 860 bin dolayındadır. Aynı dönemde küçükbaş hayvan varlığı 28 milyon 492 binden, 23 milyon 975 bine gerilemiştir.” diye konuştu.
2007 yılında artan girdi fiyatları karşısında, süt fiyatlarının 35 kuruşa kadar gerilediğini belirten Günaydın, “Bu durum bir çok hayvanın kesime gönderilmesine neden olmuştur.” ifadesini kullandı.
Bir başka önemli sorunun ise gıda denetimlerindeki eksiklik olduğunu dile getiren Gökhan Günaydın, şöyle devam etti: ” Piyasayı denetlemekle sorumlu kamu yönetimi yapılarının hizmet binalarına 100 metre mesafede yapılan 1 TL’ye döner ekmek, 3 TL’ye bir kilo sucuk satışları görmezden gelinmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 5 bin gıda denetmeni ile 400 bin gıda üretim-satış ve dağıtım noktasını, bir bu kadar da kayıt dışı sektör varken, etkinlikle denetleyebilmesi fiziken mümkün değildir.”
Sorunun doğru ve kararlı politikalar ile çözülmesi gerektiğinin altını çizen Günaydın, çözüm olarak sunulan ithalatın mevcut üretim yapısının çökmesine neden olacağını söyledi. Günaydın, bu çerçevede acilen hayvan sayısını artırıcı, verimliliği yükseltici üretim odaklı politikalara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Başkan Günaydın, şunları dile getirdi: “Ülkeyi baştan başa esir almış olan hayvan hastalıklarının eredike edilmesi için ciddi çalışmalara acilen ihtiyaç bulunmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulanan hibe desteği, tüm ülkeyi kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Ayrıca destek miktarı da yükseltilmelidir. Dişi ve damızlık hayvanların kesilmesi mutlaka önlenmeli, bu konuda mevzuat çıkartılmalıdır. Piyasa fiyatlarına gerektiğinde müdahale edebilecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.”
30 MİLYON TONDAN FAZLA GDO’LU OLMA RİSKİ YÜKSEK ÜRÜN TÜRKİYE’YE GİRDİ
Günaydın açıklamasında biyogüvenlik konusunda da açıklamalarda bulundu. Türkiye’ye 1998 yılından buyana 30 milyon tondan fazla GDO’lu olma riski yüksek mısır, pamuk, soya ve princin girdiğini, karşılığında 15 milyar Dolar düzeyinde ithalat parası ödendiğini kaydetti.
Biyogüvenlik Yasası çıkartılmadan, 26 Ekim 2009 tarihinde GDO ticaretini serbest bırakan bir yönetmelik yayınladığını dile getiren Günaydın, “İtirazlar karşısında 20 Kasım 2009’da yönetmelik değişikliği yapılmıştır. İlgili yönetmelik ve değişikliği için Danıştay önce yürütmenin durdurulması kararı vermiş, ardından yapılan itirazlar üzerine bu kararı kaldırmıştır. Böylece hukuki durum tamamen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın düzenlediği biçime dönmüşken; bakanlık 20 Ocak 2010 tarihinde yeni bir yönetmelik değişikliği yaparak, daha evvel yaptığı düzenlemelerin önemli bir bölümünün uygulamasını 1 Mart 2010 tarihine kadar ertelemiş; böylece yaratılan hukuki kaos ortamında milyonlarca dolarlık rantlar üretilebilmiştir.” diye konuştu.
Günaydın, Türkiye’nin biyoteknolojik araştırmalarının altyapısını kuran ve geliştiren, ülkenin biyogüvenliğini sağlayan, GDO’lu ürünlerin üretim, ithalat ve transit geçişini yasaklayan, Biyogüvenlik Kurulu’nu bağımsız, bilimsel, demokratik bir temelde kuran bir Biyogüvenlik Yasası çıkartılması gerektiğini vurguladı.
Kaynak : Haberler.com