Çeviren: Tülay Ararat-
17 Nisan 2016 Uluslararası Köylü ve Çiftçi Mücadele Günü’nün 20.yıldönümü idi, tüm Dünya’daki köylü ve çiftçilerin çektikleri zulüm ve şiddeti vurgulayan bir gün.
Bu gün muhtemelen birçok kişinin hiç duymadığı bir gün. Bir çok kişi için neredeyse her gün gelip geçen “çok, çok önemli bir şey’in uluslararası gün” lerinden biri.
Romanya köylüleri. Avrupa’da çiftçi toplulukları saldırılarla karşılaşıyor ve arazi kapmalarıyla yaşam alanları tahrip ediliyor. (Fotoğraf : Dr Peter Lengyel / ViaCampesina)
Ama bir de şöyle düşünün : Köylü ve çiftçiler dünya nüfusunun yarısını oluşturuyor ve tarımsal kaynakların %30’unu kullanarak gıdamızın en az %70’ini üretiyorlar !
Köylüler ve küçük çiftçiler olmasaydı, toplum ayakta kalamazdı. Tabaklarımızdaki muhteşem gıda çeşitliliği azalırdı. Toprağımızdaki ve suyumuzdaki kirlenme çoğalır, kırsal alanlar fakirleşir, açlık ve fakirlik yayılır, bölgesel ve uluslararası dengesizlik artardı.
Köylü ve çiftçilerin bu hayati rolüne rağmen, birçoğunun büyük zulüm ve eziyete maruz kaldığını düşünmek birçok kişi için zor olsa gerek.
Brezilya’nın Para Eyaletinde Elderadodos Carajas'ta tarım reformu için gösteri yapan 19 köylünün güvenlik güçleri tarafından katledilmesinin ardından tam 20 yıl geçti. Bu kurbanlar toprak mücadelesi veren 1,500 topraksız kadın ve erkek işçi grubunun içindeydiler. 150 askeri polis tarafından kuşatıldılar ve öldürüldüler.
O zamandan bu yana 17 Nisan’ları köylü ve çiftçilerin, yerli halkların, balıkçıların ve topraksız işçilerin endüstriyel tarıma ,madencilik v.b yatırımlar için ormanların yokedilmesine, siyasal iktidarların büyük barajlar veya mega projelerle doğayı katletmesine karşı yürüttükleri mücadeleleri ni yükselttikleri bir gün olarak anıyoruz. Ne yazık ki,köylülere (çiftçilere, topraksız kır işçilerine ç.n.) karşı işlenen bu katliam 20 yılını doldururken köylülere yapılan zulümler ve şiddet devam ediyor.
Topluluklar Saldırı Altında
Sadece geçen ay birçok köylü ve yerel halk liderlerinin katledilmesine tanıklık ettik. Mart başında, Agua Zarca Barajına karşı kendi yerel Lenca halkını biraraya toplayıp harekete geçiren Honduraslı çevre ve insan hakları aktivisti Berta Caceres evinde öldürüldü. O’nun ölümü Honduras’ta bu yıl yaşanan 14 ölümden sadece bir tanesi. Kolombiya’da son altı haftada 6 köylü lideri katledildi. Ve sadece iki hafta önce Brezilya’da MST üyesi iki kişi öldürüldü.
Yaşadığımız Avrupa’da da çiftçi topluluklarının saldırı altında olduklarını ve arazi gaspı nedeniyle yaşamlarının tahrip edildiğini görüyoruz.
İspanya’da toprak reformu yapılmasını isteyen büyük örgütü SOC-Sat (Endülüs Tarım İşçileri Sendikası) devlet otoritelerince izleniyor. Şimdiden 1 milyon EURO para cezasına çarptırıldı, 650 üyesine soruşturma açıldı ve simgesel liderleri AndresBolano bölgede yapılan tarım endüstrisi karşıtı bir gösteriye katıldığı gerekçesiyle geçen hafta hapse atıldı.
Almanya’da ise 1967’ de 1.3 milyon olan çiftlik sayısı 2010’ da 299,100’a düştü. Bunun nedeni daha önce devletin sahip olduğu arazilerin ve toprak piyasasındaki liberalleşmenin büyük yatırımcıların önünü açması . Bu hızla giderse, 20 yıl içinde küçük ve orta Alman çiftçilerinin %40’ ı yok olacak.
