Ηükümetin tarım karşıtı politikası, çiftçi ve hayvancılıkla uğraşanların durumu ile ilgili Milletvekili Çetin Mandacı’nın basın açıklaması: İskeçe’deki çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşanlar şu anda ızdırap çekiyorlar.Tütün üreticileri, pamuk üreticileri, buğday ve sanayide kullanılmak üzere domates üretenlerin her biri hükümetin çizmiş olduğu bu yanlış yolu izlemek zorunda bırakılıyorlar.Yani, çiftçilerin küçümsendiği ve ekonomik düşüşün yaşandığı bu yola mahkum edilmiş durumdalar.
Bölge ekonomisinin bel kemiğini oluşturan İskeçe’deki çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşanlar, İlimizde bir Bakan’ın bulunduğu bu dönemde bile, Yeni Demokrasi hükümetinin tarım ve halk karşıtı politikasının kurbanları olmuşlardır. Her ne kadar çaba sarfedilse de siyah, beyaza dönüştürülemez.
* Tütün üreticileri kendilerine ödenen yardımın 2013’e kadar %100 ödenip ödenmeyeceği ile ilgili bir güvensizlik ve huzursuzluk içindeler.
*Pamuk fiyatı geçen yılki 40-42 leptaya nazaran, bu yıl 25 leptaya düşmüş durumda.
*Mısırın satış fiyatı 12 leptayı geçmemekte.
*Sütün fiyatı 30 lepta civarında bulunmakta.
*Kuzunun fiyatı geçen yıl 2.50 evroyu geçmedi
Ayrıca,
· İki katına çıkan gübre ve yakıt fiyatlarıyla, üretim maliyetindeki rakamlar büyük bir patlama göstermekte.
· Arabulucular ve karteller kontrolsüzce ve rahatsız edilmeden hareket etmekte.
· Çiftçiler, tarımcılıkta kullanılan yakıttaki vergi iadesinin “kırık döküklerini” ödemeye davet edilmekte.
· Çiftçiler, ürünlerinin ne zaman ve ne kadar bir fiyata ödeneceğini bilmeden ürünlerini teslim etmekte.
· Çiftçilerin emeklilik maaşları, hiçbir değişikliğe uğramadan, hareketsiz, sadaka yardımı gibi durmakta
Çiftçi kooperatifleri fabrikalarının bir bir değer kaybetmesi ve kapanması ile İskeçe başka bir yarayı daha yaşamaktadır.Bir kooperatif fabrikası olan “RODOPİ” satıldı.SEVAT ve SEPEK kapatılıyor.Şeker fabrikası günden güne parçalanıyor.Kooperatif fabrikalarının kapatılması, İskeçe�nin ekonomik yaşamını direkt olarak etkilemekte, çünkü bu kooperatif fabrikaları ekonomik hareketliliğin bir halkasını oluşturmaktadır. Ancak bu halka kırıldı.Ülke çapında ikinci yüksek rakam olan ve % 30′ a varan işsizlik, İskeçe’de alarm vermiş durumda.Yetkililer işsizliğin gelecek dönemde nerelere varacağını acaba hesapladılar mı?
Bu tablo karşısında, hükümet ve yetkili Bakanlık sadece ilgisiz izleyiciler olarak kalmakta, Çiftçileri oyalayamadıkları zaman da, onların dikkatini dağıtmak için umutsuz çabalar sarfetmektedirler.Bazen küresel kriz suçlanmakta, bazen kaliteli ürün üretmeyen ve bu nedenle de ürünlerini iyi fiyata satamayan çiftçiler, bazen artış gösteren ekin arazileri, bazen �kötü� Avrupa Birliği, bazen de “kötü hava şartlatımız” suçlanıyor.Fakat hükümet ve yetkili Bakanlığın cevaplamakta aciz olduğu sorular var:
Çiftçi Kooperatif fabrikalarının Yeni Demokrasi döneminde kapanmasının suçlusu küresel kriz mi?İthal mallarla dolu bir ülkede, ürünlerin satılmamasının sebebi, üretimdeki fazlalık mı ?Hükümetin, organik yakıt, yer mantarı, yaban enginarı gibi birçok eksotik ürünle ilgili çok reklam edilen önerilerinin, sadece kâğıtta kalmasının sebebi de yine bu küresel olay mı?
Kooperatif fabrikalarının can çekişmesi yada kapanması sonucu, sanayi domatesi, şeker pancarı ve buğday üretiminde yaşanan sorunların Yetkili Bakanlık farkında değil mi?Çiftçiler ürünlerini kimlere satacak?Acaba, çiftçilerin ve hayvancılıkla uğraşanların ziraat mühendislerine ve bankalara borçlu olduklarını ve ekonomik çöküşün eşiğinde bulunduklarını, hükümet ve yetkili Bakanlık biliyor mu?
Litresini 30 leptaya sattıkları sütü marketten niçin 1.20 – 1.40 evroya aldıklarını hayvancılıkla uğraşanlar anlamış değiller.Buğdayın kilosunu 15 leptaya satan çiftçi, bir kilo ekmeği niçin 1.50 evroya aldığını anlamış değil.Mısırın kilosunu 12-13 leptaya satan mısır üreticisi, bir şişe mısır yağını niçin 5-6 evroya aldığını anlamış değil.Tütünün kilosunu 2-3 evroya satan tütün üreticisi bir paket sigaraya niçin 3 evro ödediğini anlamış değil.Yeni Demokrasi Yunan tarımcılığına ve hayvancılığına karşı bir cinayet işlemekte. Hatta, İskeçe ekonomisi, ortadirek esnaflar ve tüccarlar da bu cinayetin diğer kurbanlarını oluşturmakta.Hükümetin çiftçilere karşı bu saldırısı devam ettikçe, İskeçe�de en kaliteli tütünün işlendiğini ve bu tütün üretiminin bölge geleneklerinin bir parçası olduğunu anımsatan Tütün Müzesi�nden başka hiç birşey kalmayacak.Öyleyse, hadi, pamuk için de, mısır için de, sanayi domatesi için de bu terkedilmiş kooperatif fabrika binalarını bir müze haline getirelim.
Hedef ve görüş eksikliğinin tarımcılıkta nelere yol açacağını ve hükümetin beceriksizliğini unutmamamız için, altın harflerle girişe tarımcılığın öncüleri olan Başbakan’ın ve Tarım Kalkınma Bakanı’nın isimlerini yazalım
Kaynak : RODOP RÜZGARI /Trakya.net haber 21 Kasım 2008