Türkiye’nin hububat üretimine yönelik tahminlerini açıklayan TÜİK ve ABD Tarım Bakanlığı’nın rakamları arasındaki farklar dikkat çekiyor. Alınan bilgiye göre, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayı başında bu yıla ilişkin 1. bitkisel üretim tahminini açıkladı ve ülkenin hububat üretim tahminleri konusunda bilgiler verildi.
Bu tahminlere göre, hububatta geçen yıl 29 milyon 256.9 bin ton olan toplam üretimin, bu yıl yüzde 0.2 artış ile 29 milyon 311.5 bin ton düzeyine çıktığı öngörüldü.
Geçen yıl 17 milyon 234 bin ton olan buğday üretiminin bu yıl yüzde 3.4 artışla 17 milyon 821 bin tona yükseldiği, arpa üretiminin ise 7 milyon 306.8 bin tondan 5 milyon 959 bin tona düştüğü tahmin edildi.
TÜİK’e göre 2008 yılı yulaf üretimi 209 bin ton, çavdar üretimi 256 bin ton civarında oldu.
ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin “Hububat: Dünya Piyasaları ve Ticaret” başlıklı raporunda Türkiye’deki üretim tahminleri de yer alıyor. Buna göre, Türkiye’nin 2008’de 8.6 milyon hektar alanda 16.5 milyon ton buğday ürettiği öngörüldü. Bu rakam, TÜİK’in açıkladığı rakamın 1 milyon 321 ton altında.
Raporda ayrıca, Türkiye’nin 1.5 milyon ton buğday ithalatı, 1 milyon ton ihracat yapması ve 0.7 milyonu yemlik tüketim olmak üzere 16.9 milyon ton toplam buğday tüketiminin ve dönem sonu stoklarının 0.7 milyon ton olması bekleniyor. ABD Tarım Bakanlığı raporuna göre 2008 yılı arpa üretiminin 6 milyon ton, yulaf üretiminin 290 bin ton olduğu öngörülüyor.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara, ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin yaptığı tahminlerin doğruya daha yakın olduğunu söyledi.
Türkiye’de hububat tüketiminin üretimden fazla olduğunu ifade eden Kara, “Türkiye’nin kendi malı kendine yetmiyor. Bunu herkes bilmeli. Sadece tane ürün olarak değil, sanayileşmiş ürünlerin ithalatında da giderek bir artış söz konusu. Aslında ürünün tane olarak doğrudan ithal edilmesi ve ülkede katma değer kazandırılması daha kârlı olur” dedi.
Kara, bu üretimlere göre ithalatın artarak süreceğini ileri sürerek, “Ya üreteceğiz ya da ithalat artacak. Bu durum ülkedeki et ve süt fiyatlarını da doğrudan etkiliyor. Ülkede çiftçinin daha rahat ve kaliteli üretim yapabilmesinin önü açılmalı” diye konuştu.
29-Ekim-2008 Çarsamba- tarım merkezi.com