Avrupa’da arazi gaspı için birçok neden var: golf, kayak ve deniz otelleri, maden projeleri, büyük ölçekli tarım endüstrisi gibi kırsal veya turizm endüstrisi yatırımları. Bulgaristan ve Macaristan gibi ülkelerde yabancı şirketlerin büyük ölçekli mısır ve kolza üretimleriyle azgınlaşan politik kayırmacılık toprağın büyük toprak patronlarına ve “oligark”lara gitmesine neden oluyor ve birçok çiftçi iflasa sürükleniyor. Bu ülkelerde toprağa olan talep spekülatör ve aracı bir sınıfın ortaya çıkmasına da neden oldu.
Fransa’da toprak gaspına karşı mücadelenin sembolik bir örneği Notre Damesdes Landes’ de 1,200 hektarlık tarım arazisi için oradaki toplulukla (toprak işgal edip tarımsal üretimde bulunan topluluk ç.n) dünyanın en büyük inşaat şirketlerinden birisi olan Vinci arasında olan çatışma. Vinci bu araziye havaalanı yapmak istiyor.
Bunun gibi vakalar Avrupa’da özel sektörün toprak kiralama/satınalma ihalelerinden ne kadar fazla faydalandığını gösteriyor. İtalya’da 4.5 milyon hektar (=45 milyon dönüm) 19,000 özel şirketin elinde, Romanya’da köylülerin milyonlarca hektarlık arazilerine büyük şirketlerce el konuyor ve bu gibi olayların ileride sonuçları çok vahim olacak.
Uluslararası Köylü Mücadelesi Günü’nde bu sene vurgulayacağımız konu toprak üzerindeki bu muazzam çelişki. Avrupa’da ve dünyada topluluklarının ekip biçtikleri topraklara el konulması gıda bağımsızlığımıza zarar veriyor, fakirlik ve açlığa bir kapı açıyor.
Paralel dünyalar
İki paralel dünyada yaşıyoruz. Dünya nüfusunun çoğunluğu küçük ölçekli çiftliklerde aileleri ve yerel-bölgesel pazarlar için sürdürülebilir şekilde gıda üretiyor. Diğer tarafta ise endüstrileşmeyi, küreselleşmeyi ve toprak, gıda zinciri ve kaynaklar üzerinde kontrol sağlamayı hedefleyen ve birçok hükümet tarafından desteklenen büyük şirketler var. Bu şirketler ekosistemlerin tahrip edilmesini, kırsal bölgelerin kirletilmesini, sağlıksız toplumlar yaratılmasını, büyük eşitsizliklerin oluşmasını ve insanların topraklarından edilmelerini umursamıyorlar.
17 Nisan (Uluslararası Köylü ve Çiftçi Mücadele Günü ç.n.) ,kendi topraklarında kalmak isteyen ,hem kendileri için, hem de başkaları için gıda üretmek istedikleri için tehdit edilenlerin –köylüler/çiftçiler, yetiştiriciler, vatandaşlar ve aktivistler olarak- biraraya gelme nedenidir. Bu gün, köylü ve çiftçilere eziyet eden şirketlere ve hükümetlere izin vermeyeceğimizi gösterdiğimiz gündür.
Gerçek gıda hakkımız için, hareketli ve güçlü kırsal alanlarımız için,köylülerin/ çiftçilerin toprağa erişim hakkı ve toprağı sürdürülebilir şekilde işleme hakkı için mücadele etmeliyiz. İşte o zaman daha güvenli ve daha sürdürülebilir kırsal topluluklar oluşturarak, çeşitli ve sağlıklı gıda üreterek, dayanıklı yerel ekonomiler oluşturarak ve doğanın yaşamasını sağlayarak topluma en büyük olumlu katkıyı vermiş olacağız.
Neden sadece 17 Nisan ? Neden toprağını savunan ve bize gıda sağlayan insanları- ne yediğimizi, ne aldığımızı belirleyerek, politik eylemlerimiz yoluyla ve kime oy verdiğimizle her gün onurlandırmıyoruz
AdrianBebb,Friends of the Earth Avrupa’da kıdemli gıda kampanyası düzenleyicisidir. RamonaDuminicioiuRomanyalı bir çiftçi ve ViaCampesina Avrupa Koordinasyonu’nun komite üyesidir.
Yazının orjinali: https://euobserver.com/opinion/133086