AKP hükümetinin mısır ithaline ilişkin yeni kararı çiftçi sendikalarının tepkisini çekti. Bu konuda bir basın açıklamaası yayınlayan Hububat-Sen :”NBŞ kota oranları ‘0’ oranına çekilmeli, çokuluslu şirketlerin çıkarlarını gözeten değil, tüm vatandaşlarımızın sağlığını koruyacak, çiftçilerin ve işçilerin yararını gözetecek politikalar belirlenip, uygulanmalıdır.” dedi. Açıklama şöyle:
Hükümet sıfır gümrüklü 500 bin ton mısırın ithaline izin verdi….
Mısır sulu alanlarda verimli olabilen bir bitkidir. Sulu alan bitkilerinden birinin dünya genelinde veya ülke içerisinde fiyatının artması halinde ertesi yıl ekimi artar. Son iki yıldır pamuk fiyatları dünya genelinde arttı. Pamuk fiyatlarının düşük seyrettiği yıllarda pamuk üretiminden mısır üretimine geçen bazı çiftçiler, pamuk fiyatlarının artmasıyla birlikte mısırdan vazgeçip yeniden pamuk üretimine döndüler. Bu durum ülke içerisinde mısır üretiminin azalmasına neden oldu.
Türkiye, mısır konusunda kendine yetmeyen bir ülke. Nişasta Bazlı Şekerin (NBŞ) hammaddesi ise mısır.
Mısır üretiminde fiyat değişinin yarattığı darlığın yanısıra tarımda uygulanan şirket yanlısı politikalar da mısır ithalinde etkili oldu. Bilindiği üzere geçmişte çıkarılmış olan Şeker Kanunu “Nişasta Bazlı Şeker- NBŞ” üretimine %10 oranında bir kota tanınmıştı. Ayrıca tanınan bu kotanın yüzde 50 oranında arttırma veya eksiltme yetkisi bakanlar kuruluna tanınmıştır. Bakanlar kurulu kendisine tanınan bu yetkiyi hep arttırma yönünde kullandı.
AB-27 ortalamasının NBŞ üretim kotası %6,5 dur. Almanya’da %1,92 Fransa ve Hollanda’da “0”’dır. AB’de bile olmayan oranda NBŞ kotasının tanınması bizi ithalatçı konuma taşıyan başka bir nedendir.
Mısır fazlası olan ülkelerin ürettiği mısırların genel olarak genetik modifakasyona uğratılmış mısırlardır. Biz biliyoruz ki, şekerpancarından elde edilen şeker sağlık konusunda zararlı değildir. Genetik modifikasyona uğratılmış ürünlerden üretilmiş olan “şeker ve şekerli mamullerinin insan ve doğa sağlığına olan zararları” uzun yıllardır süren önemli bir tartışma konusudur. Ve genetik modifiye ürünlerden üretilen ürünlere tepkiler büyüyor. Doğal şekerin kullanımı yönündeki eğilim gün geçtikçe artıyor.
Ayrıca kendisinden sonra ekilen ürün artışını yüzde 20 arttıran, toprağın yapısını düzelten, besiciler için yem desteği sağlayan bu ve diğer yararlarından dolayı tarımın dinamosu sayılan şekerpancarının NBŞ sektörüne tanınan oran ölçüsünde ekimini azaldığı bir başka gerçek olarak orta yerde duruyor. Başka bir deyişle şeker sektöründe uzun zamandır, pancar üreticileri ve işçileri aleyhine kabul edilemez bir ekonomik-politik süreç işletilmektedir.Hububat Üreticileri Sendikası olarak diyoruz ki; kendi topraklarımızda üretme potansiyeline sahip olduğumuz ürünlerin ithali yasaklanmalı, NBŞ kota oranları “0” oranına çekilmeli, çokuluslu şirketlerin çıkarlarını gözeten değil, tüm vatandaşlarımızın sağlığını koruyacak, çiftçilerin ve işçilerin yararını gözetecek politikalar belirlenip, uygulanmalıdır.
Hasan KARAGÖZ Abdullah AYSU
HUBUBAT-SEN HUBUBAT-SEN
Genel Sekreter Genel Başkan